"بادر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bader
        
    • Baader
        
    • Padre
        
    • Baader-Meinhof
        
    • inisiyatif kullan
        
    Sizi kendisi ve Bayan Bader'le akşam yemeğine davet etti. Open Subtitles لقد دعاك للانضمام له وللسيدة "بادر" من أجل العشاء.
    Jack Dempsey, saygıdeğer Belediye Başkanımız Edward Bader ile tanış. Open Subtitles "جاك ديمبسي"، حيي محافظنا الموقر "إدوارد بادر".
    Belediye başkanı Bader ile konuştum bile ve ona tamamıyla işbirliği içinde olacağımı söyledim. Open Subtitles لقد تحدثت بالفعل مع المحافظ "بادر" وأمرته بالتعاون الكامل معك.
    Andreas Baader'ın bilgisi dahilinde bir açıklamada bulunacağım. Open Subtitles بالاتفاق مع(أندرياس بادر)، أريد أن أدلى بهذا البيان
    Yargıçların Bay Baader ve Bayan Ennslin'in düşünce yapılarını idrak edebilecek yetide olduklarını sanmıyorum. Open Subtitles بالكاد يمكن للقضاة فهم أفكار السيدة (إينسلين) والسيد (بادر)
    Orada Padre Pio adında bir rahiple tanıştım. Open Subtitles هناك قابلت بيو بادر كييد قسّيس .
    Baader-Meinhof Soruşturmasını yürütmekte olan Hakim Budenberg'in sürücülüğünü genelde eşi yapıyordu. Open Subtitles القاضي (بدنبرج) حكم ضد مجموعة (بادر ماينهوف)
    Ed Bader'ın kardeşinin başkanı olduğu şirketin elinde aşağı yukarı 40 dönümlük arazi var. Open Subtitles يوجد ما يقرب من 65 كيلو متر مربع من الأراضي تمتلكها شركة يرأسها شقيق "إيد بادر".
    Belediye Başkanı Bader, geçtiğimiz günlerdeki olaylar hakkında ne diyeceksiniz? Open Subtitles حضرة العمدة (بادر) ما تعليقك على أعمال العنف المؤخرة ؟
    Kendimi sıradaki Douglas Bader gibi hayâl etmiştim, tabii daha fazla bacaklısı. Open Subtitles كنت اتخيل نفسي "دوغلاس بادر" القادم فقط مع أرجُل إضافية
    Bader seçilirse il haznedarına ne olacak? Open Subtitles إذا انتُخب (بادر)، فماذا سيحل بأمين صندوق المقاطعة؟ أنا؟
    Edward Bader'ın başkanlığına destek konuşması yapacağımı öğrenince korkularımı bir yana bırakıp sizinle yürekten konuşmaya karar verdim. Open Subtitles عندما سمعتُ أني سأتحدّث لدعم (إدوارد بادر) لمنصب العمدة، وضعتُ خوفي جانباً، وفكرتُ في أن أكلّمكم من القلب
    Bay Bader ile ilk kez sosyal bir ortamda şehrin en büyük inşaat şirketinin patronu sıfatıyla tanıştım. Open Subtitles أول لقاء اجتماعيّ مع السيد (بادر) بصفته كرويس لأكبر شركة بناء في المدينة
    Bay Bader gerçek anlamda bir kurucu müthiş bir vizyona sahip bir insan. Open Subtitles السيد (بادر) منشو بمعنى الكلمة، ورجل ذو رؤية عظيمة
    Bay Baader. Kaçmaya yeltenirseniz silahlarımızı kullanacağımızı size bildirmek durumundayım. Open Subtitles سيد(بادر)، إذا حاولت الهرب فإننا مخولون بإطلاق النار مباشرة
    ...ifadeye göre bu kişiler enstitünün açık kapısından içeri göz yaşartıcı gaz sıkıp görevlileri köşeye sıkıştırıp silahlarını kullanarak Baader'i kaçırdılar. Open Subtitles وفقا للتقارير التي أفادت أن الخاطفين أطلقوا النار على البواب بالغاز المسيل للدموع وأستطاعوا التغلب على الحراس وتم إطلاق سراح(بادر)بقوة السلاح
    Belki de Baader'ın kaçırılması olayına karışmadığım ortaya çıkacak. O zaman durumum tekrar meşrulaşır. Open Subtitles عاجلا أم آجلا سيتبين أنني لم أشارك بعمليةتهريب (بادر)
    Tutuklananlar arasında, Andreas Baader ve çetenin çekirdeğini oluşturanlardan biri olduğu düşünülen Holger Meins da var... Open Subtitles بالإضافة إلي (بادر)، أعتقل (هولجر ماينز)، مما سيضعف كثيرا قيادة المجموعة
    Bay Baader'ın savunması için, atadığımız avukatlar yeterlidir. Open Subtitles يكفي محاميان للسيد (بادر) المحاكمة: اليوم الأول
    - Padre Island'daki. Open Subtitles -صديقة "بادر آيلاند ".
    Haftalar süren açlık grevi sonucunda Baader-Meinhof üyesi Holger Meins'ın ölümünün bir gün sonrasında, Open Subtitles أحد مجموعة (بادر ماينهوف)، الذيماتأثناءالإضرابعنالطعام،
    Biraz inisiyatif kullan. Bir kez olsun! Open Subtitles بادر بشيء واحد على الأقل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more