"بقرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın
        
    • yanında
        
    • yakınında
        
    • yakınlarında
        
    • yanındaki
        
    • yanına
        
    • kenarında
        
    • orada
        
    • etrafında
        
    • yakınındaki
        
    • yakınına
        
    • yanından
        
    • arasında
        
    • civarında
        
    • yakınlarındaki
        
    Otoyol hızlanma şeridine yakın binaya bitişik park yeri bulunmalı. Open Subtitles ساحات توقف مرفقة مواقع بقرب الطرق السريعة على أرصفة محاذية
    Omar'ın amacı biyografi konusunda sizlerle çok yakın olarak çalışmak. Open Subtitles أن عمر ينوي أن يعمل بقرب شديد منكم على السيرة
    O vahşi salakları, uyuduğumuz odanın yanında tutmamız gerektiği nerede yazıyor? Open Subtitles و يقول يجب أن نبقي أولئك الأموات بقرب مكان نومنا ؟
    DH: Bir saniye Barry, hala ayağımın yanında duran bir labut var. TED دان هولزمان : انتظر ما زال هناك واحدة هنا بقرب قدمي
    - Sizden birinin yakınında olmamm bile çılgınlık. - Bırak bunu halledeyim. Open Subtitles ـ من الجنون أن أكون بقرب أي منكم ـ دعني أسوي الأمر
    Ve evrendeki bir çok yer, evrendeki sıradan bir yer, hiç bir galaksinin yakınlarında bulunmaz. TED ومعظم الأماكن في الكون، مكان تقليدي في الكون،.. ليس بقرب أي مجرات.
    Hayatım, adam şömünenin yanındaki masada oturuyor ki... en iyi masa orası... ve sırf bana gıcıklığına orada oturuyor. Open Subtitles عزيزتي , إنه يجلس في الطاولة التي بقرب المدفأة أفضل طاولة في المكان وهو يعرف ذلك, لكي يستفزني فقط
    Neden benzin istasyonları daima diğer istasyonlarının tam yanına yapılır? TED لماذا تبنى محطات الوقود بقرب بعضها البعض ؟
    Bu iki dünya, biraz daha birbirine yakın hareket etmeye başladı. Open Subtitles بدأ هذين العالمين بالتحرك أكثر بقرب بعضهما ، والسبب في ذلك
    Denizaltıya yakın kalırsak, tespit edilmeyebiliriz. Başka bir büyük yaratık gibi görünebiliriz. Open Subtitles إن بقينا بقرب الغواصة، فلربما لا يلاحظنا لربما نبدو كمخلوق كبير آخر
    Nüfusa yakın neresi olursa olsun, 10 milyon yaşam demek bu. Open Subtitles أيّ مكان بقرب منطقة مأهولة بالسكّان، ستكون الخسارة 10 ملايين نسمة.
    En yakın tahminle, arabanın yanında arka tarafta gizlice onu bekliyordu. Open Subtitles بقرب ما نفهم الأمر كأنه كان راقد في صندوق سيارتها
    Ve sık kullanılan bir su kaynağının yanında, açık arazide oturup... Open Subtitles كي تجلس في الهواء الطلق، بقرب منبع للمياه تستعمله كل الحيوانات...
    Benim için önemli olan şey, her zaman onun yanında olmak. Open Subtitles أعتقد وجودي أكثر أهميّة لكي أكون بقرب هذا الرجل
    Geleneksel katı karşılıklarının aksine yumuşak robotlar insanların yakınında güvenle çalışıp evde bize yardımcı olur. TED على عكس الروبوتاتِ الثقيلة التقليدية، تستطيع الروبوتاتُ اللينة، الشبيهة بالبشر، أن تعمل بأمانٍ بقرب الناس
    Joong Won'un yakınında olmanı istememin nedeni bu fotoğraftı. Open Subtitles سبب ابقائك بقرب جونغ ون هو بسبب هذه الصورة
    Cesedi çok kısa zamanda bulunacak. Su yakınlarında bir yerde. Open Subtitles سيتم إكتشاف جثتها قريباً إنها بقرب المياه
    100 inçlik bir teleskopla Los Angeles'in yanındaki Wilson dağında. Open Subtitles حجم 100 بوصه الواقع في جبل ويلسون بقرب لوس انجلوس
    Böylece uzaklaşmış. Birkaç dakika sonra yunus yeniden teknenin yanına gelmiş. TED اذا ابعتد عن الدلفين ولكن بعد عدة دقائق وجده بقرب قاربه مرة اخرى
    Nehir kenarında hatiplerin kutsal kitapları halka okudukları bir yer yok muydu? Open Subtitles أليس هناك مكاناً بقرب النهر حيث يتلو الرجال من الكتب المقدسة؟
    Bu bir uyarı. Bir daha şirketimin ve kadınımın etrafında dolanma. Open Subtitles ، انا احذرك لكن لا تأتي بقرب شركتي او امرأتي مجدداً
    Evimin yakınındaki sağlık klübünde notunuzu gördüm... ve size kendimden biraz bahsetmek istedim. Open Subtitles رأيت منشوركم في النادي الصحي بقرب منزلي وقررت أن أكتب لكم وأخبركم قليلا عن نفسي
    İlk önce bağış toplama partinize gelmemi istiyorsunuz ama şimdi de bağışçılarınızın yakınına dâhi yaklaşmamamı istiyorsunuz. Open Subtitles بالأول تقول أنك تريد حضوري بحفل جمع الأموال لكن الآن تقول لي أنك لاتريدني أن أذهب لأي مكان بقرب المتبرعين
    42 yarda çizgisinin yanından dışarı çıktı. Open Subtitles إنها تخرج عن الحدود بقرب الخط الإثنان والأربعون للساحة.
    - Hayır, inan bana, çığlık çığlığa turistlerin arasında olmak istemez. Open Subtitles انه لايريد ان يكون بقرب مجموعة من السائحين الذين يستمرون بالصراخ
    Ne zaman bir kız daha Elmira civarında ortaya çıksa hep kontrol etmeye gittim. Open Subtitles عندما اسمع عن فتاة مقتولة بقرب من الميرا اذهب الى موقع الجريمة,
    Great Barrier kayalığının yakınlarındaki tüple dalış teknesinin orada evlendik. Open Subtitles تزوّجنا على قارب غوص بقرب الحيد المرجاني العظيم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more