| Dünyada böyle bir programı yazabilecek sadece altı kişi mevcut. | Open Subtitles | بضعة أشخاصٍ فقط في العالَم يستطيعون إنشاء برامج أمان كهذه |
| Ana yayın kuşağında yayınlanan beş tane programı var. her birinde bol miktarda egzotik sağlık önerilerinde bulunuyor. | TED | تملك أكبر خمس برامج شهيرة على التلفاز، تعطي الكثير من النصائح الصحية الغريبة والبراقة. |
| Ayrıca gençler hem öğrenip hem de para kazanabilecekleri yerler, iş-eğitim programları soruyorlar. | TED | يطلب منا الشباب أيضاً برامج العمل والدراسة، في مواقغ حيث يمكنهم التعلم والكسب. |
| Ondan önce Çevre Koruma Ajansı'nın Kaynak Yönetimi bölümünde program uzmanıydım. | Open Subtitles | وقبل ذلك، كنت اختصاصي برامج في قسم إدارة موارد حماية البيئة. |
| Bir bölmede oturuyorum... ve 2000 yılı problemine karşı banka yazılımı geliştiriyorum. | Open Subtitles | أنا اجلس في مكتب صغير واقوم بتحديث برامج البنك في ألفي منفذ |
| En sonunda, elimde sayıları kesinlikle mükemmel şekilde sıralayan programlar olur. | TED | وفي نهاية المطاف، أحصل على برامج مثاليةً جداً في ترتيب الأرقام.¼ |
| "El Paquino"nun programını neden kaçırırdı ki zaten? O bir ayyaş! | Open Subtitles | هذا السبب الذي جعله يفوت برامج الظهيرة,هذا السكير |
| Ve düşünürdüm, buradaki çocuklar nasıl olacak da bilgisayar programı yazmayı öğrenecekler? | TED | و كنت اتساءل، يا ترى كيف سيمكن لهؤلاء الاطفال تعلم كتابة برامج الحاسوب؟ |
| Dört televizyon programı, 70 saatlik Tv yayını, eş zamanlı üç şov yapımcılığı, bazen de dört program | TED | أربعة برامج تلفزيونية، و٧٠ ساعة من العرض، ثلاثة برامج في مرحلة الإنتاج كل مرة وأحيانا أربعة. |
| Eş zamanlı dört Tv programı, 70 saatlik Tv yayını, yapımcılık dahilinde olan üç adet şov... | TED | أربعة برامج تلفزيونية، و٧٠ ساعة من العرض، ثلاثة برامج في مرحلة الإنتاج كل مرة |
| programları seyredip onlara finansal desteği sağlayan reklamları ileri sarıyorsun. | Open Subtitles | أنت تشاهدين برامج التلفاز لكن تتخطين الإعلانات التي تدفع ثمنها |
| Burada çalıştırdığım şey eski programları modern bir bilgisayarda çalıştırmama izin veren bir sistem. | TED | ما اشغله هنا هو نظام يمكنني من تشغيل برامج قديمة على حاسوب حديث |
| Şu ana kadar büyük firmaların yaklaşık yüzde altmışı benzer programları uyguluyorlar. | TED | لغاية الآن، حوالي 60 بالمئة من الشركات الضخمة لديها في الواقع برامج مثل هذا قيد التطبيق. |
| iPad Pilot program denen bazı programlar var ve bazı bölgelerde bulunuyor. | TED | وهنا هذه البرامج التي تدعى برامج الآيباد التجريبية والتي تم تطبيقها في بعض المناطق |
| Christopher Soghoian: Bu doğru olmasaydı komik olurdu ama Hacking Team yazılımı dünya çapında hükûmetlere satılıyor. | TED | كريستوفر سوجويون: سيكون ذلك مضحكاً لو لم تكن حقيقة ولكن, بالواقع, برامج فريق القرصنة يتم بيعها لحكومات حول العالم. |
| Diğer programlar için yardım aldığını birlikte başka programlar kurduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .. أنا أعلم أنك ساعدت آخرين محددين في تكوين برامج أخرى |
| Büyük ihtimalle Cuvee, Echelon programını kopyalayıp oradaki güvenli bir sunucuda saklıyor. | Open Subtitles | هو يكيلي كوفي نسخ برامج المستوى وخزنهم في الخادم الآمن هناك. |
| İş kıtlığı başlayacak ve sosyal güvenlik programına yatıracak para kalmayacak. | TED | سيكون هناك نقص في العمالة ولن يكون هناك مالٌ كافٍ لتمويل برامج شبكة الحماية. |
| Bu adamın talk show yapan, birisi olduğunu hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكر ذلك الشاب الذى ظهر فى كل برامج الحوارات ؟ ماذا كان اسمة ؟ |
| Çok fazla gece yarısı polis şovlarını izleyince farkı anlayabiliyorsun. | Open Subtitles | تعرف الكثير عنها عندما تشاهد برامج شرطة في آخر الليل |
| Mütemadiyen yeni televizyon şovları görüyorum ama sizinkinin en iyisi olduğunu düşünüyorum" | Open Subtitles | طوال الوقت ، أشاهد برامج تلفزيونية جديدة لكن برامجكم التلفزيونية هي الأفضل |
| Zoe bir tür temel benzetim yazılımını falan mı hackledi? | Open Subtitles | هَلْ زوي إخترقت برامج محاكاة أولية أَو شيء؟ |
| Evet, ecza satış elemanlarının çoğu ponpon kız programlarından seçilir. | Open Subtitles | نعم. الكثير من ممثلين الصيدلانية يتم تعيينهم من برامج التشجيع |
| Belkide daha güvenilir bir şeye yatırım yapmalısın Vectorcomp yazılım gibi. | Open Subtitles | عليك أن تستثمر أموالك في أشياء أفضل. مثل برامج فيكتور كومب |
| Gerçek şu ki, okuldaki tüm sanat programlarını yok ettim. | Open Subtitles | بالواقع , لقد قمتُ بإبادة .كل برامج الفن بهذه المدرسة |