"بواجبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • görevini
        
    • görev
        
    • düşeni
        
    • ödevlerini
        
    • vazifesini
        
    • ev ödevini
        
    • sadece işini
        
    Hizmete adanmış bu yaşlı asker, görevini Tanrının yardımıyla yaptı. Open Subtitles "حاول القيام بواجبه لان الله انار عينيه ليرى ذاك الواجب"
    Çoban görevini yerine getirmiştir ve hastalıklı koyun şimdi arındırıcı alevlere teslim edilmelidir! Open Subtitles الراعي قام بواجبه والخراف المُصابة يجب أن تُطهر الآن بالنار
    Yeni Kefaretçi gelip görevini yaptı ve bu iş o zamandan beri devam edegeldi. Open Subtitles لقد أتى آكل الخطايا الجديد وقام بواجبه منذ ذلك الحين وهي كذلك
    Bayan Dalrymple görev sırasında bir polis memurunu yumrukladığınız için size 30 günlük hapis cezası veriyorum. Open Subtitles أنسة داورنبل بسبب إعتداءكِ على شرطي أثناء قيامه بواجبه أحكمُ عليكِ
    Ben bunu bir dostun, ve avukatın olarak yapıyorum. Sadece üzerime düşeni yapıyordum. Open Subtitles مثل صديق ومحام أحاول القيام بواجبه
    ödevlerini çok iyi yapmak istediğini söylüyor. Open Subtitles يقول أنه يريد القيام بواجبه المنزلي بشكل جيد.
    Kendi sorumluluğuyla vazifesini yerine getiren bir müttefik. Open Subtitles حليف مستقل يقوم بواجبه على مسؤوليته الخاصة
    Ancak son söylediklerinize yetişebildim ama ev ödevini yapan bir gibi görünüyorsunuz. Open Subtitles انني سمعت جزء ما قلته ولكنك تبدو شخصاً قام بواجبه انني سمعت جزء ما قلته ولكنك تبدو شخصاً قام بواجبه
    Suyla ilgili görevini unutmuş, biliyor ki tüm bu hatalar onunmuş. Open Subtitles لأنه لم يقم بواجبه اختفاء المياه يقع على عاتقه
    Dürüst bir polisin üniforması bile her zaman görevini yerine getirir, Baapji. Open Subtitles حتى زي ضابط الشرطة الشرق يقوم بواجبه يا بابجي
    Dürüst bir polisin üniforması bile her zaman görevini yerine getirir, Baapji. Open Subtitles حتى ز ي ضابط الشرطة النزيه يقوم بواجبه يا بابجي
    Dünyayı kurtarmaya ve görevini yerine getirmeye o kadar odaklanmıştı ki... Open Subtitles هو كان مزكز جدا على أنقاذ العالم .... ويقوم بواجبه ....
    Ve ya eger o görevini yapabilecegini ve kimse tarafindan süphe edilemez olur mu? Open Subtitles وماذا لو يمكنهُ القيام بواجبه ولا يُشك فيه من قِبل أحد؟
    Bu odadaki herkes kendi inancından öne görevini koymak için gönüllü oldu. Open Subtitles أي شخص في هذه الغرفة قام بالتطوع ليقوم بواجبه أمام ضميره
    görev sırasında mı öldü? Open Subtitles هو كَان يقوم بواجبه.
    görev sırasında ölmüş de, ülkesine hizmet etmiş bilmem ne. Open Subtitles قام بواجبه في خدمة بلادك
    Heinze üzerine düşeni yapıncaya kadar onu burada tutacağız ve polis davayı düşürecek. Open Subtitles سوف نبقيها هنا , الي حين يقوم (هاينز ) بواجبه وقضية الشرطة تهدأ
    Ben de gelmesini ve üzerine düşeni yapmasını önerdim. Open Subtitles إقترحت عليه أن يظهر ويقوم بواجبه.
    Önce bir anda artık ev ödevlerini yapmamaya karar verdi. Open Subtitles أولاً يقرر فجأةً أنّه لن يقوم بواجبه المدرسي
    Onun televizyon izleme ve bilgisayar oynama hakkını elinden aldım ama gene de ödevlerini yapmıyor. Open Subtitles سحبتُ منه امتيازات التلفاز والكمبيوتر لكنّه لا يزال لا يريد القيام بواجبه المدرسي
    Kardeşimiz Marcus da ön cephede kendi vazifesini yapıyordu... Open Subtitles اخينا ماركوس قام بواجبه في الجبهه
    Birisi dün akşam ev ödevini yapmamış. Open Subtitles هناك شخص لم يقم بواجبه البارحة
    Sanırım sadece işini yapmaya çalışıyordu ama soruları olan kendisi değilmiş gibi görünüyordu. Open Subtitles أعتقد أنه كان فقط يقوم بواجبه ،أو أياً يكن، ولكن لم يبدو عليه بأنه الشخص الذي يسأل تلك الأسئله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more