| Soygun olaylarından sonra, Danca öğrenci ve şimdi gayet iyi. | Open Subtitles | بعد عمليات السطو العديدة، الآن، تعلم الدنماركية وأصبح يُبلي بلاءً حسنا |
| Ajanların bu tehdit raporları performans değerlendirmesinde iyi ücret alamamalarını sağlayan yazılı olmayan bir kural var. | Open Subtitles | إنّها قاعدة غير مكتوبة بأنّ العُملاء الذين يُبلّغون عن التهديدات لا يُبلون بلاءً حسنا في مُراجعة الأداء. |
| Geçen sefer iyi iş başardın ama bu sefer yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لقد أبليت بلاءً حسنا من قبل... ولكنك في حاجة للعون للتغلب على ما ستواجهه |
| Jack, bu zamana kadar babasız gayet de iyi idare etti. | Open Subtitles | أعتقد أن "جاك" يبلي بلاءً حسنا بدون وجود أبٍ حوله حتى الآن |
| Kocaayak şu an tam olarak nerede? Çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | وأين ال"بيغ فوت" الآن تحديدا؟ أنتِ تبلين بلاءً حسنا. |
| İyi iş çıkardın. Kalabalık seni sevdi. | Open Subtitles | لقدْ أبليتَ بلاءً حسنا الجمهور يحبّكَ |
| Doğuda iyi iş çıkarıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبلون بلاءً حسنا بالشرق |
| İyi olacaksın. | Open Subtitles | ستبلي بلاءً حسنا |
| - Birader, bu bölgede iyi iş çıkardınız. | Open Subtitles | -أبليتم بلاءً حسنا في هذا المكان |
| İyi idare ediyorum. | Open Subtitles | وأبلي بلاءً حسنا |
| Durumu hâlâ çok iyi. | Open Subtitles | لازال يبلي بلاءً حسنا. |
| Bayan Kıyamet'in durumu çok iyi. | Open Subtitles | سيدة "يوم الحساب" تبلي بلاءً حسنا. |
| Bugün iyi iş çıkardın. İşim bu. | Open Subtitles | أبليت بلاءً حسنا اليوم - هذا هو عملي - |
| Çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تبلين بلاءً حسنا. |
| Gayet iyi. | Open Subtitles | أنا أُبلي بلاءً حسنا |
| Liam, barda gerçekten iyi iş yapıyorsun. | Open Subtitles | (ليام), أنت تبلي بلاءً حسنا في الحانة، |
| Dinle, Morgan, oğlunun durumu çok iyi. | Open Subtitles | اسمعي، (مورغان)، إنه... يبلي بلاءً حسنا الآن. |
| Theresa, çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | (تريسا)، أنتِ تبلين بلاءً حسنا. |
| - Çok iyi gittiniz! | Open Subtitles | أنت تبلي بلاءً حسنا! |
| İyi iş çıkardın Cal. | Open Subtitles | "لقد أبليت بلاءً حسنا "كال |