Ya buradan geri dönmemek üzere gidecek ya da başladığı işi bitirecek. | Open Subtitles | إما أنه قد رحل من هنا للأبد أو أنه سينهي ما بدأه |
Vücut, başladığı işi bitirecek şekilde ayar yapabilecek seviyeye erişememiş. | TED | فلا يتمكّن من اتمام ما بدأه بدّقةٍ كافيه. |
Dr. Jackson'ın başladığı işi bitirebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أيضا مساعدتك بإنهاء ما بدأه الدكتور جاكسون |
Bir çocuk olarak görevin ailenin başlattığı mirası devam ettirmek. | Open Subtitles | واجب كل طفل، أن يكمل الميراث الذي بدأه أبواه. |
O korkunç çocuğun başlattığını sarhoşun birinin bitirmesini istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن ينهي ثملاً ما بدأه ذلك الطفل المخيف |
Böyle olsun istemedim, ama o başlattı. | Open Subtitles | لم أكن أريد ذلك ولكن هو من بدأه |
Müzik harikadır. Müziğe bayılırım. Ama başladığını bitirmesi gerek. | Open Subtitles | الموسيقى عظيمة، أحب الموسيقى لكنّه يجب أن ينهي ما بدأه. |
Yeni ve değişik bir yerde romantik şeyler yapacaktık ve ben başladığı şeyi bitirmeyi seven bir adamım. | Open Subtitles | كنا سنكون رومنسيين في مكان ما جديد ومختلف وأنا رجل يحب أن يكمل ما بدأه |
Çünkü o bir mükemmeliyetçi ve bir mükemmeliyetçiyse yıllar önce başladığı şeyi bitirmek zorundaydı. | Open Subtitles | لأنه كان مهتما بالكمال ولأنه مهتم بالكمال, كان عليه ان ينهي ما بدأه منذ اعوام |
Adam federal ajan. Bence başladığı işi bitirirdi. | Open Subtitles | أعتقد أنه شرطي فيدرالي و قد أنهى ما بدأه |
Birçok seri katil gibi, başladığı işi bitirmek için zor kullanmış olabilir. | Open Subtitles | وكباقىالقتلةالمُتسلسلينالآخرين، تحتم عليهِ إنهاء ما بدأه. |
Şimdilik, tüm gücümle kocamın başladığı anlaşmayı bitirmeye yoğunlaşacağım. | Open Subtitles | في الوقت الراهن، أنا أركز كل جهودي في السعي لإنهاء ما بدأه زوجي بهذا الاتفاق |
Yoksa bir hiç uğruna ölmüş olmaması için Carl Gordon Jenkins Gordon Jenkins'in başladığı işi bitirerek mi? | Open Subtitles | الذي بدأه كارل جوردون جانكينز جوردون جانكينز حتى لا يكون موته هباءاً |
Katilimiz başladığı işi bitirmeye karar veriyor ve iki el de sırtına sıkıyor. | Open Subtitles | القاتل يذهب خلفه لإنهاء ما بدأه بطلقتين إلى ظهره |
Bizde onun başlattığı işi bitirmek için bizle çalışmak isteyebileceğini düşünüyorduk. | Open Subtitles | طننا بأنك ستأتي للعمل معنا وأن تنهي ما بدأه هو |
Maurice Wilkins'in burada başlattığı şey 20. yüzyılın en büyük bilimsel keşiflerinden biri olacak ve hayata ilişkin anlayışımızı değiştirecekti. | Open Subtitles | ما بدأه موريس ويلكنز في الجامعة سيقود لواحد من أعظم اكتشافات القرن العشرين و سيغير من فهمنا للحياة |
Testi başlattığı an uydunun yerine konulanı fark edebilirdi. | Open Subtitles | لحظة بدأه للاختبار لربما عرف أن القمر تم استبداله |
Direkt beni suçladı, oysa kavgayı kimin başlattığını bile bilmiyordu. Sen de onu cinsel saldırıyla mı suçladın? | Open Subtitles | كلاّ، لقد لامني على ذلك، ولمْ يرَ حتى من بدأه. |
Bizi öldür ve Han atalarının başlattığını gelip bitirsin. | Open Subtitles | ..إقتلنا وسوف يُنهي الخان ما بدأه أسلافه |
Ne dememi bekliyorsun! Önce o başlattı! Beni o kışkırttı. | Open Subtitles | ما الذي تريد قوله هو بدأه , لقد استفزني |
Ve isteyerek kendinizi verdiğinizden beri, onun başladığını bitirmeme izin verdiniz. | Open Subtitles | ومنذ وهبتم انفسكم بارادتكم اسمحو لي ان انهي ما بدأه |
Parkta kıza saldırır, kız kaçar sonra onu yakalar ve işini bitirmeye çalışır. | Open Subtitles | أنظر, لقد هاجمها فى الحديقه وبعد ذلك هربت منه ثم لحق بها ليكمل ما بدأه |
Rudi Amca'nın başlattığına devam etmenin en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ما بدأه عمي رودي ظننت أنه من الأفضل مواصلته |
Hari'nin başladığı işi bitireceğim. | Open Subtitles | .سوف أنهي العمل الذي بدأه هاري |
Hayır Sam çocuğu alıp Bobby'e bırakacağız ve dönüp babamın başlattığı işi bitireceğiz. | Open Subtitles | لايا(سام)،سنأخذهذاالفتى , (وسوفنوصلهإلى (بوبي, ثم سنعود إلى هنا لانهاء ما بدأه أبي |