"تأتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelip
        
    • geliyorsunuz
        
    • gelmiyorsunuz
        
    • gelin
        
    • siz
        
    • gelmiyorsun
        
    • gelir
        
    • geldiniz
        
    • gelirsiniz
        
    • geleceksiniz
        
    • gelseniz
        
    • geldiğinizi
        
    Çünkü daha sonra gelip de adaletsiz davrandığım için şikâyet etmenizi istemiyorum, Paul? Open Subtitles الأن لا أريدكم جميعاً تأتون إلى هُنا لاحقاً وتشكون بإنني لم أكن عادلاً.
    Eteğime böyle pislikleri döküyorsunuz sonra da yanıma gelip zırlayarak, "Fonumuz nerede?" diyorsunuz. Open Subtitles تقومون بفوضى كهذه فى حضورى ثم تأتون إلىّ باكين وقائلين: أين إعتمادتنا الماليه؟
    Bu işte hepimizin beraber olduğunu, farklılık olduğu sanrısını anlamak üzere bir araya geliyorsunuz -- bu ülkeler, sınırlar, din fikri -- işe yaramıyor. TED و تأتون معا لتتبينوا بأننا جميعا في هذا معا وإن وهم الاختلافات وفكرة الدول والحدود والأديان لا فائدة منها
    Çünkü her gece buraya İncil'in huzur veren sözlerini ve öbür dünyada bizlere sunulacak güzel hayatı dinlemeye geliyorsunuz. Open Subtitles ليلة تلو الأخرى، تأتون لسماع كلمات مطمئنة من الكتاب المقدس، ووعود بحياة راغدة بالعالم الآخر
    Ama daha çok erken. Hem Tokyo'ya çok da sık gelmiyorsunuz. Open Subtitles لازال الوقت مبكر جداً انتم لا تأتون لطوكيو كثيراً
    -O burada kalıyor. siz üçünüz, benimle gelin. -Ben de mi! Open Subtitles ـ هى تبقى هنا, أنتم الثلاثه تأتون معى ـ ليس أنا
    Senin söyleyecek çok şeyin var gibi, neden sahneye gelmiyorsun? Open Subtitles يبدو أنك لديها الكثير ليقوله، لماذا لا تأتون على ما يصل إلى هنا؟
    Her gün siz insanlar bana gelip ruhunuzu açıyorsunuz ne yapacağınızı söylemem umuduyla. Open Subtitles في كل يوم تأتون و تفتحون قلوبكم آملين أن أملي عليكم ما تفعلونه
    Bu tertemiz ülkeye gelip de yağlı saçlarınızla ve, ipek takımlar giyerek, saygın Amerikalı geçinmeniz hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا أحب أن أراكم تأتون لهذه البلاد النظيفة بشعركم الدهني و بذلاتكم الحريرية لتحاولوا أن تجعلوا من أنفسكم أمريكيين شرفاء
    Güzel takımlar ve kâğıtlarla evime gelip... Paramın üstüne konmaya çalışıyorsunuz? Open Subtitles تأتون إلى منزلي ببنودكم وتواقيكعم وتحاولون الإحتيال على أموالي؟
    Neden sadece arabaya ihtiyacınız olunca geliyorsunuz? Open Subtitles لما تأتون معي فقط عندما تحتاجون لمن يوصلكم؟
    Şehir Meclisi toplantısından mı geliyorsunuz yoksa kendinize gay arkadaşlar mı arıyorsunuz? Open Subtitles أنتم تأتون يا شباب من مقابلة فى مجلس المدينة أو تحاول أن تكون محظوظا مع إزدحام الجسر و النفق؟
    Bu ülkeye geliyorsunuz ve bundan faydalanıyorsunuz ve bunlara tolerans gösterdiğimizi, zayıf ve güçsüz olduğumuzu sanıyorsunuz. Open Subtitles تأتون إلى هذه البلاد مستغلين النظام و تضنون أننا متسامحين
    Bu arada, neden hepiniz Donwell'e gelmiyorsunuz? Open Subtitles في الوقت الحالي لماذا لا تأتون جميعا الى دونويل
    Neden pazar kahvaltısı için buraya gelmiyorsunuz. Open Subtitles لماذا لا تأتون أنتُم يا شباب من أجل وجبتي الفطور والغداء
    Çocuklar, havai fişekleri bırakıp bize gelin. Open Subtitles و تأتون ألى منزلنا لدينا مختلف أنواع الألعاب الليزرية و شاشة تلفاز من البلازما
    Bak, Çin yemeği yiyeceğiz. Haydi siz de gelin. Open Subtitles انظرى , نحن 1اهبون للحصول على بعض الكعام الصينى لما لا تأتون معنا ؟
    Neden, buraya geri Damon gelmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأتون على ظهره هنا، دامون؟
    Ne cesaretle buraya boş elle gelir ve benden bir iyilik istersiniz? Open Subtitles كيف تأتون الى هنا بدون أموال وتسألوننى عن خدمة ؟
    Bir gaf yaptım galiba. Herhalde turistsiniz ve manastıra geldiniz. Open Subtitles تقريباً لم أضع قدمي به، وأنتم أيها السياح تأتون لرؤية المزار
    Hem geç gelirsiniz, hem de aptalca sorular sorarsınız. Open Subtitles دائما الحال نفسه معكم تأتون متأخرين ثم تسألون أسئلة غبية كان يجدر بك تفتيشه فمن الممكن أن يكون شرطيا
    yarın partiye Rukhsarla beraber kalfayla geleceksiniz. Open Subtitles أنت و ركسار تأتون الي الحفل مع الحلويات
    Bizimle gelseniz iyi olur. Güvende olmanızın tek yolu bu. Open Subtitles الأفضل تأتون معنا , أنها الطريقة الوحيدة التي ستكونون بها بأمان
    Buraya geldiğinizi dünyanın yarısının görmüş olması kötü. Open Subtitles هذا سيء للغايه، نصف سكان العالم رأوكم تأتون إلى هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more