"بالأمور" - Translation from Arabic to Turkish

    • işleri
        
    • şeyleri
        
    • şeylere
        
    • şeylerle
        
    • işler
        
    • işlerin
        
    • olayları
        
    • şeylerin
        
    ve işleri doğru yapmak için ders alacağımız yer burası. TED و هنا نتعلم درسا حول كيفية القيام بالأمور بالطريقة الصحيحة
    Hâlâ sizin burada işleri yapma hızınıza ayak uydurmaya çalışıyorum. Open Subtitles لازالت يجب أن أسرع من إدراك طريقة قيامك بالأمور هنا
    Kendine bir şeyleri farklı yapmanı söyleyebilir bir sürü dertten kurtarabilirsin. Open Subtitles لتأمر نفسك بالقيام بالأمور بصورة أخرى، وتعفي نفسك من عناء كبير
    Ama anlamışsınızdır dışarıda bir şeyleri araştıran insanların olması işime gelmez. Open Subtitles لكنكما تفهمان أنه لا يمكنني أن أدع الأشخاص خارجاً يحققون بالأمور
    Eğer üzerinde kontrolün olmayan şeylere saplanır, onlarla ilgilenir ve onlar için endişe duyarsan, bu durum, üzerinde kontrol sahibi olduğun şeyleri olumsuz etkileyecektir. TED اذا أصبحت منهمكاً ومعنياً ومهتماً في ما يتعلق بالأمور التي ليس لديك عليها سيطرة ، حينها ستؤثر سلبًا على الأشياء التي لديك سيطرة عليها.
    Hayranı olduğun şeylerle olan ilişkilerimi seninle paylaşmam gerektiğinin farkında değildim, öyle olsun. Open Subtitles لم أكن أعلم أني مضطر لمشاركتك علاقاتي بالأمور التي تعجبك، لكن لا بأس
    Ben mahallemize yeni taşınan kişilere gidip, bakarım ve onlara Clybourne Park'da yapılan işler hakkında bilgi veririm. Open Subtitles وأتجول لألتقي بالجيران الجدد الذين ينتقلون إلى الحي ونطلعهم على حقائق كيفية قيامنا بالأمور في كليبورن بارك
    İşlerin değişmesini bir türlü kontrol edemiyorum. Open Subtitles أدرك أنه لا يمكنني التحكم بالأمور بالطريقة التي تتغير فيها
    Gördün mü, güncel olayları mideye indirmiş adam. Bu adamı izlemelisin. Open Subtitles أترون, إنه ملم بالأمور يجب أن تراقبوا هذا الفتى
    Yaşam biçimlerini, görgü kurallarını işleri yapış şekillerini benimsedim ve sabırlıydım. Open Subtitles اتبعت اسلوبهم في الحياة عاداتهم طرقهم للقيام بالأمور وقد كنت مريضة
    Ah tabii, işleri kesinlikle Amerikan tarzıyla yapmalıyız çünkü Amerika'dayız. Open Subtitles حسنا يجب علينا القيام بالأمور على الطريقة الاميركية لأننا بأميركا
    - Bekle. Bu sefer işleri doğru yoldan yapacağımızı sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت أننا كُنا سنُحاول القيام بالأمور بالطريقة الصحيحة تلك المرة
    Hep işleri böyle zora koşmak zorunda mısın? Open Subtitles هل يجب أن تقومى بالأمور بالطريقة الصعبة؟
    - Ben polisim. İşler yolunda. - Ne zaman polis işleri yoluna soktu ki? Open Subtitles أنا شرطي، الأمر على ما يرام منذ متى والشرطيّون يقومون بالأمور على ما يرام؟
    Bugün maddi değeri olan şeyleri düşünmemeliyiz. Open Subtitles المفروض أن هذا اليوم غير متعلق بالأمور المادية
    Bazen birilerinin insanlara basit şeyleri hatırlatması gerekiyor. Open Subtitles أحياناً على أحدهم تذكير العاملين بالأمور الصغير
    Babam bazı şeyleri kendine saklayabilseydi çok iyi olurdu. Open Subtitles إن كان والدي يستطيع الإحتفاظ بالأمور لنفسه لكان بأحسن حال
    Çünkü çoğu zaman en büyük ödülleri sizi en çok korkutan şeyleri yapmaktan alırsınız. Open Subtitles تأتى معظم المكافئات من القيام بالأمور التى تخاف من فعلها
    Bizi buraya bir şeylere sahip olmamız için getirdin, ama hiçbir şeyimiz yok. Hiçbir şeyiz. Open Subtitles احضرتنا الى هنا كي نحظى بالأمور وليس عندنا اي شيء
    Bak... ben handaki şeylerle başa çıkabilirim. Neden sen eve gitmiyorsun? Open Subtitles انظري، يمكنني الاعتناء بالأمور في الحانة
    İşlerin değişmesini ben de isterim ancak artık sadece siyah ve beyaz düşünmüyorum. Open Subtitles أود أن تتغير الأمور, ولكنني لم أعد أفكر بالأمور كأسود وأبيض فقط
    Sana söylemeye çalıştım, olayları istediğim şekilde bitireceğiz. Open Subtitles حاولت إخباركم أني سأقوم بالأمور على طريقتي
    Bazen sahip olmadığım şeylerin hayalini kurmuyor değilim. Open Subtitles لا أُنكرُ أن هناك أوقات أفكر فيها بالأمور التي لا أملكها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more