"برفقتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • seninle
        
    • yanında
        
    • eşlik
        
    • Yanınızda
        
    • sizinle
        
    • arkadaşlık
        
    • Yanındaki
        
    • Seninleyken
        
    Yemekte seninle beraber ne kadar tatlı vakit geçirdiğimizi konuşuyorduk. Open Subtitles كنا نتحدث عن الوقت الممتع الذي أمضيناه أثناء العشاء برفقتك.
    seninle bir resim çektirmemizin bir sakıncası var mı Vurucu? Open Subtitles مرحبا , بومر هل تمانع إذا ما أخذنا صورة برفقتك
    İyi. Eğer bizimle gelmek istemiyorsan, biz de seninle kalırız. Open Subtitles حسن، إذا لم تكن تودّ الذهاب معنا فسنبقَ هنا برفقتك
    Senin yanında kendimi çok farklı hissettim ve bu yüzden herşeyden kuşkulanır oldum. Open Subtitles أشعر أن أفضل صورة كنت عليها حين كنت برفقتك وهذا يجعلني أشك في كل شيء آخر
    Senin yanında kendimi çok farklı hissettim ve bu yüzden herşeyden kuşkulanır oldum. Open Subtitles أشعر أن أفضل صورة كنت عليها حين كنت برفقتك وهذا يجعلني أشك في كل شيء آخر
    Patronum hakkında böyle konuşup bir de seninle yemek yememi mi bekliyorsun? Open Subtitles أنت تقول هذه الأشياء عن رئيسي وتتوقع أن أخرج للعشاء برفقتك ؟
    seninle pikniğe gelmeyi çok isterdim ama yarın dersim var. Open Subtitles أود الذّهاب حقاً برفقتك في نزهة بالغد ولكنّي لديّ محاضرة
    seninle birlikteyken her şey daha normal ve daha parlak. Open Subtitles كل شيء عادي يبدو أكبر وأكثر إشراقاً عندما أكون برفقتك
    Sadece beraber kısa anlar geçiriyoruz. Ben seninle bir ömür geçirmek istiyorum. Open Subtitles نحن فقط نقضي لحظات معدودة برفقة بعضنا ان ما أريده هو أن أقضي العمر كله برفقتك
    Peki öyleyse neden kıza telefon edip seninle çıkmasını teklif etmiyorsun? Open Subtitles جيد جدا , لماذا اذاً لا تتصل بالفتاة و تطلب منها أن تخرج برفقتك ؟
    İyi dost olduğunuzu ve onun seni gerçekten sevdiğini biliyorum ama şu anda seninle görüşmesinin iyi olmayacağını düşünüyorum. Open Subtitles وأعرف بأنّك صديقٌ رائع وهو مولعٌ بك ولكن لا أُفضل أن يبقى برفقتك في هذه الفترة
    seninle önemli bir konuyu konuşmak için geldim. Open Subtitles أتيت لأنه عندي شيء بالأحرى مهم لأناقشه برفقتك.
    Eğer seninle beraber görüneceksem, bazı değişiklikler yapmalıyız. Open Subtitles ، إن توجب أن أُشاهد برفقتك . يجب أن نجري بعض التغييرات
    Beni seninle gelmeye zorlayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك إجباري على الذهاب إلى أي مكان برفقتك
    Ama eğer ölecek gibi hissediyorsan, senin yanında olurum. Open Subtitles ان كنتِ تشعرين بأنكِ على وشك الموت فانني أفضل أن أكون برفقتك
    Evet, aynen öyle. Şu gudubet amcık karıyı da al götür yanında. Open Subtitles أجل، هذا صحيح وخذ تلك الساقطة الحقيرة برفقتك أيضاً
    Mahkeme salonundan senin hemen yanında hür bir adam olarak çıkıyor. Open Subtitles ذلك هو راهبنا مغادراً المحكمة رجلاً حراً برفقتك
    Genellikle senin eşlik etmeni seviyorum Bones ancak, bilirsin, böyle durumlarda endişelenmem gereken ek bir sebep oluyorsun. Open Subtitles أنا أستمتع برفقتك عادة يا كتلة العظام و لكن, تعرفين في مثل هذه الأوقات, انت تعطينني شيئاً اخر إضافي لكي أقلق عليه
    - Hemen Yanınızda olacağım. Open Subtitles شكراً لمساعدتك سأبقى برفقتك يا سيدي
    Yani, şu anda evde sizinle beraber yaşayan başka birisi var mı? Open Subtitles . اعني, هل هناك احد آخر . يقطن في هذا المنزل برفقتك
    Umarım sakıncası yoktur ama fırsat buldukça seninle arkadaşlık etmek isterim. Open Subtitles ...أتمنّى ألاّ تمانع, لكن ..حيثما يمكن, أودّ التمتع برفقتك
    Yanındaki erkek ve kadın, nereye gittiler? Open Subtitles الرجل والسيدة الذان كانا برفقتك إلى أين ذهبوا ؟
    Seninleyken hiç hissetmediğim kadar kutsal hissediyorum. Open Subtitles إنني لم أشعر يوماً بكوني كاملة مثلما شعرت وأنا برفقتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more