"بداخلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • içime
        
    • içimden
        
    • bende
        
    • içinde
        
    • içimdeki
        
    • içimi
        
    • derinlerde
        
    • İçim
        
    • karnımda
        
    • İçten içe
        
    • benim içimde
        
    Bu lanet içime işlemiş. Open Subtitles أنا ليس لي سيطرة على هذا الشيء الشرير بداخلي
    İçime tanrı korkusunu öyle hızlı soktu ki, benim ihtiyarın ayak seslerini duyamadım. Open Subtitles انقذوني وأول شيء عرفت انه غرز الخوف من الله بداخلي بسرعة أنا لم أسمع أبدا خطوات والدي العجوز
    Daha önce içime tohum serpildiğini hiç böylesine hissetmemiştim. Open Subtitles لم أشعر بمثل هذا الشعور في حياتي من قبل عندما قذف بداخلي
    Ama daha sonra telefonun çaldığını duyduğumda, içimden bir ses telefonu açmamamı söyledi. Open Subtitles ولكن عندما رن جرس الهاتف بعدها, شيئاً بداخلي قال لي أن لا أرد.
    O yüzden bende olan şey şu, sanatla bir şey yarattığımda içimdeki eğitmen uyanıyor. TED وهذا ما يحدث معي هو أنني عندما أصنع شيئًا فنيًا، تستفيق تلك الشخصية المتعلمة بداخلي كذلك.
    İçinde böyle bir şeyin olmasının ne demek olduğunu bilemezsin. Open Subtitles لا تدري كيف يبدو الأمر وأنا أحمل ذلك الشئ بداخلي
    Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. TED فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.
    Tanrı'yı benim içime sokmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تجامعني بقوة تُدخِل بها الرب بداخلي.
    İçime bir kaç kelime yazmanı istiyorum sana söyleyeceğim kelimeleri. Open Subtitles أريد منك كتابة بعض الكلمات بداخلي كلمات سأمليها عليك
    İçime girip çıkarken bana verdiğin daha iyi hayat sözleri aklıma geldikçe midem bulanıyor. Open Subtitles أتعلم، عندما أفكر بكل الأوقات التي كنت بداخلي توعدني بحياة أفضل، يجعلني أرغب بالغثيان
    Kibriti yakıp şahane bir şekilde alev almasını izlemeyi ve o ateşin az sonra içime gireceğini bilmeyi seviyorum. Open Subtitles أشعلها ,و أشاهد إنفجار اللهب المثالي الكامل بمعرفتي أنه قربياً ذلك اللهب سيكون بداخلي
    Merhametin, içime ustura gibi işliyor. Open Subtitles إنَّ شفقتكِ عليّ، كالأشفار الحادة بداخلي
    İçime girdi. Open Subtitles شعرت به وهو يصعد بداخلي في كل ذرة من كياني
    Bazen Tanrı içime giriyor. Duman ister misin? Open Subtitles أحيانا تكون كلمات الرب بداخلي أتود التدخين ؟
    Ve içimden bir sesin sürekli endişelenme, her şey düzelecek demesine izin verdim. Open Subtitles ..وكان بداخلي هذا الجزء الذي يقول لا تقلق، كل شي سيكون على مايرام
    Anlayacağın üzere, elektrikli sandalye öncesinde her şeyi içimden atıyorum işte. Open Subtitles أنت تعلم فقط أُخرج ما بداخلي قبل أن اذهب للكرسي الكهربائي
    Bu kızla tanıştıktan sonra bende bir bilinç oluştu. Open Subtitles عندما قابلت تلك الفتاة, اطلقت وعي بداخلي
    Çünkü içinde seni öldürmeye yetecek kadar şeytan var ve başka seçenek yok. Open Subtitles لأن ما زال لدي بعض القوى الشيطانية بداخلي وهي تقتلك لا خيار أبدًا
    Adamım, içimdeki cerrahın elleri kaşınıyor. Birilerini kesip içini açmalıyım. Open Subtitles يارجل ، الجرّاح الذي بداخلي مُثار أحتاج لأفتح شخص ما
    Fakat bu önemli değildi, çünkü şimdi yaralarımdan çok daha fazla içimi yakan bir şey vardı. TED لكن ذلك لم يكن يهم، لأنني الآن كان هناك شيء في داخلي يشتعل و كان حجمه بداخلي أكبر من كل إصاباتي.
    Herkes güldüğümü sanır ama derinlerde kalbim ağlamaktadır. Open Subtitles العالم كله يظنني أضحك ولكن بداخلي أنا أبكي
    Oluşumum hala devam ediyor. İçim enerjiyle dolu. Open Subtitles لا زلت في مرحلة إعادة التجديد والطاقة تتفجر بداخلي
    Çocuklar. Bebek benim karnımda. O yüzden söz söyleme hakkı bende. Open Subtitles ياشباب ، هذا الطفل بداخلي مما يعني أن لدي شيء لأقوله هنا
    Dıştan çok sakin göründüğümü biliyorum ama içten içe çok korkmuştum. Open Subtitles أعرف أنني كنت ابدو رائعا للغاية من الخارج لكن بداخلي,كنت مرتعبا
    Ve benim içimde küçücük bir iyilik varsa senin içinde de vardır. Open Subtitles وإن كانت هناك ذرة صلاح بداخلي فعليّ أن أؤمن أنها بداخلك أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more