Bu akşam gerçekleşecek bir takas. Paranın yarısını kumarhaneden almaya çalışacağız. | Open Subtitles | هناك تبادل سيحدث الليلة نصف الإتفاق معد و آمن في الملهى |
Burda muzu biz toplarız, sonra nehrin yukarısına köy için gerekli olan malzemelerle takas etmeye götürürüz, | Open Subtitles | ونحنالذينالتقطتالموز، ثم أنا أخذها النهر تبادل لمحلات البقالة، |
Kabin ısısı 60 derece, kabin ısı değişimi 48 derece. | Open Subtitles | درجة حرارة المقصورة 60 درجة، تبادل الحرارة بالمقصورة 48 درجة. |
Öğrenci değişim programıyla Hindistan'a giden... kızım Caithlin'i... yetiştirmek için istifa ettim. | Open Subtitles | استقلت لأربي طفلتي كايتلن التي تمضي عامها الأخير حالياً ببرنامج تبادل بالهند |
Biliyormusunuz bilmiyorum ama, bakteriler aslında DNA alışverişi yapabilirler. | TED | ولا أدري إن كنتم تعلمون ذلك، ولكن البكتيريا تستطيع في الواقع تبادل الحمض النووي. |
Birliğim berbat bir çapraz ateş altındaydı. | Open Subtitles | فرقتى كانت محاصرة تحت تبادل شديد لإطلاق النار |
Tanıdıkları insanların ilginç hayatları hakkında ufak sırları değiş tokuş etmektir. | Open Subtitles | تبادل حكاياتٍ نصف مثيره تتعلق بالحياة النص مثيره للأشخاص الذين يعرفونه |
Hissedarlarımız birleşmeye hisse takası dahil temel onayı verdiler. | Open Subtitles | حملة الأسهم لدينا أعطونا موافقة مبدئية للدمج، تشمل تبادل الأسهم. |
Kusura bakma, bu beden değiştirme yüzünden işler bayağı karıştı. | Open Subtitles | أجل، آسف لأنّ الأمور أصبحت فظّة قليلاً بسبب تبادل الأجساد. |
Ülkelerimiz arasındaki bir takas programıyla geldim. | Open Subtitles | و أنا هنا كجزء من برنامج تبادل الطلبة بين دولتينا |
Tanrım! İnsanları sanki beyzbol kartıymış gibi böyle takas edemezsin. | Open Subtitles | أوه يا ألهى لا تبادل هؤلاء على أنهم لاعبوا "بيسبول". |
Şimdiye kadar Pakistan bunu yapamamıştı. Ne işbirliği ne de takas. | Open Subtitles | فإن باكستان أيضاً غير باردة لكي لا تتعاون و تبادل |
Biz insanlar, bir diğer kişiye dair belirsizliği azaltmak için yollar buluruz. Böylece değer değişimi yapabiliriz. | TED | كبشر نحن نجد طرقًا لخفض مستوى الشك بين بعضنا البعض لنتمكن من تبادل المنفعة. |
Dünya üzerindeki yaşamlar, gaz değişimi yoluyla havayı değiştirir ve şu anda da bunu yapıyoruz. | TED | جميع أشكال الحياة على الأرض تغيّر الهواء من خلال تبادل الغازات، وجميعنا نفعل ذلك الآن. |
Mevcut güvenlik kodu değişim teknikleri kuantum bilgisayarlara karşı duramaz. | TED | أساليب تبادل المفتاح الحالية لن تصمد أمام حاسوب كمي. |
Seni Mary'den, Jane'den, Susie'den, Penelope'dan, Ingrid'den, Gertrude'dan, Gretel'den daha çok seviyorum -- O zamanlar bir Alman değişim programındaydım." (Kahkahalar) | TED | أحبك أكثر من، مريم، وجين، وسوزي، وبينلوب لنغريد، غيرتود، غيرتل كنت في برنامج تبادل ألماني حينها |
Peki bu uzun mesafeli hareketlerin bir göç değil de alışverişi gösterdiğini nereden biliyoruz? | TED | كيف لك أن تعرف أن تلك الحركة لمسافة طويلة تُعنى تبادل تجاري فضلاً عن أنها هجرة ؟ |
Aynı çapraz ateş konulu bir Akademi simülasyonu gibi. | Open Subtitles | مثل محاكاة الاكاديمية الى حد تبادل اطلاق النار |
Son zamanlarda bazı beyaz çocuklar ve siyahi kadınlar Twitter profil fotoğraflarını ve resimlerini değiş tokuş ettiler. | TED | مؤخراً، تبادل بعض الشباب البيض والنساء السود شعارات تويتر أو صورًا عبر الإنترنت. |
Olayın rehine takası olduğundan ve kaçışımın işi berbat edeceğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي بأن تلك كانت عملية تبادل للأسرى و بأن قيامي بالقفز سيؤخذ على أنه فعل عدائي |
Ulusal Ceket değiştirme Günü olduğu için arkadaşımın ceketini giyemez miyim? | Open Subtitles | ألا يمكن أن أرتدي معطف صديقي لأنه يوم تبادل المعاطف الوطني؟ |
Çoğu yorumcu Conlan'ın Creed'le Karşılıklı yumruklaşmaktan kaçınacağını düşünüyordu ama kendi isteğiyle yumruklaşıyor. | Open Subtitles | كل الخبراء توقعوا أن كونلن سيتجنب تبادل الضربات مع جريد لكنه يتبادلها طواعية |
Geçen gece şu çatışma yüzünden hastanelik olan çete üyelerini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنني توليت علاج تلك العصابة من ليلة تبادل اطلاق النار |
Sizinle insanların davranış şekliyle ilgili iki ayrı görüş paylaşmak istiyorum. | TED | أريد أن أبدأ من خلال تبادل رؤيتين اثنتين مميزتين لكيفية تصرف الناس. |
Eğer bu cansıkıcı çalışmaları değiştirmek ve gerçekten.. | Open Subtitles | اذا اردت الان تبادل تلك الدراسات الصعبه لبعض المصداقيه |
Bedensel sıvıların değiş tokuşu neye yol açar biliyor musun? | Open Subtitles | تبادل السوائل، أتعرف ما الذى يؤدّى إليه ذلك؟ |
Biliyorum. Belki iştah açıcılar sırasında birbirimize öz geçmişlerimizi verebiliriz. | Open Subtitles | او اظن انه بالاحرى بنا تبادل سيرة حياتنا اثناء تناول المقبلات |
- Bu bir alışveriş olacak. Sen ona o sana istediğini verecek. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر مثل تبادل الهدايا أن تعطيها جرعتك و هي تعطيك جرعتها |