"ببعضها" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirine
        
    • birbirlerine
        
    • birbirleriyle
        
    • birbiriyle
        
    • birbirlerini
        
    • araya
        
    • arada
        
    • parçaları
        
    Bu yer bitişik olmak zorunda değil, birbirine bağlı olmak zorunda değil. TED فلا داعي لأن يكون الأمر معدياً ولا داعي لربط جميع الأمور ببعضها
    Katılarda, atomlar birbirine çok tutunurlar, hareket edemezler. TED في الأجسام الصّلبة، الذّرات ملتصقةٌ ببعضها البعض فلا تستطيع الحركة.
    Etkinleştirilmiş taşlar birbirlerine mavi ya da kırmızı takiyon dolaşıklığıyla bağlanıyor. TED العقدات المنشطة مرتبطة ببعضها البعض عبر اشتباك التاكيون الأحمر أو الأزرق.
    birbirleriyle olan ilişkilerinden ise kendimizle ilgili algıyı çıkartıyoruz. TED ولكن لأن هذه العمليات مرتبطة ببعضها بطريقة ما فنبدأ نشعر بذاتنا.
    Yani ortada tüm bu inançlar, istekler, duygular, deneyimler var ve bunların hepsi birbiriyle bağlantılı; bu da sizsiniz. TED وبالتالي فهناك كل هذه الأشياء، مثل المعتقدات والرغبات والأحاسيس والخبرات، وكلها متصلة ببعضها البعض، وهذا هو أنت.
    Bu parazit, zeki ve barışçıl bir türün, birbirlerini parçalamasını sağladı. Open Subtitles هذا الطفيل تسبًب بقيام الانواع اللطيفة والذكية بالفتك ببعضها البعض
    Sanırım kırılgan şeyi tekrar bir araya getirme zamanı geldi. Open Subtitles أجل، أعتقد أن الوقت قد حان لجمع أوصال عاهرتنا ببعضها
    Teori... ya da modelin söylediğine göre... bu kuarklar, onları ayırmaya çalıştığınızda daha da güçlenen bir kuvvetle bir arada tutuluyor. Open Subtitles النظرية التي إقترحها نموذجنا هي أن هذه الكواركات مرتبطة ببعضها بفعل قوة تزداد هذه القوة كلما حاولت أن تفصلها عن بعض
    Bob ve ben bu tasarımı yaptığımızda, bilgisayarları birbirine bağlayan bir sistem kurduğumuzu düşünüyorduk. TED عندما قمنا بوب وأنا بهذا التصميم، اعتقدنا بأننا كنا نبني نظام يربط الحواسيب ببعضها.
    Kırmızı ve yeşil çizgilerden oluşan grafik birbirine uymayan farklı bileşenleri gösteren grafiktir. TED أما الرسم باللون الأحمر والنقط الخضراء، التي توضح مكونات مختلفة من البيانات وتقارنها ببعضها البعض.
    Aslında bütün bu teknolojinin asıl gücü, bizim bu çipleri akışkanlar yoluyla birbirine bağlayabilmemizden geliyor. TED لكن القوة الحقيقة لهذه التكنولوجيا تكمن في حقيقة كوننا نستطيع وصلها ببعضها البعض عبر السوائل.
    Yapıştırıcı oluşturuyorlar ve kayalara yapışıyorlar. Aynı zamanda birbirlerine de yapışıyorlar. TED لقد صنعت المواد اللاصقة، وتعلق على الصخور، وتلتصق ببعضها البعض أيضًا.
    En harika özellikleri de birbirlerine mıktanıs gibi geçebiliyorlar. TED وأفضل جزء بخصوصها هو أنها تلتصق ببعضها بمغانط.
    Ama bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık her zaman birbirlerine bağlı değildir. TED لكن هذه الأنظمة الدماغية الثلاث: الشهوة، الحب الرومانسي والتعلق، ليست دائماً مرتبطة ببعضها البعض.
    Bu bir çekirge. Bir kilometrekare 80 milyonu birden bulunup yine de birbirleriyle çarpışmıyorlar. TED هذا جراد. قد يتواجد 80 مليون منها في كيلومتر مربع واحد، ومع ذلك انها لا تصطدم ببعضها البعض.
    Bir kaç yıl sonra Harvard'a ilk maaşlı iznim için taşındığımda bu sefer ilgi duyduğum ağ hepimizin içinde bulunan genler, proteinler ve metabolitlerin birbirleriyle ve hastalıklarla olan ilişkileriydi. TED بعد عدة سنوات عندما انتقلت إلى هارفارد أولًا كإجازة أصبحت مهتمًا بنوع آخر من الشبكة: تلك المرة، الشبكات التي بداخلنا كيف ترتبط الجينات والبروتينات والأيضات ببعضها البعض وكيف ترتبط بالمرض
    Bir koloni şeklinde davranıyorlar, hepsi birbiriyle ilişki halinde. Bir böcek kolonisi modellendi ve pek çok sayıda da yapılabilir. TED وهي تتصرف كسرب والتي ترتبط ببعضها البعض ، وقد صممت على شكل سرب من الحشرات ، ومن الممكن تجميعها بأعداد ضخمة جداً.
    Burada gördüğünüz, birbiriyle bağlantılı olan müzelerdeki galerilerin bir ağ haritası. TED ما تراه هنا هو شبكة من المعارض في المتاحف التي تتصل ببعضها البعض
    Bu odanın dışında nesneler birbirlerini hissediyorlar. Open Subtitles خارج هذة الغرفة، الأغراض تحس ببعضها
    Bu odanın dışında nesneler birbirlerini hissediyorlar. Open Subtitles خارج هذة الغرفة، الأغراض تحس ببعضها
    Yani her şeyi bir araya mı getiriyorsun? Open Subtitles إذاً , أنت تربط الأحداث ببعضها البعض فحسب ؟
    Büyük dalgalar ve küçük dalgalar, birbiri ardına kıyıya vuran dalgalar ve arada bir gelen dalgalar vardır. TED هناك موجات صغيرة و أخرى كبيرة، موجات تصطدم بالشاطئ الواحدة تلو الأخرى، و موجات تتلاطم ببعضها عديد المرات.
    Basit. Minik parçaları birbirine bağlayacak bir kod yazacak: Open Subtitles ببساطة تيني سيكتب شفرة تصل جميع العناصر ببعضها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more