| Ondan uzak dur. O güçlü biri. Gücünü ölçmeye kalkma. | Open Subtitles | ابقى بعيداً عنه ، اعرف انه قوي لا تحاول الألتحام به |
| Burada kalır, kendime bir iş bulurum. Sadece Ondan uzak dururum, hepsi bu! | Open Subtitles | أنا سوف أعيش في غرفتي و سوف أحصل على وظيفة أنا فقط سوف أبقى بعيداً عنه |
| Dişlerinde bir değişiklik baş gösterir göstermez Ondan uzak durun. | Open Subtitles | حالما تبدأ أسنانه بالتغير، إبق بعيداً عنه |
| Yani büyükannenin dediğini yapın ve Ondan uzak durun. | Open Subtitles | لذا , افعل ما قالته لك جدتك وابقَ بعيداً عنه |
| Ondan uzakta bir yerde bekleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل من طريقة تمكنني من الإنتظار بعيداً عنه, رجاءً؟ |
| Durabiliyorsan Ondan uzak dur. Çok fena bir kokusu vardır. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عنه بقدر إستطاعتكِ فلديهُ رائحة مميزة للغاية |
| Uyuşturucuyla çok içli dışlıydı o yüzden Ondan uzak durmalıydım ki bana zarar veremesin. | Open Subtitles | كان يتعاطى الكثير من المخدرات وكنت أبقى بعيداً عنه لكي لا يضربني |
| - Eğer akıllıysan, Ondan uzak durursun. | Open Subtitles | إذا أنت ذكية، ابقى بعيداً عنه. |
| Eğer zekisen Ondan uzak durursun. | Open Subtitles | إذا أنت ذكية، ابقى بعيداً عنه. |
| Ondan uzak durman gerektiğinin söylendiğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه طلب منك أن تبقى بعيداً عنه |
| - Ondan uzak kalmak. - Ben de bu uzak kalmak mı? | Open Subtitles | . أنت إبقى بعيداً عنه - هل يجب ان أبقى بعيداً عن هذا أيضاً ؟ |
| Çünkü ben daha iyisini yaparım Ondan uzak duracaksın. | Open Subtitles | لأن لدي واحد أفضل أبقي بعيداً عنه |
| O bir kaçık. Ondan uzak dursan iyi edersin. | Open Subtitles | انه مجنون عليك البقاء بعيداً عنه |
| Ondan uzak dur demiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن تبقى بعيداً عنه |
| Biraz Ondan uzak kalmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتجت إلى بعض الوقت بعيداً عنه |
| MacCready'yi Ondan uzak tutun. Bugün kan dökülmesini istemeyiz. | Open Subtitles | ابق " ماكريدى " بعيداً عنه نحن بغنى عن إراقة الدماء اليوم |
| Öyleyse Ondan uzak dur. | Open Subtitles | حسناً إذاً , فلتبقى بعيداً عنه |
| Sana Ondan uzak durmanı söylediğimi sanıyorum. | Open Subtitles | أظن أني أخبرتك أن تبقى بعيداً عنه |
| O termosifon. Ondan uzak dur. | Open Subtitles | هذا سخان الماء وعليك أن تبقى بعيداً عنه |
| Şey, umuyorum ki, yeterince uzakta. | Open Subtitles | حَسناً، على أمل أن أكون بعيداً عنه , محتمل |
| Cehennem olup gitmemi. | Open Subtitles | -إبقى بعيداً عنه . |
| Senin o adamdan uzak durman gerek. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَبْقى بعيداً عنه. |