Onu Eski Fabrika Yolu'na kadar takip ettim ve sonra da kaybettim. | Open Subtitles | تبعته إلى طريق مصنع النشارة القديم، ثم ضللته بعد ذلك |
Onu Eski Fabrika Yolu'na kadar takip ettim ve sonra da kaybettim. | Open Subtitles | تبعته إلى طريق مصنع النشارة القديم، ثم ضللته بعد ذلك |
Evet.Hem de kendi başına Onu takip ettim ve o beni buraya getirdi. | Open Subtitles | نعم، لقد ركب القطار وحده لقد وصلت إلى هنا عندما تبعته |
Tepenin içinde daha önce hiç olmayan bir aralığa doğru takip etmiş. | Open Subtitles | تبعته إلى الأقامة في التل الذي لم يكن موجود |
Peşinden koştum, ama orada dönüp durdum sanırım. | Open Subtitles | لقد تبعته لكن ربما هو يتجول بالجوار هناك |
Birini gördüm ve Peşinden gittim. | Open Subtitles | رأيت شخص ما هنالك لذا تبعته لاعرف مالامر |
Onu limana kadar izledim. O götoğlanı bunu da biliyordu. | Open Subtitles | تبعته إلى اجتماع مدمني المخدّرات وذلك الأحمق كذب بهذا الشأن أيضاً |
Bu yüzden onu depoya kadar takip ettim. Onlarla görüştüğünü gördüm. | Open Subtitles | لم أستطع اتهامه دون دليل ملموس لذلك تبعته إلى المستودع. |
Onu şehir merkezine kadar takip ettim. | Open Subtitles | انا تبعته الى وسط المدينة اردت ان اعرف اين كان يسكن |
Birlikte gideceğimizi sandım, onu havaalanına kadar takip ettim. | Open Subtitles | اعتقدت بأننا سنذهب سويه . لذا تبعته الى المطار |
Onu takip ettim çünkü aptalca bir şey yapacağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد تبعته لأني علمت أن سوف يقدم على عمل شيء غبي |
Sonra onu bir bowling salonuna kadar takip ettim ve orada daha fazla tehdit mektubu buldum. | Open Subtitles | ثم تبعته إلى قاعة للبولينغ، ووجدتُ هناك المزيد من رسائل التهديد. |
Ancak caddeler, sokaklar boyunca onları takip ettim efendim. | Open Subtitles | لكنني تبعته عبر الطرقات و عبر الزُقاق ، سيدي |
O alt geçide gelene kadar bir saat kadar takip ettim. | Open Subtitles | عطر سيّئ، تبعته لأزيد من ساعة. حتّى وصلت إلى ذلك الممر السفلي... |
Onu takip ettim. | Open Subtitles | لقد تبعته , و أملك دليلاً على ذلك |
Dae Woong'un söylediklerine göre şehir dışında tanışmışlar ve kız onu buraya kadar takip etmiş. | Open Subtitles | وفقاً لما قاله داي وونغ أنه التقى بها في الريف وهي تبعته إلى هنا |
Bu esnada şüphelimiz oralarda oyalanıp adamın hangi hastaneye götürüldüğünü öğrenmeye çalışmış ve onu takip etmiş. | Open Subtitles | ،في هذه الأثناء، انتظرت المشتبه بها لتكتشف المشفى التي احضر إليها و تبعته إلى هناك |
Hayallerinin Peşinden gittin sonu pek te istediğin gibi olmasa da. | Open Subtitles | تبعته من أجل حلمه، و لكن كل شيء إنتهى بأسى، أليس كذلك ؟ |
Parayı kazanmak istedim ve onunla gittim. | Open Subtitles | أردتُ أَنْ أَجْمعَ ذلك المالِ لذا تبعته |
Bildiğimi bilmez, sadece bir sabah Onu takip etmiştim. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | إنه لا يعلم أنى أعلم، لقد تبعته فى يوما ماً، أراك بعض قليل |
Evet, onu şehir merkezine kadar izledim. Ara sokaklardan birine giriyor. | Open Subtitles | أجل، لقد تبعته إلى المدينة لقد توجه إلى زقاق ما |
Bu yüzden onu ormana kadar takip ettin, sadece emin olmak için. | Open Subtitles | لذا تبعته الى الغابة لتتأكدي، أليس كذالك؟ |