"بهدم" - Translation from Arabic to Turkish

    • yıkıp
        
    • yıkmaya
        
    • yerle bir
        
    • yıkmak
        
    • yıkın
        
    • yıkarak
        
    • yıkmakla
        
    • yıkacaksın
        
    Müslümanlar İspanya'nın Cordoba şehrini işgal ettikten sonra kilise ve sinagogları yıkıp yerlerine camiler dikmişti. Open Subtitles حينما احتل المسلمون مدينة قرطبة قاموا بهدم الكنائس. والأديرة الكنسية,وقاموا ببناء مساجد في مكانها.
    eThekwini Belediyesi. Mahkeme kararı ile bu hükümlü binayı yıkmaya geldik. Open Subtitles البلدية بأمرٍ من المحكمه, تقوم بهدم هذه البنايه
    Philip, ilk Yunan kentini yerle bir ettiğinden beri bizimle birlikte savaşıyor. Open Subtitles -فيليب كان فى حالة حرب معنا وقام بهدم المدن اليونانية الاولى وساواها بالارض
    Ve burada bir efsaneyi yıkmak gerekirse birçok kişi bilgisayar virüsü tarafından enfekte edildiğinizde bunun sebebinin bir porno sitesinden kaynaklandığını düşünür. TED و لأقوم بهدم تلك الخرافة هنا العديد من الناس يعتقدون أنه حينما يصاب جهاز الحاسب بفايروس، فالسبب يعود لتصفح بعض المواقع الإباحية.
    Piramitleri yıkın, kentleri yok edin! Open Subtitles -قم بهدم الاهرامات,دمر المدن
    Semtimizi yavaş yavaş yıkarak kibirli plaza ahalisine yol açıyorsunuz. Open Subtitles إنك تمهّد الطريق لأصحاب الأموال بهدم الحي، كلّ مرة هذا هو الأمر
    Duvarı yıkıp devasa bir pencere yapacaklar. Open Subtitles سيقومون بهدم الجدار وتحويله لنافذه عملاقة
    İyi bir spor takımı istiyorlarsa bu fare kapanını yıkıp yeni bir stat yapsınlar. Open Subtitles إذا أرادوا أن يجذبوا فريق رياضي لائق فيجب عليهم أن يقوموا بهدم مصيدة الفئران هذه بالبلدوزر و يقوموا بالاستثمار في حلبة جديدة
    Ahırı yıkıp orayı meyve bahçesi yapacağım. Open Subtitles انا سأقوم بهدم الحظيرة وازرع بُستان
    İnan bana, şu içinde bulunduğumuz yaşam bizim duvarlarımızı yıkmaya çalışan insanlar olmadan, değersiz. Open Subtitles هذه الحياة لا تستحقّ العيش من دون الناس الذين يجعلوننا نرغب بهدم تلك الجدران
    Gelecek ay o çirkin kulübeleri yıkmaya başlıyoruz. Open Subtitles سنبدأ بهدم تلك .الأكواخ القبيحة الشهر المُقبل
    Bugün yıkmaya başlamamız gerekiyordu. Open Subtitles و من المفترض أن نبدأ بهدم المكان اليوم
    Savaş çığırtkanı, sömürgeci anlayışlarıyla ve "bize bir çakıl taşı atarsan hastanelerini yerle bir ederiz" dış politikasıyla... Open Subtitles كل تلك إثارة الحرب والاستعمار وتعيث فساداً أوه، أوه إذا رميت علينا حصاة سنقوم بهدم مُستشفياتكم " سياسة خارجية"
    Dağı yerle bir ederek ne yapmaya çalışıyorsun hiç bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم ما الذي تفعله بهدم ذلك الجبل،
    Ambléve'i yerle bir ve düşmanın savaşmak arzusunun yok etmek için 17 tank ve bir tabur kaybettim. Open Subtitles لقد فقدت 17 دبابة و كتيبة و قمت بهدم ـ(أمبليف)ـ لهدف واحد هو تقليل إرادة العدو للقتال
    Tanrı'ya karşı küfür etmekten... ve Tapınağı yıkmak ile tehdit etmekten suçlu bulundu. Open Subtitles ووجد انه مُذنب بالتجديف والتهديد بهدم المعبد
    "Belki de Suwa Tapınağı'nı yıkmak iyi bir fikir değildi." Open Subtitles ربما هي لم تكن فكرة جيدة بهدم معبد سوا
    - Arka bahçedeki o pisliği yıkın. Open Subtitles - نقوم بهدم تلك الخرابة -
    Bu adam Tanrımızın tapınağını başımıza yıkmakla tehdit etti! Open Subtitles لقد هدَّد وتوعّد بهدم معبد الرب.
    Binayı tek başına mı yıkacaksın? Open Subtitles وهل تقومين بهدم المباني بنفسك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more