"بقوّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sert
        
    • sıkı
        
    • güçlü
        
    • güç
        
    • gücünü
        
    • gücü
        
    • gücüyle
        
    • sıkıca
        
    • güçle
        
    • savur
        
    • kuvvetle
        
    • gücünün
        
    • şiddetle
        
    • gücüne
        
    Kafam yere o kadar sert vurdu ki bilincimi yitirmiştim. Open Subtitles ضرب رأسي على الأرض بقوّة فائقة , لدرجة فقدت الوعي.
    Hep kazanmak için oynardı, sert, ama kurallara uygun oynardı. Open Subtitles كان دائماً يسعى إلى الفوز, يلعب بقوّة لكن لعب نظيف.
    - Dikkat, dikkat. sıkı tut tamam mı? Dikkat et çünkü çok güçsüzsün. Open Subtitles إمسكيه بقوّة ، أنت ضعيفة جداً ، لا تسقطيه
    Aynı bu çiçek gibi güçlü olmamızı istemiş. Open Subtitles لقد أرادنا أن نكبر بقوّة تمامًا كتلك البراعم الصغيرة
    Bu düşmanca tavır bize güç kullanmaktan başka seçenek bırakmıyor. Open Subtitles هذا لعمل العدائي لم يترك لنا خيار سوى الرد بقوّة
    Senin gözlem gücünü sorgulamıyorum sadece maskeli bir adama kim olduğunu sormandaki çelişkiye dikkat çekiyorum. Open Subtitles أنا لا أشكِّكُ بقوّة ملاحظتك. أنا بالكاد أشيرُ للإشكالية في سؤالِ رجلٍ مُقنّع عن هويتّه.
    Bak, senin yaşındaki adamların çoğu hemen beygir gücü yüksek arabalara bakarlar. Open Subtitles اسمع، معظم الرجال بسنّك، سريعون مولعون بقوّة الأحصنة..
    Mekik stratosfere ulaştığında ikincil roketler ateşlenecek ve araç 4g gücüyle mezosfere itilecek. Open Subtitles عندما يصل المكوك إلى الستراتوسفير سيشتغل محرك الدفع الثانوي قاذفاً المركبة بقوّة 4 مرات الجاذبية نحو الميزوسفير
    Yeterince sert bas, seni bağlayan kol ve bacaklarını serbest bırak. Open Subtitles اضغط بقوّة كافية. سوف تحل قيود يديك وقيود قدميك. التي تربطك.
    Yeterince sert bas, seni bağlayan kol ve bacaklarını serbest bırak. Open Subtitles اضغط بقوّة كافية. سوف تحل قيود يديك وقيود قدميك. التي تربطك.
    sert ve doğrudan çözerim. Neden biliyor musunuz? Open Subtitles أتعامل مع ذلك بقوّة وبسكل مباشر أتعرفون لماذا؟
    O zaman bir taktik belirlemeliyiz. Hızlı ve sert. Open Subtitles ثمّ ندخل عبر الطريق، ونضربهم بقوّة وبسرعة
    Ve banyodan sonra gayret edip, çok sıkı çalışmalısın. Open Subtitles وبعد الحمّام , يجب عليكما أن تدرساَ بقوّة
    Tüm döşeği ayırmak amacıyla bütün dış bağlantıları kesiyor ve kesilmiş uçları sıkı sıkı birbirine bastırarak döşeğin çevresini kıvırıyor. Open Subtitles تقطع الكيس مماً يربطه وتدور حوله، تشدّ الأطراف المقطوعة معاً بقوّة.
    Kendisini bir hayli güçlü biçimde ifade ettiği makale taslaklarına sahip. Open Subtitles كان لديه هذه القصاصات الورقية التي كتب بها ما يدور بقوّة في خُلده.
    Dev gezegenin çekim gücü uydularına kadar uzanır ve onları güçlü bir çekim gücü ile çeker. Open Subtitles جاذبية الكواكب العملاقة تمتدّ وتسحب بقوّة الأقمار الدائرة
    Ayağınızı yere sağlamlaştırır, karnınızı içine çeker, sırtınızı gerersiniz, onu açmak için yeterli güç yaratırsınız. TED تثبّت قدميك، تشدّ بطنك، و تقلض ظهرك، محدثاً قوة كافية لفتحه بقوّة.
    Orochimaru-sama'nın gücünü tamamıyla kontrol edebildiğim zaman, seninle dövüşeceğim, Naruto-kun. Open Subtitles عندما أكون قادراً على التحكم بشكلٍ كامل بقوّة أوروتشيمارو السامي سأقاتلك مرّة أخرى ناروتو
    100 trilyon ton TNT gücüyle patladı. Open Subtitles انفجر بقوّة 100 مليون مليون طن من الديناميت.
    "Sonra elinizle tığı aynı anda döndürerek, sıkıca göz akının içine girip tığı boşluğa ulaşmış hissedene kadar içeri itin. " Open Subtitles وهكذا ثم اغمد الإبرة بقوّة للداخل في نفس الوقت تدوّرها بيدك حتى تخترق بياض العين وتشعر بوصول الإبرة لفراغ
    Buzul, granit boyunca her santimetre-kareyi 100 kilogramlık bir güçle aşındırarak geçmiş. Open Subtitles تحرّك الجليد عبر الجرانيت طاحناً إياه بقوّة وصلت لأكثر من 100 كغم لكل سنتمتر مربع
    Hey, vurucu, vurucu, hey, vurucu Sopayı savur Open Subtitles أيها الضارب , الضارب , الضارب , اضرب الكرة بقوّة -
    Burada da. Bıçağın sapı tarafından, deriye baskı yapacak kadar yeterli bir kuvvetle vurulma sonucu oluşmuşlar. Open Subtitles الناجمة عن مقبض السكين الضارب بقوّة كافية للضغط على الجلد.
    Dostum, birleşik görev gücünün adli tıp baş müfettişi. Open Subtitles يا صاح، بل قائد محققي القسم الشرعيّ بقوّة المهمّات..
    Eğer arkadaşım bu kadar şiddetle savunuyorsa, ...o zaman ben de savunuyorum. Open Subtitles إن كان صديقي يشعر هكذا بقوّة فأنا كذلك أيضاً
    Kılıcın büyüsü, Arayıcı'nın öfkesiyle beslenince Arayıcı onunla, birçok adamın gücüne eş bir güçle savaşabilir. Open Subtitles سحر السيف مثار بغضب الباحث ومعه هو قادر على المحاربة بقوّة العديد من الرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more