"تتدخل" - Translation from Arabic to Turkish

    • karışma
        
    • müdahale
        
    • burnunu
        
    • uzak
        
    • Karışmayın
        
    • engel
        
    • dahil
        
    • karışıyorsun
        
    • karışmak
        
    • karışıyor
        
    • karışmasını
        
    • müdahil
        
    • işine bak
        
    • bulaşma
        
    • devreye
        
    Sakın gidip karışma yoksa benim de başım belaya girecek. Open Subtitles لا تتدخل في الأمر. لا تذهب. وإلا فسأقع في مشكلة
    - Sus ve bu meseleye karışma kovboy. - Karşında bir hanım var! Open Subtitles اصمت و لا تتدخل فى الامر يا راعى البقر أنك تتحدث إلى سيدة
    Ne zaman dönsem arkamda seni buluyorum. Her şeyime müdahale ediyorsun. Open Subtitles في كل مرة أستدير، انت تكون خلفي تدفعني، تتدخل في شؤوني
    Birleşik Devletler Latin Amerika'ya onların özgürlüklerini savunduğunu iddia ederek müdahale ediyor. Open Subtitles الولايات المتحدة تتدخل في شؤون أمريكا اللاتينية مدّعية أنهم يدافعون عن العدالة
    Belki, buraya gelip, hayatıma burnunu sokmak istemedin. Open Subtitles اٍننى لم أسألك أن تدخل هنا لكى تتدخل فى شئون حياتى
    Ve bu bir uyarıydı -- başka insanların işine karışma, ya da onların işinde sıkışır kalırsın. TED وكان هذا تحذير,لا تتدخل في شئون الناس والا ستتعلق بها.
    - Senin sözün onunkinden yeğdir. - karışma sen bu işe. Open Subtitles ـ كلامك أفضل من كلامه ـ لا تتدخل فى الموضوع
    Bu yüzden lütfen, eğer gerçekleri bilmiyorsan, bu işe karışma. Open Subtitles أرجوك إذا لم تمتلك حقائق فلا تتدخل بالأمر
    - Küçük çocuk, sen karışma. - Bunu hepimiz için yapıyorum. Open Subtitles لا تتدخل ايها الولد انا افعل هذا من اجلنا جميعا
    Lütfen, Baba, karışma. Onu adil bir şekilde yenebilirim. Open Subtitles ارجوك يا ابى لا تتدخل استطيع ان اكسبه بعدل
    Size neden istemeyeceğinizi söyleyeyim: Çünkü başka bir ülkenin demokratik süreçlerine müdahale etmek istemezsiniz. TED حسناً، إن السبب الذي يجعلك لا ترغب في فعل ذلك، دعني أؤكد لك، هو رغبتك في ألا تتدخل في العملية الديموقراطية لدولة أخرى.
    Buna müdahale edemeyeceğini söyleme, çünkü kontrol zaten sende. Open Subtitles لا تقل لي بأنك لن تتدخل لأنك تدخلت بالفعل
    Bu ayarlara müdahale edilmemeli, biliyorsunuz. Open Subtitles هذه التعديلات لا يجب أن تتدخل فيها.. أتعرف.
    Belki de insanlara sormadan, onların hislerine burnunu sokmamalısın. Open Subtitles لا يجب أن تتدخل فى مشاعر الآخرين بدون أن تستأذنهم
    İşime burnunu sokma Joe. Ne yapıyorsun? Sadece konuşuyorum. Open Subtitles لا تتدخل في شؤوني يا جــــــو ماذا تفعل ؟
    Hey, şapkamı kafamdan bir kez çıkartmana izin verdim, vato... ama seni sopalamadan önce s.ktiğiminin suratını işimden uzak tut süt çocuğu. Open Subtitles لقد تركتك تسقط قبعتي من على رأسي مرة من الأفضل لك ألا تتدخل في شؤوني مرة ثانية أيها الخنيث الأبيض
    İşime asla Karışmayın. Ona gören bir çocuk gibi davranıyorum çünkü görmesini istiyorum. Open Subtitles لا تتدخل بأي طريقة، أنا أعاملها كفتاة مبصرة لأني أطلب منها أن ترى
    Hep engel oluyorsun, Sabata. Şimdi çenesine bir yumruk atıp... Open Subtitles أنت تتدخل في شئون الآخرين دوماً هذه المرة سأعاقبه بكلمة في فكه
    - Hayır Bay Barrie, bu evdeki her şeye dahil olmanıza gerek yok bence. Open Subtitles أنا لا أعتقد انك يجب أن تتدخل في كل شئ يحدث فى هذه العائله لكنها تريد رؤيته أسكت، جورج
    Özel hayatını seven biri olarak, başkalarının işine çok karışıyorsun. Open Subtitles بالنسبة لشخص يريد الخصوصية فأنت تتدخل كثيراً في سؤون الآخرين
    Hayatında ilk kez, annem karışmak istemediğini söyledi. Open Subtitles فجأة , أمي لا تريد أن تتدخل لأول مرة في حياتها.
    Ama asıl mesele, kayıt şirketi işime karışıyor ve bana yapmam gerekenleri söylüyordu. Open Subtitles -المشكله ان شركة التسجيلات تتدخل بعملي -في محاوله منهم لمعرفه كيف اقوم بهذا
    Hiçbir kadının işlerime karışmasını istemiyorum. Bu benim için çok önemli. Open Subtitles لا أريد لأى امرأة أن تتدخل فى شئونى انه أمر حاسم
    Olaya devlet güvenliğinin mâlum örgütleri müdahil olur diyelim sadece. Open Subtitles لنكتفي فقط بالقول أن بعض أجهزة أمن الدولة سوف تتدخل
    Kaka, bakma kıza. -Sen kendi işine bak. Open Subtitles أخي ' توقف عن النظر اليها لا تتدخل فيما لا يعنيك
    Sen sulandırıImış içkini satmaya devam et... ve benim meseleme bulaşma Shanssey. Open Subtitles استمر فقط فى تقديم مشروباتك المخففة بالماء و لا تتدخل فى شئونى يا شانسى
    Bir sonraki şey, sürü zekâsının gelişimini desteklemek ki işte burada maliyet etkinliği devreye giriyor. TED والأمر التالي هو تشجيع تكوين ذكاء السرب، حيث تأتي تتدخل فعالية التكلفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more