"بالنسبة إليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • onun için
        
    • Ona göre
        
    • Ona yapılan
        
    onun için yararlı bir aletten başka bir şey değilsin. Open Subtitles لا تعنين شيئاً بالنسبة إليه سوى كونكِ مجرّد غرض مفيد
    Simon fotoğrafçılığı çok seviyor ama bu, onun için hiç gerçek bir seçenek olmamış. TED يحب سيمون التصوير حقًا، ولم يكن ذلك اختيارًا حقيقيًا بالنسبة إليه.
    Ben, onun için senden daha önemliyim. Open Subtitles إنني مهم جداً بالنسبة إليه بعكسك فأنت لا
    Sanırım şu anda onun için bulanık siluetlerden ibaretiz. Open Subtitles أعتقد أنّنا مجرّد طيفين بالنسبة إليه الآن.
    Ona göre gerçekmiş demek ki. Yoksa bu kadar canlı görünmezdi. Open Subtitles لقد كانت حقيقية بالنسبة إليه و إلا لما بدت و كأنها حية هكذا
    Kolye onun için değerliydi. onun için geri geliyordu, ve biz onu öldürdük. Open Subtitles القلاده كانت ثمينه بالنسبة إليه , لقد عاد لأجلها ونحن قتلناه
    Ailesinin dükkanı, onun için çok değerliydi. Open Subtitles عَنى المخزنُ العائلي الكثير بالنسبة إليه.
    onun için siz iğrenç canlılarsınız. Open Subtitles .. بالنسبة إليه, أنتما مجرّد أكياس قذرة مليئة بالصديد
    onun için flört etmek koşu yapmak kadar yabancıydı. Open Subtitles مغازلة إمرأة كانت أمراً غريباً بالنسبة إليه كالهرولة
    onun için var mıydım bilmiyordum. Bu yüzden... Open Subtitles حتى لَم أكن أعلم إذا كنت موجوداً بالنسبة إليه أم لا.
    Belki onun için iyi olur. Open Subtitles حسناً، ربما يكون الأمر جيداً بالنسبة إليه
    Hayır, tam tersine. Hayat, onun için gittikçe daha güzel oluyordu. Open Subtitles كلاّ، بل العكس صحيح فقد كانت الأمور تتحسّن بالنسبة إليه
    Onun iyi bir aile babası olmadığında hem fikiriz ama onun için ailesinden daha önemli bir şey olmadığını da biliyoruz. Open Subtitles لم نكن نعتقد ابداً إنه رب عائلة عظيم لكننا نعلم إن لا شيء اكثر اهمية من العائلة بالنسبة إليه
    Evet, bunu daha önce bir mektupta da okumuştum. onun için işler pek rast gitmemişti. Open Subtitles أجل، يبدو أنّي قرأتُ ذلك في رسالة من قبل لم تنفع بشكل جيّد بالنسبة إليه
    Ayrıca senden bahsederken onun için nadir olan bir ses tonu kullanıyor. Open Subtitles كما أنّه يتحدّث معك بدرجة نادرة من الاحترام، أقلّها بالنسبة إليه.
    Bu onun için her şey demek ve sen onu ondan kopardın. Open Subtitles أنت لن تعرف شيئا عن البينغو هذا كان كل شيء بالنسبة إليه وأنت اخذت منه ذلك
    Bu da onun için iyi gözükmüyor. Open Subtitles الموجودة في خزنته. هذا لايبدو جيدًا بالنسبة إليه ايضًا
    Bunu biliyorsun. Bu onun için çok önemli. Open Subtitles تعلمين ذلك، تعلمين أهمية ذلك بالنسبة إليه.
    Ne yaparsan yap, ne kadar iyi olursan ol onun için hep defolu mal olarak kalacaksın. Open Subtitles مهما فعلت مهما أصبحت تتمتعين بالكفاءة ستكونين بالنسبة إليه معطوبة
    Buradan hiç kurtulamayacağını düşünüyordu umutsuzca. Tanrı Ona göre sadece cezalandıran bir varlık değildi. Open Subtitles لقد يئس أكتر من أى وقت مضى من الوصول للخلاص لكن الله بالنسبة إليه كان اكثر من كونه عقاب.
    - Ona yapılan bir haksızlık. Open Subtitles -ليس عادلاً بالنسبة إليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more