"برفض" - Translation from Arabic to Turkish

    • reddetmeye
        
    • ret
        
    • reddedip
        
    • reddetmesi
        
    • reddetmenizi
        
    • reddedin
        
    • reddedilmeli
        
    • reddetmesine
        
    • reddettiğinde
        
    • reddetmez
        
    • reddetmesini
        
    Ve fikri beğendi, fakat hemen benim adaylarımı reddetmeye başladı. TED وقد احبت الفكرة وبدأت على الفور برفض اقتراحاتي
    Anlıyorum ve sen de beni 10 milyon doları reddetmeye ikna ederken bunlardan bahsetmeyi rahatlıkla unuttun mu? Open Subtitles أفهم هذا الآن. و انتي نسيتي أن تخبريني بهذا.. عندما كني تقنعيني برفض ال10 ملايين دولار؟
    Her neyse, memur belgeleri inceler ve sigortalıya derhal bir ret cevabı gönderir. Open Subtitles علي أي حال الموظّف يراجعها و في الحال يرسل خطاباً للمؤمّن عليه برفض المطالبة
    Hayvansal yamuk beynini reddedip yeniden safi zeka alemine dönmene sevindim. Open Subtitles انا سعيد لقراركِ برفض الشهوة الحيوانية والعودة لعالم الفكر الصافي
    Bugün ordu konvoyumuz, konvoy komutanı, askerlerinin sayım için araçlardan inmeleri emrine uymayı reddetmesi üzerine Sovyet sınır muhafızlarınca bekletildi. Open Subtitles ... الحدود السوفيتية عندما قام قائد القافلة برفض الأوامر التي تنص على أن قواته يغادروا مركباتهم من أجل التعداد
    Onun ihale teklifini reddetmenizi ve yönetimin hisseleri yeniden yapılandırması kararını vermenizi öneriyorum. Open Subtitles أوصّيكم بقوة برفض عرضه بالتصويت لصالح إدارة إعادة هيكلة الأسهم
    İnsanların isteklerini sürekli reddedin biri olan sen şimdi gelip de onların varlığını ve isteklerinden bahsediyorsun. Open Subtitles أنت من استمر برفض رغبات الآخرين ملاحظة : تأتي الآن و تتحدث عن وجودهم و رغباتهم
    Bay Shelton'ın maddi varlığı ve olası kaçma riski göz önüne alınırsa bir de Bay Ames ve Bay Darby'nin ibret verici ölüm şekillerini eklersek kefaletle serbest kalma talebi reddedilmeli, Sayın Hâkim. Open Subtitles على ضوء الإمكانيات الإقتصادية للسيد (شيلتون) و احتمال هروبه، و الطبيعة الشنيعة لموت السيد (ايمز) والسيد (داربي) فالولاية تطالب برفض الكفالة، أيتها الموقرة
    Neden? Bir babanın, oğlunu reddetmesine izin vermiyorum diye mi? Open Subtitles لأنني لن أسمح لوالد برفض طفله؟
    Müşteri ürünü reddettiğinde zaman ki bu onun şirketinde alışılmıştı, müşteri ne istediğini bilmemekle itham edilirdi. TED عندما يرغب زبونٌ ما برفض منتج، فإنّه من الشائع في شركته أن يدّعوا أن الزبون لم يكن يعرف تماماً ما الذي طلبوه.
    Vücudun, DNA'nda yaptığımız değişiklikleri reddetmeye başladı. Open Subtitles بدأ جسدك برفض التغييرات التي فعلنها بحمضك النووي
    Vücudun, DNA'nda yaptığımız değişiklikleri reddetmeye başlıyor. Open Subtitles بدأ جسمكِ برفض التغيّر الذي أحدثناه في حمض النووي
    Claire... Remy'yi reddetmeye birlikte karar verdik. Open Subtitles كلاير، لقد اتخذنا قراراً برفض عرض ريمي.
    Anlaşıldı, patron. Başvurumu ret mi ettin? Open Subtitles على الفور , ايها الرئيس قمت برفض طلبي ؟
    ...ama itirazınızı ret ediyorum. Open Subtitles لكنني سأقوم برفض اعتراضك
    Ama Robyn birşey söylemeyeceğine söz verdi, eğer rüşveti reddedip ve tanıtım videosunun bir kopyasını verirsem. Open Subtitles ولكن روبين وعدتني ألا تقول شيئا , إذا قمت برفض الرشوة واعطائها نسخة من ذلك الفيديو .
    Tullius'ın makul teklifini reddedip, onu kızdırdığın için mi? Open Subtitles بإغضاب (توليوس) برفض عرض معقول ؟
    Ama kabul edilme ihtimaline karşı da Belgrad'taki Avusturya elçisine alınacak cevabı reddetmesi emredildi. Open Subtitles ولكن وتحسباً لحالة قبولهم لها فقد تم أمر السفير النمساوي في (بلغراد) برفض أي جواب على الوثيقة واعتباره لا يمكن قبوله
    Cahill'den sonra Şartlı tahliyesini reddetmesi önerilir Open Subtitles بعدما قامت الطبيبة (كايهل) برفض إطلاق سراحه المشروط
    Yönetimin hisseyi yeniden yapılandırmasına oy vererek... bu teklifi reddetmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Open Subtitles أوصّيكم بقوة برفض عرضه بالتصويت لصالح إدارة إعادة هيكلة الأسهم تقديري
    Bu sefer kuyuyu tamir etmeyi reddetmenizi umuyorlar. Open Subtitles أن تقومَ برفض إصلاح البئر هذه المرة
    Hades'i reddedin ve yeni kurtarıcınızla kucaklaşın. Open Subtitles برفض (هاديس) وقبول المخلص الجديد
    Bay Shelton'ın maddi varlığı ve olası kaçma riski göz önüne alınırsa bir de Bay Ames ve Bay Darby'nin ibret verici ölümlerini eklersek kefaletle serbest kalma talebi reddedilmeli Sayın Hâkim. Open Subtitles على ضوء الإمكانيات الاقتصادية للسيد (شيلتون) و احتمال هروبه، و الطبيعة الشنيعة لموت السيد (ايمز) والسيد (داربي) فالولاية تطالب برفض الكفالة، أيتها الموقرة
    Ne diyorsun, emrettiğim hâlde Macduff'ın dönmeyi reddetmesine? Open Subtitles ما قولك برفض مكدف إطاعتي؟
    Biliyorsun, çoğu insan işi kabul ettiğinde kutlama yapar, reddettiğinde değil. Open Subtitles معظم الناس يحتفلون بالحصول على عرض وظيفي لا برفض العرض كما تعلمين
    Eyalet temyizi reddeder reddetmez, federal mahkemeye gidiyoruz. Open Subtitles وسرعان ما تقوم الولاية برفض الإستئناف فإننا سنتوجه مباشرةً إلى المحكمة الفيدرالية.
    Sanal gerçeklik teknolojimizi Kara'nın zihnine girip halisülasyonları reddetmesini sağlamak için kullanabiliriz. Open Subtitles يمكننا تعديل تكنولوجيا الواقع الافتراضي حتى أستطيع أن أدخل في عقل كارا وإقناعها برفض الهلوسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more