- Onu sallamamı söyledi ama. - Britanyalı onlar, böyle selamlaşıyorlar. | Open Subtitles | لقد قال لي أن أصافحه إنه بريطاني, إنهم يتكلمون بشكل مختلف |
Aksanı yok olmuştu, tam bir Britanyalı idi, ve artık bir İtalyan adı taşıyordu. | Open Subtitles | واختفت اللكنة إنه بريطاني جداً والآن يحمل اسماً إيطالياً |
Kitap sıradışıydı çünkü El-Kaide yanlısı bir İngiliz tarafından yazılmıştı ve Britanya'da saldırılar yapılmasını öneriyordu. | TED | كان الكتاب غير عادي لأنه مكتوب من قبل مؤيدٍ بريطاني لتنظيم القاعدة، ويدعو المؤلف في هذا الكتاب لشن هجمات في بريطانيا. |
Sana söylemek istemiştim ama senin fazla İngiliz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك ولكنها دائماً كانت تقول أنك بريطاني أصيل |
Yani İslam dinine geçen bir İngilizsin öyle mi? Cat Stevens gibi. | Open Subtitles | إذن فأنت بريطاني اعتنق الإسلام مثل كات ستيفنز |
Kağıt üstünde İngilizim ama ülkelerle pek ilgilenmem. | Open Subtitles | أنا بريطاني على الورق لكني لا أؤمن بالبلدان كثيراً |
Tabi ya motor sırtındaki zayıf İngilizler en çok ilgimi çeken şey... | Open Subtitles | نعم, صحيح لأنَّ وجود بريطاني نحيف على دراجة هو ما يثيرني |
- Elimi tutup salla dedi, ben de salladım. - Adam Britanyalı. Farklı konuşur onlar. | Open Subtitles | لقد قال لي أن أصافحه إنه بريطاني, إنهم يتكلمون بشكل مختلف |
Onurlu Britanyalı olsa bile, bir Onbir'in Şövalye olması... | Open Subtitles | بالرغم من انه بريطاني فخري ولكن أن يصبح أحد عشر فارساً فهذا |
Kururugi Suzaku yanlızca Onurlu Britanyalı olabilir ama yetenekleri bir şövalyeden beklenenleri veriyor. | Open Subtitles | سوزاكو كوروروجي قد يكون فقط بريطاني فخري ولكن مقدراته تضاهي ما هو متوقع منه كفارس |
Rütben düşürülse de sen hala Britanyalı'sın. | Open Subtitles | برغم أنه تم تخفيض رتبتك لكنك ما زلت بريطاني |
Kuzeyli olmayabilir ama sonuçta Britanyalı. | Open Subtitles | ربما هو ليس من شمال الجدار لكنه ما زال بريطاني |
Bana Britanya'nın ünlü gizli ajanından kurtlulmam için yardım edeceksiniz. | Open Subtitles | الى مساعدتكما للتخلص من أفضل عميل بريطاني |
Eğer Zero'nun aslında Britanya Prensi olduğu ortaya çıkarsa her şey biter. Bunun Britanyalılar arasında bir mesele olduğu düşünülür. | Open Subtitles | كل شيء سينتهي إذا كشفت حقيقة أن زيرو هو أمير بريطاني |
Suratının önünde ellerimi çırptım. Hiçbir şey. Britanya muhafızıyla yatmak gibi. | Open Subtitles | صفقت في وجهه، لا شيء، وكأنني أضاجع حرس بريطاني ملكي. |
400yılönce... bir başka ünlü bir İngiliz, yalnız olmakla ilgili bir düşüncesi vardı. | Open Subtitles | قبل 400 عام كان هناك أيضاً شخص بريطاني معروف لديه رأي حول الوحدة |
Yani,bir İngiliz futbol takımı ne kadar kötü olabilir ki. | Open Subtitles | أعني فريق كرة قدم بريطاني لايمكن أن يكون بذاك السوء |
- Sen İngilizsin. Sen Fransız Kuzey Afrikası'ndansın. | Open Subtitles | أنت بريطاني ماذا عنك، فرنسي من افريقيا الشمالية ؟ |
Sen İngilizsin, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ بريطاني , أليس كذلك ؟ |
Kâğıt üstünde İngilizim ama ülkelerle pek ilgilenmem. | Open Subtitles | أنا بريطاني على الورق ,لكني لا أؤمن بالبلدان كثيراً |
(Gülüşmeler) (Alkış) Şimdiye kadar "İngilizim" sözcüğü hiç bu kadar acıma uyandırmamıştı. | TED | (ضحك) (تصفيق) لم يحدث من قبل أن أثارت عبارة "أنا بريطاني" كل هذا القدر من الشفقة. |
Şu İngilizler! | Open Subtitles | ياله من بريطاني |
Sen Britanyanın uşağısın! | Open Subtitles | ! أنت كلب بريطاني |