Bu ekipleri organize ederek, onlara kümeleri tanımayı ve spreylemeyi öğretiyoruz. | TED | نقوم بتنظيم هذه الطواقم، وتعليمهم كيفية التعرف على الأسراب، ورشهم بالرذاذ. |
Yani beş Çember üyesi Belinda'ya bakmak için kendileri organize olmuşlar. | TED | لذا قام 5 من أعضاء "الدائرة" بتنظيم وقتهم ليقوموا برعاية بيليندا. |
Kullandığım veri mutfağımdaki malzemeler, zaman, tutkudur ve bu verileri düzene koyarım. | TED | فالبيانات التي أستخدمها هي محتويات مطبخي، ووقتي، وطموحي، وأقوم بتنظيم هذه البيانات. |
Öte yandan, bütün bunlar olurken, böyle gösteriler düzenleyerek kung fu çalışmalarını özendirmeliyiz. | Open Subtitles | علي أية حال ، كي يحدث هذا يجب علينا أن نشجع ممارسة الكونغ فو بتنظيم المظاهرات كهذا |
Her şeyi bu nazik bayan ayarladı. | Open Subtitles | لقد قامت هذه السيدة اللطيفة بتنظيم كُل شيء. |
O yüzden haydi etkinlikleri ve medya vurgunlarını düzenlemeye başlayalım. | Open Subtitles | لذا دعونا نبدأ بتنظيم أحداث وضربات إعلامية |
Yarın sabah Jack'i çekap için doktora götürmem gerekiyordu, ama o'nun için sürpriz bir parti düzenliyorum, doğumgünü gelecek hafta olmasına rağmen. | Open Subtitles | ولكنى أقوم بتنظيم حفلة له بالرغم أن عيد ميلاده فى الأسبوع القادم |
Okuma-yazma oranı çok düşük bir ülke. Ve oradaki olayımız şuydu: 2005 yılında aynı gün iki seçim organize ettik. | TED | بلد ذو نسبة أميّة عالية، والمشكل هنا كان، هوأنه تم في عام 2005، وقد قمنا بتنظيم عمليتين انتخابيتين في اليوم ذاته. |
insanların çocuklarını aşılamak için getirdiği aylık kampı organize ettik | TED | جعلنا الحصول على اللقاح أسهل بتنظيم هذا المخيم الشهري حيث يمكن للناس تطعيم أطفالهم. |
Doktor randevularını organize ediyorlar, finansı organize ediyorlar, ayrıca gündelik işleri de bu arada hallediyorlar. | TED | يقوم بتنظيم مواعيد الطبيب، يرتب الأمور المادية، كما يهتم أيضا بأمورهم المنزلية اليومية. |
O kolay. Bir gün dolandırıcıları organize edeceğim, o zaman hepimiz otururuz. | Open Subtitles | هذا شيء سهل، يومًا ما سوف أقوم بتنظيم المحتالون ونجلس جميعًا. |
Bizanslı satıcılar şehri terkedince yeni imparatorluklarını organize etmeye başladılar. | Open Subtitles | تاركين البيزنطيون وراءهم فقد بدأوا بتنظيم إمبراطيتهم الجديدة |
Sayın yargıç, Bay Martini'nin hayatını düzene sokabilmesi için biraz daha zaman istiyoruz. | Open Subtitles | سيادة القاضي نحنُ نطلب وقت قصير من اجل السيد مارتيني . كي يقوم بتنظيم اوضاعه |
Yani, kendi evini düzene koyar koymaz, bu eve döneceğini varsayabiliriz. | Open Subtitles | لذا يُمكننا إفتراض عودته لهذا المنزل حالما يقوم بتنظيم أموره. |
Molekül bulutlarının içindeki maddeyi düzene koyuyorlar -- | Open Subtitles | تقوم بتنظيم العناصر لسُحُبٍ من الجزيئات |
Bazen böyle ufak iltifatları önceden düzenleyerek kendimi eğlendiriyorum, ama daima bu iltifatların doğal olarak ortaya çıkmasını diliyorum. | Open Subtitles | رغم أنني أستمتع قليلاً بتنظيم بعض المجاملات البسيطة أتمنى دائماً أن أضفي عليها بعض التلقائية بقدر الإمكان |
Bazen böyle ufak iltifatları önceden düzenleyerek kendimi eğlendiriyorum, ama daima bu iltifatların doğal olarak ortaya çıkmasını diliyorum. | Open Subtitles | رغم أنني أستمتع قليلاً بتنظيم بعض المجاملات البسيطة أتمنى دائماً أن أضفي عليها بعض التلقائية بقدر الإمكان |
İşe siparişleri düzenleyerek başlayabilirsin. | Open Subtitles | لماذا لا تبدأي بتنظيم طلبيات الشحن؟ لا . |
Subay Teague ulaşımı ayarladı. | Open Subtitles | الضابطة تيج ستقوم بتنظيم أمور السفر |
Lenny ayarladı. | Open Subtitles | ليني قام بتنظيم هذا |
33 yıllık sürgün sonrasında, Libya’ya geri döndüm ve benzersiz bir şevkle kapasite oluşturma üzerine, liderlik becerilerinde insani gelişim üzerine seminerler düzenlemeye başladım. | TED | بعد فترة 33 عاماً في المنفي، عدت الي ليبيا شاعرة بحماس فريد من نوعه، بدأت بتنظيم ورشات عمل لبناء القدرات، في التنمية البشرية لمهارات القيادة. |
Mesela C vitamini, anti-toksin, anti-histamin, anti-virüs, kan şekerini düzenlemeye ve depresif ruh halini yükseltmeye yardım eder, | Open Subtitles | الفيتامين "سي"، دعنا نرى: مضاد سموم، مضاد (هستامين) مضاد فيروسي، يُساعد بتنظيم سكّر الدم، |
Yarın sabah Jack'i çekap için doktora götürmem gerekiyordu, ama o'nun için sürpriz bir parti düzenliyorum, doğumgünü gelecek hafta olmasına rağmen. | Open Subtitles | ولكنى أقوم بتنظيم حفلة له بالرغم أن عيد ميلاده فى الأسبوع القادم |