"بجمال" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadar güzel
        
    • güzelliğine
        
    • güzelsin
        
    • güzelliğini
        
    • güzellik
        
    • çok güzel
        
    • güzelliğin
        
    • güzelliği ile
        
    • kadar hoş
        
    • kadar tatlı
        
    Gün batımında araba sürerken tek düşünebildiğim, neredeyse oyunlarım kadar güzel olduğu. TED حين أقود عبر طريق عند الغروب كل ما أستطيع التفكير فيه هو إن هذا يكاد أن يكون بجمال ألعابي
    "Bilirim bir daha göremeyeceğimi... bir ağaç kadar güzel bir şiiri." Open Subtitles ..أعتقد بأنّني لن أرى شيئاً بجمال الشجرة أبداً ..
    - Midland'a gitmem gerekmiyor. O zengin taşralılar, Boobie Miles'ın dizi... kadar güzel bir diz görmemiştir. Open Subtitles لا يلزمني شيء في ميدلاند هؤلاء الأغنياء الأغبياء لم يروا شيئاً بجمال بوبي مايلز
    Bu açık hava hamamının güzelliğine bakmaktan farketmemişim. Open Subtitles لم أدرك ذلك بما أني كنت مفتوناً بجمال تصميم هذا الحمام المفتوح
    Tatlım kutsal kitap kadar güzelsin ama güzellik dergi sattırır, kayıt değil. Open Subtitles حسنا، عزيزتي، أنتِ بجمال كتاب الأدعية. لكن الجمال يبيع المجلات، ليس التسجيلات.
    Bu anı sadece bu hoş enstrümanın güzelliğini göstermekle geçireceğim. Open Subtitles أريد أن أستغل تلك اللحظة لأسجل إعجابي بجمال هذه القطعة
    Bence; besbelli, orkestra müzisyenleri çok güzel çalıyorlardı. Viyana Filarmoni Orkestrası. TED أعنى، من الواضح ان عازفى الاوركسترا يعزفون بجمال "أوركسترا "فيينا فيلهارمونيك
    "Sevgili Rebecca, güzelliğin bana eski zamanın güzellerini çağrıştırıyor... Open Subtitles .عزيزتي ريبيكا جمالك يذكرني بجمال أعمدة النيقية الغابرة
    Ama hançerinizin o harika güzelliği ile karşılaştırıldığında hiç de önemi yok. Open Subtitles ولكن بجدّيّة ، إنّها لا تساوي شيئاً مقارنة بجمال خنجرك الرائع
    Beni cezbedecek kadar güzel değil. Git onun tebessümlerinin tadını çıkar. Open Subtitles لكن ليس بجمال يكفي لإغرائي من الأفضل أن تعود لرفيقتك و تستمتع بابتساماتها
    Beni cezbedecek kadar güzel değil. Git onun tebessümlerinin tadını çıkar. Open Subtitles لكن ليس بجمال يكفي لإغرائي من الأفضل أن تعود لرفيقتك و تستمتع بابتساماتها
    Ailesi gibi o da çok kibar, zarif ve cana yakın, gerçi Jane kadar güzel sayılmaz. Open Subtitles كوالديها هي الكرم بذاته , هي أنيقة و رقيقة حتى لو انها ليست بجمال جين
    Sentetik bir orman gerçeği kadar güzel olmayabilir ama sadece Amazon'u değil, tüm insanları, sevdiğimiz, önemsediğimiz herkesi ve hem gelecek nesilleri hem de modern uygarlığı korumamızı da sağlayabilir. TED قد لا تكون الغابة الاصطناعية بجمال الطبيعيّة أبداً، ولكنّها قد تمكننا من الحفاظ ليس فقط على الأمازون، ولكن على كل الأشخاص الذين نحبهم ونقدرهم. إضافة إلى كل أجيالنا القادمة والحضارة الحديثة
    Bitirmek için, Sagan'ın sözlerini kullanmak istiyorum. Çünkü onun çektirdiği bu fotoğrafta gördüklerini onun cümleleri kadar güzel ifade edemem. TED أريد أن أقرأ لكم ما كتبه كارل ساغان عن هذه الصورة ، فقط لكي أختم خطابي، لأنني لا أستطيع أن أقول كلمات بجمال هذه الكلمات لأصف ما رآه في هذه الصورة التي قام بالتقاطها.
    Onun kadar güzel de değildi zaten neyse, elini tuttum ve bu sefer değişiklik olsun diye diğer taraftan okşamaya başladım. Open Subtitles ليست بجمال الأولى... ولكن على أي حال، أمسكتُ يدها وداعبت الجزء الآخر هذه المرة، فقط من أجل التغيير
    Haklı bence. Öteki ev kadar güzel değil burası. Open Subtitles إنهامحقة، ليسَ بجمال المنزل الآخر
    Son mandalı içeri sokmadan önce bir an durup şu anın güzelliğine bakabilirsin. Open Subtitles قبل ان تنهى فتح ريشة القفل الأخيرة اعتقد انك عليكِ التوقف للتفكُر بجمال هذه اللحظة
    Bu teorinin güzelliğine hayran kalmak için biraz düşün. Open Subtitles خذي راحتك في هذه اللحظة لتعجبي بجمال هذه النظرية
    Ama sen, nasıl oluyorsa birden giyindin hazırlandın ve seni tanıdığım günkü kadar güzelsin. Open Subtitles ولكنك أنتٍ وبطريقه ما ترتدين بتأنق و بجمال كما في اليوم الذي التقيتك فيه
    Yolun güzelliğini düşününce... ve yolcuların iyi kalpliliğini. Open Subtitles عندما تفكر بجمال هذا الطريق وبطيبةعابريالسبيل!
    Senin gibi hoş bir güzellik işime yarabilir. Open Subtitles بكثير بجمال مثل الذي ستصبحينه أخبرك يا سيدتي
    Siz o elbiseleri giyip dans edip çok güzel hissetmelisiniz. Open Subtitles انتم يا رفاق يجب ان ترتدو الملابس وترقصو و اشعرو بجمال
    Sadece güzelliğin zevkine varıyorum. Open Subtitles تمتع بجمال فقط من أجل مصلحته الخاصة
    Ama hiçbiri bir yapraklı deniz ejderinin güzelliği ile kıyaslanamaz. Open Subtitles لكن لا تُقارن سمكة بجمال تنين البحر.
    Çoğu zaman şunu düşünürüm, acaba nasıl olur da Natalie Wood'un görüntüsü kadar hoş bir şey ortaya çıkarırım? TED ولكن في العموم، أعتقد، كيف يمكنني أن أعمل شيئا بجمال صورة ناتالي وود؟
    - Judy kadar tatlı mı? Open Subtitles -أهي بجمال "جودي" ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more