"بادئ الأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başta
        
    • Başlarda
        
    • Öncelikle
        
    • Önceleri
        
    • Başlangıçta
        
    • Her şeyden önce
        
    Bazen onca acının yok olması ile o kadar meşgul oluyorum ki başta bana çok uzak olan neşeyi unutuyorum. TED و أحيانا، أكون محتلا بمتعة كبيرة أنسانيها الألم و الذي كان في بادئ الأمر جزءا غير ذي أهمية بالنسبة لي
    başta sebebini anlayamadım. Bir öğrenci bana yazılı bir tebligat getirdi. Open Subtitles في بادئ الأمر لم أعرف لماذا التلميذ أحضر لي رسالة تنبيه.
    İlk başta, yırttığım için rahatlamıştım, ama şimdi belli bir utanç hissi içimi dolduruyor ve sonsuza kadar orada kalacak! Open Subtitles لقد كنت مرتاحا في بادئ الأمر للخروج من ذلك الموقف ولكن الآن يوجد ذلك الإحساس بالمهانة والذي سيظل بصحبتي للأبد
    Başlarda biraz zor oldu ama çok kararlı biriyimdir ve kesinlikle buna değerdi. Open Subtitles تطلّب الأمر بعض المهارة في بادئ الأمر لكنّي كنتُ مصمّمة على إستكمال الأمر
    Kusura bakmazsanız, Öncelikle failleri görmek isterim şerif. Open Subtitles بادئ الأمر ، أريد أن أرى الموضوعات لو لم يكن لديك مانع.
    Aslında başta amacım o değildi. Open Subtitles لم أقصد فعله فى بادئ الأمر, حقا لم اقصده,
    Baban bizimle tanışman konusunda başta pek memnun değildi. Open Subtitles والدك لم يكن سعيدا بادئ الأمر حيال لقاؤك بنا، أليس كذلك؟
    500 mark tuttu! başta 600 mark istedi adam. Open Subtitles حصلت عليها بـ 500 لقد أراد 600 في بادئ الأمر
    Evet, şimdi görüyorum. İlk başta normal pamuk ipliklerine benziyor. Open Subtitles أجل ، يمكن أن أرى الآن فى بادئ الأمر ، تبدو كأنها ألياف قطن طبيعية
    - İlk başta hepimiz bunu isteriz. Ama dünya böyle değildir. Open Subtitles كلنا نريد , في بادئ الأمر العالم لا يسير هكذا
    En başta biraz tuhaf olur ama, yürütebilirim. Open Subtitles سيكون غريباً في بادئ الأمر ولكن بإمكاني جعل العلاقة تنجح
    İlk başta ruhani bir yol gösterme zannettim ama hatalıydım. Open Subtitles فكرت بادئ الأمر أنها نوع من إلإرشاد الروحي، لكن كنت مخطئ.
    Muhtemelen, belki... bilirsin En başta harita olduğunu düşünmen ilk varsayımının yanlış veya kötü olduğunu göstermez. Open Subtitles ربما، ولكن اعتقادك أنها خريطة في بادئ الأمر لا يجعل من افتراضك الأول سيئًا أو خاطئًا
    En başta onu görmedik diyelim... gerçekten başka açıklaması yok. Open Subtitles . . نقول أننا لم نره في بادئ الأمر نقول أيّ تفسير غير الحقيقة
    Ama başta kardeşimi sevinçle karşılamadığımı kabul etmeliyim. Open Subtitles لكـن سأعترف بأني لم أرحب بعودة أخي في بادئ الأمر
    Bana başta küçük işler yaptırdılar... alıştırma, bunun gibi şeyler Open Subtitles لقد أمروني بفعل بعض الأشياء في بادئ الأمر مهامٌ ما، وأشياء من هذا القبيل
    ilk Başlarda sadece seninle görev anlayışı içinde ilgilendim. Open Subtitles أثار إهتمامي بكِ في بادئ الأمر من باب الطاعة
    Ve Başlarda tümör tepki verdi. Open Subtitles فبدأ الورم بالاستجابة للعلاج في بادئ الأمر
    Öncelikle banka meselesini halledelim, sonra da otel işini. Open Subtitles سنستخدم البنك في بادئ الأمر و من ثم سنكمل عملنا في الفندق
    Önceleri birkaç tanesi gelir. Sonrasında sayıları artar da artar. Open Subtitles فقط بضعهم في بادئ الأمر لكن بعد ذلك أكثر فأكثر
    Bununla farkettim ki projemin gerçekleşmesi Başlangıçta düşündüğümden çok daha zordu. TED ذلك جعلني أدرك أن مشروعي كان حقيقةً صعب التحقيق مما كنت اعتقد في بادئ الأمر.
    bu günlerde Dünya'da altın üretebiliyoruz; ama Her şeyden önce, bu değerli metalin bizim gezegenimize nasıl gömüldüğünü anlamak için, yukarıya doğru yıldızlara göz dikmeliyiz. TED ولكن لكي نفهم كيف أصبح هذا المعدن النفيس جزءاً من كوكبنا في بادئ الأمر ، علينا أن ننظر إلى الأعلى نحو النجوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more