| Kaptan Bray, o gece beni sahilde gördüğünüzü hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | كابتن براي تدعي انك رأيتني في تلك الليله على الشاطئ؟ |
| Anlatın Kaptan Bray, ...o gece sahile vardığınızda gözünüze ne çarptı? | Open Subtitles | اوصف لنا يا كابتن براي المنظر الذي رأيته في تلك الليله على الشاطئ |
| Sör Hilary Bray, Gumbold'a cevabında | Open Subtitles | و السيد هيلاري براي أجاب جمبولد |
| Bak, Şu andan tamamen bıktın Bri... ve şu anla ilgili hiç bir sorun yok. | Open Subtitles | أترى، أنت منزعج كليا من الحاضر، يا براي... ولا يوجد شئ خطأ بشأن الحاضر. |
| Bernie, Casey, siz dışarıda bekleyin. Bry, sen odaya geç. | Open Subtitles | برني ، كايسي أنتما في الخارج براي أنت داخل الغرفة |
| - Bunları Brae'in ölmesi için yapmadım. | Open Subtitles | -لم أرد (براي) أن يعاني، من الممكن أن يموت |
| Josef, Sör Hilary Bray dört numarayı alacak. | Open Subtitles | جوزيف، سيد هيلاري براي سيأخذ رقم أربعة |
| Sör Hilary Bray bunu bilirdi. | Open Subtitles | سيد هيلاري براي من المفترض انة معروف |
| Belki şöyle demeliydi, "Caitlin Bray" ya da "Caitlin Bre" tek "E." ile | Open Subtitles | لا ادري "ممكن انه قصد ان يكتب "كيتلن براي او "كيتلن بري" بحرف ي واحد |
| Neden? Bay Bray, bursunu kaybetmiş gözüküyor. | Open Subtitles | تبيّن أن السيد"براي" قد فقد منحته الدراسية |
| Harika iş çıkardınız Bay Bray. Gitmenize çok üzüldüm. | Open Subtitles | عمل ممتاز سيد"براي" سأحزن حقاً عندما تذهب |
| Belki Bay Bray, ceset üzerinde bir şeyler bulmuştur. | Open Subtitles | لكن ربما تمكن السيد"براي "من إيجاد أكثر من ذلك في البقايا |
| Federal Savcının ofisine gönderilmeden önce tüm kanıtların fotoğraflanması ve listelenmesi gerekiyor Bay Bray. | Open Subtitles | لازلنا بحاجه لتصوير وفهرسة الأدلة قبل إرسالها إلى مكتب المُدعي الفيدرالي يا سيد" براي"؟ |
| Bay Fisher'a gülerek, durumunuzu gözümde yükseltmeyi mi düşünüyorsunuz, Bay Bray? | Open Subtitles | هل تعتقد الضحك على السيد " فيشر " سيحسن أحوالك في عيوني سيد " براي " ؟ |
| Şu baş ağrısı Donny Bray ile ilgili neler bulabileceğine bir bak. | Open Subtitles | أحضر كل ما تستطيع عن ذلك المزعج " دوني براي " |
| Nefret etsem de uymam gereken kurallar var, Bay Bray. | Open Subtitles | هناك قوانين عليّ إتباعها يا سيد (براي)، رغم أنني أكرهها. |
| Elbette gidebilirsiniz, Bay Bray. | Open Subtitles | أوه. من... بالطبع كنت يمكن أن تذهب، والسيد براي. |
| Ama işleri yoluna koymayı iyi biliyorsun, değil mi Bri? | Open Subtitles | لكنك تعرف كيف تنظم الأمور أليس كذلك يا (براي) ؟ |
| Bry o Hizbullah'lı manyak şeyhle işbirliği yapıyordu. | Open Subtitles | براي كان مُنغمِساً مع ذاك الشيخ المجنون من حزب الله المترجم: معذرة يا عرب أنا ترجمتُهاَ فقط |
| Sana bir şey sorayım, Brae'i de rüyanda görüyor musun? | Open Subtitles | دعني أسألك سؤالاً هل تناسب (براي) مع أي جزء من حلمك؟ |
| Ray Donlan'ı vurduğu günü lanetlediler. | Open Subtitles | لقد لعنو اليوم , الذي أطاح فيه براي دونلان |
| Merhaba. Ben Brie. | Open Subtitles | مرحباً أنا براي |
| Nelson Brey ve üç kişi daha. | Open Subtitles | -أربعة (نيلسون براي) ، ثلاثة آخرون |
| Bryan şu Hizbullah boku ile uğraşıp duruyordu. | Open Subtitles | براي كان مُنغمِساً مع ذاك الشيخ المجنون من حزب الله المترجم: معذرة يا عرب أنا ترجمتُهاَ فقط الرجل قال بأنه سيدخلنا... |