"بنزهة" - Translation from Arabic to Turkish

• piknik
• yürüyüşe
• yürüyüş
• pikniğe
• gezintiye
• pikniği
• çıkmak
• havadan dolayı

Arkadaşlar, buraya bir timsahı kurtarmak için geldik piknik yapmaya değil.
يا رفاق , نحن هنا لننقذ تمساحاً وليس للقيام بنزهة خلوية

O zaman oradayken bir piknik yapmamız için ayarlamalar yapmam iyi olmuş.
إذن يسرّني جدًا بأنني رتبت لنا بأن نحظى بنزهة حينما نحنُ هنالك،

Birkaç sandviç alip gölde piknik yapmaya ne dersin?
بعيداً عن الناس لماذا لا نحصل على بعض السندويتشات ونحظى بنزهة على البحيرة؟

Benimle bir yürüyüşe çıkmanı teklif ediyorum. Geleceğin ne getirebileceğini bilemezsin.
أطلب أن تذهبي معي بنزهة ولا نعرف ما قد يحدث بالمستقبل

Yani Brady sahilde beni yürüyüşe çıkarsa senin için sorun olmaz mı?
أذا أنت لا تمانعين أن قام برادي بأصطحابي بنزهة على الشاطئ ؟

Her sabah en az bir saat yürüyüş yapar.
إنه يقوم بنزهة كل صباح على الأقل لمدة ساعة

Noel Baba'nın kulübesine pikniğe giderdim... kolyeyi de şarabın içine koyardım.
وتقوما بنزهة خلوية في بيت سانتا وكنت لأضع القلادة في النبيذ

Link, niçin Hallie'yi, kasabanın etrafında ufak bir gezintiye çıkarmıyorsun?
لماذا لا تأخذ هالى لركوب بنزهة في جميع أنحاء المدينة؟

- ya da ipten göle düşemezdim. - Kaka pikniği de olmazdı.
أو أسقط من فوق حبل - أو تحظي بنزهة غائط -

Sonra ailecek dışarı çıkarız, birkaç masum katledip, piknik yaparız.
، بعدها سنذهب رحلة عائلية . نذبح بعض الأبرياء ، نقوم بنزهة

Niye biz hiç piknik yapmıyoruz?
لماذا ؟ لماذا لا نقوم بنزهة في الهواء الطلق ؟

Akşam yemeğini kaçırdın ben de düşümdüm ki sana bir piknik hazırlayarak sürpriz yapayım.
لقد فاتك العشاء لذا فكرت بان أفاجأك بنزهة صغيرة

Komite toplantımızda Amy parkta piknik yapmamızı teklif etti ama öyle çok düzenleme ekledim ki taştan balon gibi batıyor.
خلال إجتماع جمعيتنا، آيمي قدمت طلب للقيام بنزهة في المتنزه، لكني ألحقت بهذا الطلب الكثير من التعديلات

Şey, hâlâ belirsiz ama uzun, güzel bir yürüyüşle başlayacağız sonra da kahvaltı için minik bir piknik yapacağız.
في الواقع، نوعاً ما مازال الأمر غير مؤكد، لكننا سنباشر بنزهة طويلة، ومن ثم سنحظى بوجبة فطور خفيفة في الهواء الطلق

Bana olanları bilseniz hapishanenin benim için piknik yeri olur.
السجن أشبه بنزهة مُقارنة لما سيحدث لي لو تكلّمت.

Hayır, yapacak bir şeyim yok ve ben de yürüyüşe çıkmak isterim.
لا، ليس لديّ ما أقوم به, وأرغب بأن أقوم بنزهة.

Çok geç vakte kalmayacaksak, eğer istersen yürüyüşe falan çıkabiliriz?
انظري , هذا لن يتم إلا لاحقاً لذاإنأردت.. يمكننا الذهاب بنزهة أو شيء ما ؟

Bu arada ben de kocamla birlikte uzun ve romantik bir yürüyüşe çıkarım.
سأستغل الوقت أنا وزوجي بنزهة تجوّل رومانسية

Sana baharda yürüyüş izni verdim...
أو كنت منحتك الامتياز بنزهة في يوم ربيعي

Yapıyorum çünkü seviyorum düşünmüştüm de yarın belki pikniğe çıkarız
إنها ليست عادة إننى أمارسها لإعجابى بها أعتقد أننا يمكننا أن نحظى بنزهة غداً أعتقد أننا يمكننا أن نحظى بنزهة غداً

Plajda at sırtında romantik bir gezintiye ne dersin ?
ما رأيك بنزهة رومانسية على الشاطئ على صهوة الجواد؟

Arabayla gezeriz diye düşünmüştüm, belki... göle gideriz ve, um... ama, biliyorsun, bu karlı havadan dolayı, köprüler büyük ihtimalle buzlanmıştır, o yüzden sadece burada kalalım.
أعتقدت أنه يمكننا القيام بنزهة في السيارة ربما إلى البحيرة و ....