bu hayvanlarla karşılaşmak istiyorsunuz. Onlar hakkında her şeyi bilmek, öğrenmek istiyorsunuz. | TED | يجب ان تتواجه مع تلك الحيوانات تريد ان تتعلم قدر ما تستطيع |
Jake, bence sen önce teatral fotoğrafçılık hakkında bir şeyler öğrenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد بأنه عليك أن تتعلم بعض الشيء عن التصوير المسرحيِ أولا |
Daha önce hiç boks yapmamış birine göre oldukça çabuk öğreniyorsun. | Open Subtitles | أتعلم , بالنسبة لشخصاً لم يلاكم من قبل أنت تتعلم سريعاً |
Hemşolarla ortama akmak istiyorum. Bak Chris, İrlandalı kökenlerini öğrenmen önemli. | Open Subtitles | والآن , كريس , من الهام ان تتعلم عن تراثك الأيرلندي |
Kilisede vaaz veren adamın anlattıklarından hiç bir şey mi öğrenmedin? | Open Subtitles | ألم تتعلم شيء من ذلك الرجل الذي يقدم المحاضرات في الكنيسة؟ |
Şimdi sana saban sürmeyi öğreteceğim ve sen de öğreneceksin. | Open Subtitles | الآن، سأعلمك كيف تحرث و لا بد أن تتعلم مفهوم؟ |
Sonuç olarak iki tarafın dilini de öğrenirsin. | TED | كنتيجة لذلك، تتعلم التحدث بكلتا اللغتين. |
İnan bana bunu en iyi eski bir aşk insanından öğrenebilirsin. | Open Subtitles | صدقني عندما أخبرك إنه لا توجد طريقة أفضل من أن تتعلم |
ben abimin istediği herşeyi yaparım... ama önce bir şeyi öğrenmek zorundasın. | Open Subtitles | افعل اي شيء يريده اخي لكن يجب عليك ان تتعلم شيئا اولا |
Temel insan mücadelesi demeyi tercih ettiğim şeyin üstesinden geldiler: zaten biliyorsanız öğrenmek zordur. | TED | فقد تجاوزوا ما أحب أن أدعوه التحدي الإنساني الأساسي: من الصعب أن تتعلم إن كنت تعلم مسبقاً. |
Yapabileceğiniz tek şey onu kabul etmeyi öğrenmek ve sahiplenmek. | TED | كل ما يمكن أن تقوم به هو أن تتعلم الاعتراف به وامتلاكه. |
Dik durmayı öğrenmelisin, ve bu konuda sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | ، يجب أن تتعلم الصلابة . وأنا أستطيع مساعدتك بذلك |
Bir panda gibi yaşamayı öğrenmelisin. Bir panda gibi uyumayı. | Open Subtitles | عليك أن تتعلم كيف تعيش مثل الباندا النوم مثل الباندا |
Adamların kafayı yiyip kadınlarını buraya kilitlediğinde böyle şeyleri öğreniyorsun. | Open Subtitles | تتعلم هذة الامور عندما يصاب الرجال بالجنون بسببكم يحبسن النساء |
öğreniyorsun. Yakında sana öğretecek bir şeyim kalmayacak. | Open Subtitles | تتعلم بسرعة , قريباً لن أكون مضطراً لأخبارك بشئ |
Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن تتعلم لغة كاملة من أجل شخص لم تقابله بعد |
Bu kadar sevdiğin doğal hayattan hiçbir şey öğrenmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتعلم شيئاً من هذا العالم الذي تحبه هكذا ؟ |
O hâlde komutları herkes nasıl öğreniyorsa öyle öğreneceksin. | TED | يجب أن تتعلم تنفيذ الأوامر كبقيتهم تمامًا. |
Diğer her türlü yazın gibi kendini ifade etmeyi, özgün bir söylemle fikirlerini anlatmayı öğrenirsin. | TED | كما في أي نوع كتابة أنت تتعلم أن تعبر عن نفسك، اجهر بالقول بصوت جدير بالتصديق، |
Eski toprak olabilirsin, ama her zaman yeni şeyler öğrenebilirsin. | Open Subtitles | أنتَ قد تكون عنيدًا لكنك ما زلت تتعلم خدعًا جديدة |
Elbette, oğlum çevresindeki dilden zengin ortamdan öğreniyor, ama o ortam da ondan öğreniyor. | TED | بالطبع، ابني يتعلم من بيئته اللغوية، و لكن هذه البيئة تتعلم منه أيضا |
Geç kalmayı bu kadar sorun ediyorsan, araba kullanmayı öğren o zaman. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تهتم بذلك فجيب انت تتعلم القيادة, هذا ما أعتقده. |
Bunu sana söylemedim çünkü, sana bir ders vermek istiyordum. | Open Subtitles | لم أكن لأخبرك لإنني كنت أريدك أن تتعلم الدرس ؟ |
Doktor olarak bir hastanızın tekrar rahatsızlanmasını engellemek için her şeyi kullanmasını öğrenirsiniz. | Open Subtitles | بصفتك طبيب، تتعلم استخدام أي شيء كان لتبعد المريض من أن يصاب مجدداً |
Ricky haklı. Ofiste öğrenemezsin, sokaklarda öğrenmen lazım. | Open Subtitles | لا تتعلم من المكتب, ما يمكن أن تتعلمه من الشارع |
- Yalnız başına yaşamayı öğrensen... - ...iyi olur, çünkü kurtulmayacağız. | Open Subtitles | من المستحسن ان تتعلم كيف تعيش بنفسك لأنه لن يتم انقاذنا أبداً |
Beyaz adam gibi yürüyüp konuşabilir, şarkılarını öğrenebilir, hatta kıyafetlerini giyebilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تسير مثل البيض يمكنك أن تتكلم مثلهم يمكنك أن تتعلم أغانيهم يمكنك أن ترتدي ملابسهم |