"بدأتم" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladınız
        
    • başlattınız
        
    • başlamışsınız
        
    • başladın
        
    • başlarsanız
        
    • başladığınız
        
    • başlıyorsunuz
        
    • başladığınızda
        
    • başladığınızdan
        
    • başlarsınız
        
    CA: İnanılmaz miktarda veri yakalamaya başladınız. TED ك.أ: وبذلك بدأتم بجمع كميات هائلة من البيانات.
    Siz ve Bay Kashyap bu şirketi ilk kurduğunuzda küçücük biroda işe başladınız. Open Subtitles انتى والسيد كاشياب بدأتم هذه الشركة عندما كانت مجرد حجرة صغيرة
    Merak ediyordum da; bavullarınızı toplamaya başladınız mı? Open Subtitles كنت أتسائل إن كنتم كلكم بدأتم بحزم حقائبكم
    -Savaşı siz başlattınız. -Kimin başlattığı kimin umurunda ki? Open Subtitles ـ إنتم بدأتم الحرب ـ من يهتم بمن بدأها ؟
    Hediye almaya gitmiştim. Siz de bensiz başlamışsınız. Open Subtitles قدّ كنتُ أشتريّ الهدايا وأنتم بدأتم بدونيّ
    Bu plandaki kaçınılmaz kısırdöngüyü görmeye başladın mı peki? Open Subtitles هل بدأتم برؤية نواحي سلبية من كل الجوانب متأصلة في الخطّة؟
    Ve bu konuda düşünmeye başlarsanız hayal edebileceğiniz ve yapabileceğiniz çok şey var. TED وإذا بدأتم في التفكير حول هذا الأمر، هناك الكثير الذي تستطيعون تخيله، ويمكنكم القيام بأكثر من ذلك بكثير.
    Unutmayın, nasıl başladığınız değil, nasıl bitirdiğiniz önemlidir. Open Subtitles تذكرا دائماً أنه لا يهم كيف تتوقفوا بل كيف تنهوا ما بدأتم به
    Tüpün gerçek olduğuna ve hayatınızın gerçek olmadığına inanmaya başlıyorsunuz. Open Subtitles بدأتم تظنون أن الجهاز واقع وأن حياتكم هي الخيال
    Siz ve Bay Kashyap bu şirketi ilk kurduğunuzda küçücük biroda işe başladınız. Open Subtitles انتى والسيد كاشياب بدأتم هذه الشركة عندما كانت مجرد حجرة صغيرة
    Daha yeni başladınız, ama şu an sadece onun parlamasının vakti. Open Subtitles لقد بدأتم لتوكم لكن الان انه وقتها لتضهر
    Evet, kaba bir şekilde bitti ve aynı anda siz başladınız. Open Subtitles آجل ، لقد أنهينا هذا الامر في نفس الوقت عندما بدأتم بـ المواعدة
    Ya da siz bilgi isteme özgürlüğü taleplerini dosyaladığını mı fark ettiniz de ofisi izlemeye başladınız. Open Subtitles ، أم رأيتم أنّه قدم طلباً بناءً على حريّة المعلومات . لذلك بدأتم تتنصتون على مكتبه
    Dosyada çalışmaya başladınız mı? Geçmişini kontrol ettiniz mi? Open Subtitles هل بدأتم بأخذ المعلومات منها والتحقق من هويتها ؟
    Çocuklar, bensiz mi içmeye başladınız? Open Subtitles هل بدأتم في مُعاقرة الشراب بدوني يا رفاق ؟
    -Siz çocuklar kazanamayacağınız bir kavga başlattınız. Open Subtitles انتم يا اولاد قد بدأتم معركة لا تستطيعوا ان تربحوها
    Çocuklar siz bittiniz, savaşı siz başlattınız, kazanamazsınız. Open Subtitles انتم يا اولاد قد بدأتم معركة لا تستطيعوا ان تربحوها
    Siz Paddyler kendi aranızda mücadele etmeye başlamışsınız.. ..diye okumuştum. Open Subtitles قرأت في مكان ما أنكم أيها الإيرلنديّون بدأتم تتقاتلون فيما بينكم الآن
    Duyduğuma göre çocuklar soygundan sonra yeni işe başlamışsınız Open Subtitles لقد سمعت أنكم بدأتم مشروعاً_BAR_ محترماً بنقود الغنيمة
    Hadi deneyelim. 15 birimle başladın. TED بدأتم مع خزان كامل من 15 وحدة.
    Şimdi başlarsanız boş zamanınız olacaktır. Open Subtitles وموعد التسليم بعد 3 أسابيع، سيكون لديكم الكثير من الوقت ، لو بدأتم من الآن
    Bir İspanyolca çalışma grubu olarak başladığınız söylediniz. Open Subtitles تقول بأنكم بدأتم كمجموعة دراسية لصف الإسبانية
    Siz ikiniz artık yaşlı evli çiftlere benzemeye başlıyorsunuz Bay ve Bayan Şerif! Open Subtitles الآن بدأتم كالازواج الكبار في السن العمدة وزوجته
    Bunu yapmaya başladığınızda, hayatınızın değişmeye başladığını göreceksiniz. TED وإن بدأتم فعل ذلك، سترونَ أن حياتكم تتغير.
    Evet, sizler Goa'uld'ları öldürmeye başladığınızdan beri durum biraz düzeldi. Open Subtitles نعم, الأمور تصير للأحسن منذ بدأتم في قتل الجواؤلد واحدا تلو واحد
    Sulama istediğiniz yere bir şeyler ekmenize olanak sağlamaya başlar, sadece nehirlerin aktığı yerler dışında. Bu organic tarımı yapmaya başlarsınız, bu şeyleri makinayla yapmaya başlarsınız. Makinalaşma, fazla miktarda suyla birlikte yüksek ölçekli tarıma yol açar. TED الري بدأ يجعلكم قادرين على زراعة أشياء أينما تريدونها، خلافاً لأماكن فيضان الأنهار. بدأتم تحصلون على الزراعة العضوية، بدأتم في دمج الآلات في هذه الأشياء. الآلات، مع كم كبير من الماء، تقود إلى زراعة على نطاق واسع جدا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more