Sınırların Tarihsel açıdan en keyfi olduğu ve lider nesillerin birbirleriyle düşmanca ilişkiler içinde olduğu tüm bu bölgeler. | TED | كل تلك المناطق حيث الحدود تاريخياً أكثر تعسفية وحيث أجيال من القادة كانوا على علاقات عدائية مع بعضهم البعض. |
Sana göre şu an Tarihsel olarak olağandışı bir şeylerin ortasında mıyız? | TED | هل نحن في وسط شيء غير معتاد تاريخياً من وجهة نظرنا |
Senin yaş grubundakilerin iyi belgelenmiş tarihi kibrine hitap etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون فقط إستغلال حب جيلك و المسجل تاريخياً للغرور قاومهم |
Kamu anıtı olarak tanımlamak için bir sürü tarihi kriterin kayıtlı olması gerekir. | Open Subtitles | معلماً تاريخياً بحاجة لأن يتطابق مع العديد من المعايير التاريخية كي يتم توثيقه. |
40 yıllık tarihe bakacak olursak, yönetim kötü ise, uzun sürmemiş. | TED | ومع حكم سيئ تاريخياً خلال الأربعين سنة الماضية، لم يستمر. |
Kaynağı tarih öncesi deniz canlıları. | Open Subtitles | تبدو مثل هذا مصنوعة من مخلوقات بحرية قديمة تاريخياً |
Tarihte küçük bir adamın böyle büyük bir başlığı takması pek iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | تاريخياً ، فإن رجل صغير بتاج كبير نادراً ما يكون خبراً جيداً |
Amerikan Müzesinin bu yüzyılda yaptığı en önemli Tarihsel satın alma oldu. | Open Subtitles | ببساطة الاكثر صفقة تاريخياً قام بها المعرض الامريكي هذا القرن |
Tarihsel olarak, hamamböceğinin haksız bir şekilde geri planında kalmış ve değeri anlaşılamamıştır. | Open Subtitles | مستخف به تاريخياً, وطغى على سمعته ظلماً الصرصور المنزلي. |
Nasıl oluyorda Tarihsel açıdan bu kadar tembel insanlar, bir ülkenin insan gücü olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يكون قوم معروفون تاريخياً بالكسل، يشكلون جزء كبير من القوى العاملة للأمة؟ |
Nasil oluyorda Tarihsel açidan bu kadar tembel insanlar, bir ülkenin insan gücü olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يكون قوم معروفون تاريخياً بالكسل، يشكلون جزء كبير من القوى العاملة للأمة؟ |
Tarihsel olarak, bu kurumlarla devlet | Open Subtitles | تاريخياً في هذه المؤسسات الحاله يجب أن تفرض .. |
Jansky,gök cisimlerinin ışık dalgalarını yaydıkları gibi radyo dalgalarını da yayabildiklerini ortaya çıkaran tarihi bir buluşa imza attı. | TED | لقد إكتشف جانسكي إكتشافاً تاريخياً, وهو أن الأجسام السماوية يمكن أن تصدر موجات راديو فضلاً عن موجات الضوء. |
Orta seviyede: tarihi konuşursak, siyah ve kahverengi çocuğun eğitimi daima birilerinin hayrına bağlı olmuştur. | TED | على مستوى متوسط: تاريخياً أتكلم، تعليم الطفل الأسود والأسمر اعتمد دائماً على إحسان الآخرين. |
Ve bu ortamda, insanların değerlerinin ve soylu davalarının tek rehber olduğu bu ortamda bu grup tarihi bir başarı gerçekleştirdi. | TED | وفي هذا الجو، حيث الموجّه الوحيد كان قيّم الناس، وأهدافهم النبيلة، ما أنجزته هذه المجموعة كان تاريخياً. |
Bu takım adını aldıkları başkan gibi tarihi bir şekilde sonuncu gelmeye devam ediyor. | Open Subtitles | هذا الفريق كان الأخير تاريخياً كالرئيس الذين الي تحمل مدرستهم اسمه |
Görünüşe göre, eğer bir bina 10 yıldan yaşlıysa o binayı hemen tarihi eser ilan ediyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو لي أنه لو بقي مبنى متماسكاً لأكثر من عقد واحد، فأنتم أيها القوم تعلنوه مُعلَماً تاريخياً. |
Bu tarihe geçecek bir hareketti öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كان ذلك حدثاً تاريخياً, أليس كذلك ؟ |
Bu tarihe geçecek bir hareketti öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كان ذلك حدثاً تاريخياً, أليس كذلك ؟ |
Düğmeleri bile tarihe uygun değilmiş, buna inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | حتى الأزرار لم تكن "دقيقة تاريخياً"، هل تصدقون هذا؟ |
Birazdan söyleyeceklerimin tarih kayıtlarına geçmesi gerek. | Open Subtitles | ما أنا على وشك قوله يستحق تسجيله تاريخياً |
Tarihte var çünkü örnekleri. | Open Subtitles | هذه كانت القضية,تاريخياً |
Ölümün, geçmişte sabit bir nokta değiştirilemez. | Open Subtitles | يعتبر موتكِ حدثاً تاريخياً ثابتاً ولا يمكن تغييره |
Bunlar ve kulübün kartelle devam eden ilişkisi bize organize bir suçun tarihçesini verecek. | Open Subtitles | مرتبطة بالنادي، و علاقته الجارية مع الكارتيل ستعطينا نمطاً تاريخياً للجريمة المنظمة |