- Tatlım yapma seni ishal edebilir ve daha çok derize olursun. | Open Subtitles | عزيزتى.. توقفى سوف يسبب لك إسهال و سيجعلك تشعرين بمزيد من الجفاف |
Bu tepeleri daha da kana bularsak, elimize ne geçer? | Open Subtitles | ما كسبناه من إغراق هذه التلال بمزيد من الدم ؟ |
daha girişken bir arama yaparsam, farkına varmaları kaçınılmaz olur. | Open Subtitles | وإذا قمت بمزيد من التفتيش العدواني سيرفع هذا الراية الحمراء |
Saul bana bundan daha saygılı davranman gerektiğini sana söylemeliydi. | Open Subtitles | كان يجب ان يخبرك سول ان تعاملينني بمزيد من الاحترام |
- Ben gidip birkaç tuvalet kâğıdı daha getireyim. - Tamam. | Open Subtitles | -سأذهب لأحضر بمزيد من المناديل الورقية .. |
Sonra daha fazla doktor içeri girdi, yanlarında aletler getirdiler. | Open Subtitles | ثم جاء المزيد من الأطباء و جائوا بمزيد من الأجهزة |
O halde muhtemelen bildiğimizden daha fazla kurban var demektir. | Open Subtitles | اذن يوجد احتمال بمزيد من الضحايا اكثر مما نعلم بشانه |
Hayal kırıklığını anlıyorum ama bazen başkalarının fikrini almak en kötü ihtimalle, kendi fikirlerimizden daha emin olmamızı sağlayabilir. | Open Subtitles | أتفهم أحباطك لكن في بعض الأحيان سماع أراء الأخرين في أسوأ الأحوال، تجعلنا نشعر بمزيد من الثقة في قراراتنا |
Ortadaki deliğin daha iyi pişmesi için olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن الحفرة في المنتصف تجهز بمزيد من الطهي؟ |
Aynı tasarım için daha fazla yük almamızı sağladı. | TED | ويسمح لنا بمزيد من الحمولة في نفس التصميم. |
Bunları kendisi elle temizlemeye başlamış fakat daha çok zarar verdiğini fark ettiğinde bırakmıştı. | TED | فقد بدأت بتنظيفها يدويا بنفسها ثم توقفت عندما أدركت أنها كانت تقوم بمزيد من الأضرار. |
Değil mi? Çok daha uçucu kahverengi hardal tohumu, biraz beyaz şarap , azıcık, | TED | اليس كذلك؟ بمزيد من الخردل الأسمر الفواح, وبعض النبيذ الأبيض, يداعب الأنف |
daha karmaşık, kültürlü ve anlamlı bir hardal. | TED | مسطردة بمزيد من التعقيد و الثقافة والمغزى. |
Ama Stasi'nin kullandığı araçlara daha detaylı bir şekilde bakalım. | TED | لكن لننظر بمزيد من التفصيل على أدوات الستاسي. |
Nesneleri daha kesinlikle değiştirmek için ellerimizin becerisini artırırlar. | TED | وزادت هذه الأدوات من مهارة أيدينا من أجل عمل وتشغيل الأشياء بمزيد من الدقة. |
Otomasyon daha az zamanda daha çok iş yapmamızı sağlayan servet getirecek. | TED | التشغيل الآلي ينشِأ ثروةً من خلال السماح لنا بالقيام بمزيد من العمل في وقت أقل. |
Programın tam olarak nasıl çalışması gerektiği ile alakalı biraz daha çalıştım. | TED | قمت بمزيد من العمل لأعرف بالتحديد كيف يفترض بالبرنامج أن يعمل. |
sorunlara daha etkili ve yaratıcı çözümler getirebilmesini sağlar. Müzik yapmak, duygusal içeriğini ve mesajını | TED | قد يتيح ذلك للموسيقيين حل المشاكل بمزيد من الفعالية والإبداع في كلا الشقين الأكاديمي والاجتماعي |
Zeus buna o kadar çok öfkelendi ki daha fazla sorun çıkarmaması için ölüm tanrısı Thanatos'a Sisifos'u yeraltı dünyasına zincirlemesini söyledi. | TED | عندما اكتشف ذلك زيوس، غضب جدًا وأمر ثاناتوس إله الموت بأن يقيد سيزفس تحت الأرض؛ كي لا يتسبب بمزيد من المشاكل. |
daha birleşik bir dünya, daha bağlantılı ve anlayışlı bir dünya. | TED | عالم يتسم بمزيد من الترابط والمشاركة والتعاطف. |
- Evet, daha çok kap getireyim. | Open Subtitles | سأذهب لأعود بمزيد من الجرات |