"بمرور" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçtikçe
        
    • geçen
        
    • zamanla
        
    • boyunca
        
    • geldiğinde
        
    • gelince
        
    • Zaman
        
    • geçmesine
        
    Zaman geçtikçe, buz oluşur, buzul yavaş yavaş vadiden aşağıya akar ve devasa büyük kütleleri aşağıdaki göle düşer. Open Subtitles بمرور الزمن يتساقط الثلج، ويتشكل الجليد، وتتراكم انشات الجليد في الوادي وتتساقط قطع الجليد هذه الى اسفل قاع البحيرة
    Bunu yapmak istediğimi anlıyor gibilerdi ama Zaman geçtikçe fikrimi değiştirmeye çalıştılar. Open Subtitles كأنما كانا منصتين إلي بأنني أريد عمل ذلك حقاً لكن بمرور الزمن
    Obez olan bir kişinin iyileşme süreci, gün geçtikçe daha zorlayıcı hâle gelir. TED متى أصبح شخص ما سمينا، يصبح طريق التعافي وعراً أكثر، بمرور الوقت.
    Ancak geçen her günle birlikte yapay evrim çağına, bir tür olarak bizlerin kendi genetik kaderimize karar verme kapasitesine sahip olacağımız bir çağa yaklaşıyoruz. TED لكن بمرور كل يوم، نقترب من عصر التطور الإرادي، الذي سنملك خلاله كنوع القدرة على أن نقرر بأنفسنا مصيرنا الجيني.
    Fakat zamanla Batı'nın bilgeli armağanlarını dünyanın geri kalanıyla paylaştı. TED ولكن بمرور الوقت شاركت عطايا الحكمة الغربية مع باقي العالم
    Bu muazzam, gelişmemiş Angola'daki dönüşüm noktası iç savaş zamanı 27 yıl boyunca donakalmıştır. TED هذه الأحواض المائية الأنجولية الكبيرة وغير المستغلة قد تجمدت بمرور الوقت بعد 27 سنة من الحرب الأهلية.
    Yirmili yaşlara geldiğinde Newton gökkuşağının gizemini çözen ilk kişi oldu. Open Subtitles و بمرور الوقت عندما كان في العشرينات اصبح نيوتن الشخص الأول الذي يحل لغز قوس قزح
    Maruz kalınan bu ayrımcılık sağlığımızı ve gelirimizi etkilemekte. Bu etkiler Zaman geçtikçe üzerine eklenmekte. TED هذا التمييز يؤثر على صحتنا، رفاهنا ودخلنا، وتزداد التأثيرات بمرور الوقت.
    Zaman geçtikçe, giderek artan otoriter politikaları destek kaybetti ve güneye karşı olan rakipleri güçlendi. TED بمرور الوقت، فقدت سياساته السلطوية المتزايدة الدعم، وقوّت شوكة خصوم القسم الشمالي.
    Bilmem. Yıllar geçtikçe buna alıştım herhalde. Open Subtitles لا أعلم ، لقد اعتدت على ذلك بمرور السنين.
    Ve Zaman geçtikçe insanlar daha da fazla umutsuzluğa kapılıyor. Open Subtitles و بمرور الوقت، يصبح الباحثون عن التذاكر أكثر إستماتة و قلقا
    Dediğine göre, Zaman geçtikçe daha agresif ve saldırgan olacakmış. Open Subtitles تقول أنه بمرور الوقت سيصبح اكثر عدائية وعنف
    Bu birkaç yıldır söylediğim bir şarkı ve Zaman geçtikçe daha da iyi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles هذه هي الأغنية التي غنيتها لسنوات ثم أكتشفت انها بمرور الوقت تصبح أصدق وأصدق
    Günler geçtikçe güneş daha yukarıya yükselir ve gece bile ufuk çizgisinin üzerinde kalır. Open Subtitles بمرور الأيام تشرق الشمس بمستوى أعلى وتبقى فوق خط الأفق ليلا
    Zaman geçtikçe iş onlar için zorlaşırken bizim için kolaylaşıyor. Open Subtitles بمرور الوقت سيصبح هذا اصعب لهم و اسهل لنا
    Ama sıradan birisi olacağımı biliyordum ve geçen zamandan korkuyorum. Open Subtitles لكنّي عرفت بأنّني سأكون متواضعاً وأشعر بالرعب بمرور الوقت
    Güneş her geçen gün suyu daha da ısıtırken derinlerdeki mineral zengini suyu da işliyor. Open Subtitles بمرور كلّ يوم، تقوم الشمس بتدفئة المياة لفترة أطول مخترقة الأعماق نحو المياه الغنية بالمعادن
    Belki de, olaylara deneme süreci niyetiyle bakarsan zamanla, doğru yolu bulursun. Open Subtitles ربما إذا نْظرُت إلى الأشياءِ وكأنها فترة إختبار.. بمرور الوقت، سَتَجِدُين طريقَكَ..
    Biz, hepimiz, en eski hidrojen ve helyum karışımı, çok uzun bir süre boyunca evrim geçirip, nereden geldiğini sorgulamaya başladığında olanız. TED نحن ، جميعنا ، خليط أساسي من الهيدروجين والهيليوم والذي تطور بمرور الزمن لدرجة أنه بدأ يطرح أسئلة عن كيفية وجوده.
    McHale'e geldiğinde ne kadar şarap içmiştiniz? Open Subtitles بمرور الوقت قبل دخول الزبائن الى المطعم؟
    Evet, oda zamanla geçecek, küçük dostum... sadece zamanı gelince. Open Subtitles حسنآ,ذلك الأمر ستتعود عليه يا صديقى الصغير000 فقط بمرور الوقت
    Şimdi, bu çarpıcı husus Zaman içerisinde önemli I.Q. artışları ile dikkatimi çekti. Muazzam bir artıştan söz ediyorum. TED والآن، لفت نظري هذا التغير الجذري إلى زيادة هائلة في معدّلات الذكاء بمرور الزّمن، و لقد كان فعلا هائلا.
    Aksine aslında tenimizden, kaslarımızdan ve kan damarlarımızdan biraz ışığın geçmesine izin veriyor. TED وعوضًا عن ذلك، فإنها تسمح بمرور بعض الضوء عبر جِـلدنا، وعضلاتنا وأوعيتنا الدموية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more