paraşütle atlayan ve omurlarında basınç parçalanması olabilecek türden mi? | Open Subtitles | إن القفز بالمظلات من الطائرات سيسبب لكَ الكسور التضاغطية للفقرات؟ |
paraşütle dalış yaparken aynı anda bir fahişeyle seks yapıyor bile olabilirdik. | Open Subtitles | قد نستطيع ان نمارس الجنس مع العاهرات بينما نمارس رياضة القفز بالمظلات |
Okyanusa paraşütle atlayacaktınız, uçak patlayacaktı ve mutlu mesut yaşayacaktınız. | Open Subtitles | تقفزون بالمظلات فوق المحيط، الطائرة تنفجر، وتعيشوا في سعادة دائمة |
paraşüt atlama ya da sigara içmeye başladığınızda, tehlikeyi küçümsersiniz. | TED | في حال أن تقوموا بالقفز بالمظلات أو التدخين، أنتم تقللون من أهمية الخطر. |
Şimdi, teröristlerin belki koltukların arkasına silah saklamış olabilir, ama 5 paraşüt söz konusu olamaz. | Open Subtitles | ربما جعل الإرهابي أحداً يُخبئ بضعة مسدسات خلف المقعد ولكن ليس خمس حلقات خاصة بالمظلات |
Bir sürü insan Hava dalışı yapıyor. Bu seni intihara meyilli yapmaz. | Open Subtitles | العديد من الناس يقومون بالقفز بالمظلات ، ذلك "لا يجعلكِ كـ "إيكاروس |
paraşütle atlarsak, bir Fransız kızın samanlığında saklanırız. | Open Subtitles | لو سقطنا بالمظلات يمكننا الإختباء في حظيرة إحدى الفتيات الفرنسيات |
"...iki uçak da düşürüldü. Fakat pilotlar paraşütle atladı." | Open Subtitles | قتل كل الطيارين أسفل، لكن بالمظلات إلى بر الأمان. |
Trini Lopez paraşütle atlarken boynunu kırar. | Open Subtitles | تريني لوبيز.. تنكسر رقبته عندما كانوا يهبطون بالمظلات |
Hiç kimse 747'den insanların paraşütle atladığını duymak istemiyor. | Open Subtitles | لا يريد أحد سماع كلام عن القفز بالمظلات القفز بالمظلات من طائرة 747 |
Tek çıkış yolu paraşütle atlayıp jetin birisinin üstüne düşmemesini umut etmek olur. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة هي القفز بالمظلات التمني أن الطائرة لن تسقط على أحد |
Evet, Jessi'nin paraşütle atlamaya gidip, bir domates kamyonuna düştüğü, ve kendi düğününe geç kaldığı bölüm. | Open Subtitles | نعم، إنها الحلقة التي ذهب فيها جيسي للقفز بالمظلات و حط على شاحنة طماطم و تأخر عن زفافه إنها مضحكة جداً |
Seks, uyuşturucu, paraşütle atlama bunları heyecan için yapıyor olmamız çok garip sırf kendimizi canlı hisetmek için ama bunlar ölümümüzede sebep olabilir. | Open Subtitles | الجنس والمخدرات والقفز بالمظلات كم هي غريبةٌ الأشياء التي نقوم بها من أجل الإثارة من أجل أن نجعل أنفسنا تشعر بالحياة |
Seks, uyuşturucu, paraşütle atlama bunları heyecan için yapıyor olmamız çok garip sırf kendimizi canlı hisetmek için ama bunlar ölümümüzede sebep olabilir. | Open Subtitles | الجنس والمخدرات والقفز بالمظلات كم هي غريبةٌ الأشياء التي نقوم بها من أجل الإثارة من أجل أن نجعل أنفسنا تشعر بالحياة |
Bu yüzden paraşütle dalacağız. Atlama irtifası 10 bin metre. | Open Subtitles | لذا سنجري اقتحامًا عن طريق القفز بالمظلات من ارتفاع ثلاثين ألف قدم |
Sizi paraşütle uçaktan atarız, çatıya inersiniz... Ama doğru çatıya inmeniz lazım. | Open Subtitles | ثم نقفز بالمظلات من الطائرة على السطح الصحيح، حسنًا؟ |
paraşütle lastik mankenler atılmış. | Open Subtitles | تم إلقاء بعض الألعاب المطاطية بالمظلات |
Sonra paraşüt kazası geçiriyorum ve acilen götürüldüğüm yer mezarlık mı? | Open Subtitles | ثم سأمر بحادث قفز بالمظلات وسيهرعون بي إلى .. المقبرة؟ |
dün paraşüt atlamasına gittik bugünde bungi jumping yapmak istiyor. | Open Subtitles | لقد ذهبنا البارحة للقفز بالمظلات واليوم , تريد أن ترى القفز بالحبال |
paraşüt ile atlama korkumdan kurtulmama yardımcı oluyordu. | Open Subtitles | كانت تساعدنى للتغلب على خوفى من القفز بالمظلات |
Büyük hayvan avı, Hava dalışı, anlaşılan tehlikeli bir yaşam zevkin var. | Open Subtitles | ... إصطياد الطرائد الكبيرة، والقفز بالمظلات يبدو أنه لديك ذوق للحياة الخطرة |
paraşütü hemen açmadan atlama yap. Bir su aygırından daha hızlı koş. | Open Subtitles | أذهب للقفز بالمظلات مسابقة حيوان فرس النهر |
Bennett ve ortağı kendi skydiving uçağını kullanacaktı | Open Subtitles | ثم بينيت وشريكه سوف تستخدم الطائرة القفز بالمظلات من |