Baal oraya önce vardı ve askerleri ona hizmet edecek şekilde programladı. | Open Subtitles | باال , وصل لهناك أولاً ثم برمج المقاتلين الآليين ليخدموه |
Bizi yanlış koordinatlara göndermek için tekrar programladı. | Open Subtitles | لذا برمج سيارته لترسل إلينا إحداثيات خاطئة. |
Tanrı erkeği mümkün olan her yere tohum ekecek biçimde programlamış. | Open Subtitles | لقد برمج الله الرجل كي يضع بذوره في كل مكان يتاح له |
Birisi bizi yavaşlatmak için döngü programlamış. | Open Subtitles | لقد برمج شخص ما عُقدة حتى يبطئ من حركتنا |
Nanobot'ları, uzaktan kumandaya uymaya programla. | Open Subtitles | برمج الزوارق المجهرية لطاعة ذلك جهاز التحكّم عن بعد |
Onunla konuşmamızı kolaylaştırmak için bu şekilde programlandı. | Open Subtitles | بالطبع قد برمج على ذلك ليكون من السهل التحدث معه. |
Ben tamamıyla aptal gibi davranmaya programlanmış bir robotum. | Open Subtitles | انني مثل الرجل الالي الذي برمج لكي لا يفعل شيئ وهذا غباء |
Göze batmamak için elinden geleni ardına koymadın ama birisi Danica'yı seni bulması için programladı. | Open Subtitles | ذهبت إلى أطوال أستثنائية للحفاظ على الأنظار منخفضة، لكن شخص برمج رأس دانيكا لإيجادك. |
Bir dakikadan daha az bir süre içinde torpidoyu ateşlemeye programladı. | Open Subtitles | لقد برمج القذيفة على الانطلاق خلال أقل من دقيقة. |
Destin Sandlin örneğini ele alalım, bisikletini sağa yönlendirdiğinde sola gitmesi için programladı, sol yapınca da sağa gitmesi için. | TED | لنأخذ مثالًا "ديستين ساندلين"، الذي برمج دراجته لتتجه يسارًا عندما يوجهها يمينًا والعكس بالعكس. |
Hayır, onu da o programladı. | Open Subtitles | لا ، هو برمج ذلك أيضاً |
Rekabeti yok etmeye programlamış olmalılar. | Open Subtitles | مؤكد برمج بهذا النحو ليقضي على المنافسة |
Leela, evrim, biz erkeklerin muhteşem beyinlerini öyle bir programlamış ki önemli olduğunu düşündüğümüz her şeyin büyük olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | ليلا , التطور برمج ادمغة الرجال الرائعة لياخذوا كل شئ اخر يعتقدوا انه هام ويكبروه . |
Demek ki birileri, yetkisi olmayan çalışanların gördüğü tüm verileri yok edebilmek için bir truva atı programlamış. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّ أياً كان من جهّز هذا قد برمج حصان طروادة لتدمير كافة البيانات التي يتمّ الإطلاع بواسطة الأشخاص غير المُصرّح لهم. |
İHA'yı Tet'e dönmesi için programla. | Open Subtitles | برمج الطائرة الآلية للعودة إلى المحطة السداسية |
İHA'yı Tet'e dönmesi için programla. | Open Subtitles | "برمج الطائرة لتعود إلي "التيت |
İHA'yı Tet'e dönmek üzere programla. | Open Subtitles | "برمج الطائرة للعودة إلى "التيت |
Tüm ajanların beyni, gevşemeleri için olaylara son verdikleri anda hissettileri sakinleşmeye programlandı. | Open Subtitles | مخ كل ناشط برمج على أن يرسل مواد منشطة فى حالة أذا ما حدث أغلاقاً |
Yani bu şey sensörlerinin alanı içindeki cisimlere doğru gitmesi için mi programlandı? | Open Subtitles | لذا هذا فقط برمج للتوجّه إلى أيّ جسم... الإنتقال ضمن الحقل محسّساته؟ |
Benim kellemi almadan durmaya programlanmış mı? | Open Subtitles | هل برمج ليتوقف قبل أن يقطع رأسي؟ |
Benim kellemi almadan durmaya programlanmış mı? | Open Subtitles | هل برمج ليتوقف قبل أن يقطع رأسي؟ |