"بحيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • göl
        
    • Lake
        
    • gölün
        
    • göle
        
    • gölüne
        
    • gölde
        
    • gölünün
        
    • Loch
        
    • gölünden
        
    • Gölü'
        
    • gölden
        
    • gölündeki
        
    • gölünü
        
    • Lagoon
        
    • gölünde
        
    Ben derim ki, bu Kara göl'ün Canavarı'nı aldığınız yere bırakın. Open Subtitles أقول بأن نرمي هذا المخلوق في بحيرة السود من حيث اتى
    Kocaman bir yata sahip olup yüzdürecek göl bulamamak gibi. Open Subtitles إنه مثل أمتلاك قارب كبير ولا توجد بحيرة لتبحر فيها
    Ama eminim, bu hikayedeki olay yerinin adı Kristal göl Kampı'ydı. Open Subtitles تعلمون ان احداث تلك القصة حدثت في مخيم يدعى بحيرة كريستال
    Lake Monroe'da arabası olmayan tek son sınıf erkek öğrencisi benim. Open Subtitles قطعا انا الشاب الوحيد في بحيرة مونري الذي لا يملك سيارة
    Bir dakika ya. Baharın ortasında donmuş bir gölün üzerindeyiz. Open Subtitles مهلاً، هل نحن نسير على بحيرة متجمدة في وسط الربيع؟
    Evet, kızın boynuna ipi geçirdi, onu boğdu ve cesedini donmuş göle attı. Open Subtitles نعم، لقد وضعت حبلاً حول رقبتها، وقامت بشده، ورمت بجثتها في بحيرة متجمدة.
    Ben küçükken, ailem göl kenarında bir kulübe kiralamıştı. Bir akşam tuvalete giderken... Open Subtitles عندما كنتُ طفلة صغيرة، إستأجر والديّ كوخاً بجوار بحيرة وعندما إضطررت للذهاب للحمّام..
    Bana bütün şehir, kasaba, göl, orman ve dağları ezberletti. Open Subtitles جعلني أعرف كل مدينة وقرية لعينة كل بحيرة وغابة وجبل
    Ve düşünün bir kere, bu zeminin altında deniz gibi, hareket eden bir göl var. TED وعليكم أن تتخيلوا، أن هناك بحيرة تشبه البحر بأكملها تحتها ، تتحرك.
    Bu da başka bir göl, hemen bir öncekinin yanında. TED هذه بحيرة أخرى، تقع بجوار البحيرة الأولى.
    Bir kaç yıl önce, benzer bir göl, barajında gedik açtı ve alt tarafındaki vadinin zarara uğramasına sebep oldu. TED و قبل بضع سنوات قامت بحيرة مثلها بتحطيم السد المقام عليها و حطمت كل شيء في الوديان بعدها.
    Ülkemiz Kenya'nın tam Kuzeyindeki... ...bu tür bir göl olan Turkana gölüne gidelim. TED لذا دعونا نذهب إلى بحيرة توركانا، التي تُعد واحدة مجرد حوض البحيرة في أقصى شمال بلادنا، كينيا.
    Pretty Lake vatandaşları bildiğiniz gibi, durumun şiddeti giderek artıyor. Open Subtitles أيها المواطنون في بحيرة الجمال كما تعلمون الوضع يزداد سخونة
    Artan ölü sayısını bilerek acilen başlamak üzere Pretty Lake'i tam karantinaya alıyoruz. Open Subtitles ونظراً لتصاعد عدد الضحايا بدأنا حالاً في وضع بحيرة الجمال تحت الحجر الصحي
    Fakat son zamanlarda Pretty Lake'de olduğumuza göre hiçbir şey kesin değil. Open Subtitles ولكن مما نراه الآن في بحيرة الجمال لا يوجد شيء مضمون حقاً
    O akşam, ağır zırhlı dalgıçlar ormanın içindeki gölün dibine gitti. Open Subtitles في تلك الليلة ، غواصون مسلحون غاصوا إلى قاع بحيرة الغابة
    Uçurumda, berrak, güzel bir göle bakan bir kulübeydi, ve o anda korkunç bir şey keşfettim. TED و الذي كان منحدرا مطلّا على بحيرة متلألأة جميلة و في تلك اللحظة اكتشفت أمرا مروّعا.
    Dikkatinizi lav gölüne verin, yukarı bakın ve yolundan çekilin. Open Subtitles إبقاء انتباهكم باتجاه بحيرة الحمم البركانية، والتحرك للخروج عن طريقها.
    gölde yüzmenizi ve 10 kişiye "seni seviyorum" demenizi istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تسبح في بحيرة واخبر 10 اشخاص بأنك تحبهم
    - Geldim sayılır. Moose gölünün etrafından dolaşıyorum. Open Subtitles في طريق العودة أنا اقوم بجولة فقط حول بحيرة الموظ ؟
    Loch Lomond'un o çok güzel kıyılarında Open Subtitles من الجميل من الجميل ان نلتقي على ضفاف بحيرة لوخ
    Burada, Turkana gölünden bazı fosillerin... ...canlandırmaları var. TED وهنا بعض عمليات إعادة البناء لبعض البقايا المتحجرة التي عثر عليها من بحيرة توركانا
    Bu hikâyenin Okeechobee Gölü'nde başlamasını istedim, Everglade sisteminin atan kalbi. TED وأود ان تبدأ القصة في بحيرة اوكيشوبي، القلب النابض لنظام الايفيرجليد.
    Stevin yeni çark modelleri, oluklar hatta sadece tarladan değil gölden de su çekebilecek yeni yel değirmenleri tasarladı. Open Subtitles الشكل الجديد من العجلات الدوارة التي ابتكرها ستيڤن قامت بعمل عدة طاحونات هواء قادرة علي صرف ماء بحيرة وليس مجرد حقل
    Fakat, ben, Kenya da yetiştiğim için... ...ve Turkana gölündeki insan kalıntıları araştırmasında ailemle birlikte çalıştığım için... ...kendimi çok şanslı hissediyorum. TED لكني كنت محظوظة جدا لأنني ترعرتُ في كينيا، وخاصة مرافقة والدي إلى بحيرة توركانا في عمليات البحث عن بقايا البشر.
    Ama bu defa bize 2 yıl yetecek bir tiliyum gölünü gözlüyorlar. Open Subtitles هذه المرة بحيرة تيليوم تكفينا علي الاقل عدة سنوات
    İkinci ve mansiyon ödülü... inanılmaz Dark Lagoon asalağına Open Subtitles ثانيا و شارة الشرف... تذهب إلى الرائعين مستنزفوا بحيرة الظلام.
    Ruhuna ölüm gölünde rehberlik edip, yaşayanlar arasına getir, ben de sana piramitlerden daha yüce bir tapınak yaptırayım. Open Subtitles إرشد روحه كي تعود عبر بحيرة الموت إلى مكان الأحياء و سوف أبنى معبدا عاليا لك أقوى من الأهرامات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more