"تتوقعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekleme
        
    • bekleyemezsin
        
    • tahmin
        
    • beklemeyin
        
    • bekliyorsun
        
    • bekliyordun
        
    • beklemiyorsun
        
    • beklememelisin
        
    • beklemiyordunuz
        
    • beklemediğini
        
    • beklemiyorsundur
        
    Gerçekten. Fakat Jimin sana aşık olmasını ya da umursamasını bekleme... çünkü sen yüzlercesinden birisin. Open Subtitles لكن لا تتوقعي ابدا ان جيم سيحبك في يوم من الايام او يهتم لأمرك
    O zaman keyfine bak. O ikisinden bir mucize bekleme. - Gördün mü? Open Subtitles افعلي كما شئت ولكن لا تتوقعي المعجزات من هذين الاثنين
    Müzikle çok ilgili bir insandan komik şarkıları bizim gibi takdir etmesini bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي من شخص محب للموسيقى أن يقدر الأغاني الهذلية كما نقدرها نحن
    Yeni başlamış olduğun bir şey için mükemmellik bekleyemezsin Open Subtitles لا تتوقعي الإحتراف وأنتِ ما زلتِ في البداية
    Yeterince iyi değil. Ama rakibinin hareketini tahmin etmeyi öğreneceksin. Open Subtitles لَيسَ جيد بما فيه الكفاية لكنك تعلمتي ان تتوقعي تحركات خصمك
    Herkes hakkında her detayı hatırlamamı beklemeyin benden. Open Subtitles لا يمكن أن تتوقعي أن أتَذّكر كل التفاصيل عن كل شخص
    Bütün gün beni burada tuttun ve şimdi de, sakin olmamı mı bekliyorsun ha? Open Subtitles إحتجزتني هنا طوال اليوم و تتوقعي مني أن آخذ الأمور برويـه؟
    Eski çalışanlarımdan birisi CIA tesisini havaya uçurunca hiçbir şey yapmadan oturmamı mı bekliyordun? Open Subtitles هل تتوقعي أن أفعل شيئًا حيال تفجير منشاة المخابرات الأمريكية بواسطة أحد الموظفين السابقين لدي ؟
    Görünmesini sandığın gibi görünmesini bekleme. Open Subtitles هذا هو المفتاح، لا تتوقعي أن تكون الأمور كما تظنين
    Aslında Bobby bu aralar bayağı meşgul O yüzden seni aramasını bekleme bence. Open Subtitles بوبي كانت مشغولة جداً لا تتوقعي أي اتصال منها
    Benim sırtımdan zengin olmayı bekleme. Almıyorum çünkü. - Sana olanları konuşmayacak mıyız, Peg? Open Subtitles حسناً لا تتوقعي أن تثري مني لا أشتري هذه الأشياء
    Kas gücü harcamamı istiyorsan ayık kafayla çalışmamı bekleme. Open Subtitles إذا كنت تريدن مني أن أعمل لا تتوقعي من أن أكون صاحي
    Ayrıca, bunun seni neden rahatsız ettiğini de anlamasını bekleme. Open Subtitles ولا تتوقعي منه أن يتفهم لماذا يزعجكِ ذلك
    Benim anlatacaklarımı duyunca sana üzülmesini bekleme. Open Subtitles . لا تتوقعي أي عاطفة عندما يسمع جانبي من القصة
    Daphne, bütün akşam bu saçmalığa dayanmamı bekleyemezsin. Open Subtitles لا تتوقعي تحمل أمسية كاملة من هذا الهراء
    Şey, yazdığın her hikayenin senden çıkıp altın olmasını bekleyemezsin. Open Subtitles حسناً، لا يمكنك ان تتوقعي بأن كل قصة تكتبينها تخرج منك كالذهب مباشرة
    Hala ellerini tutman için geri dönmelerini bekleyemezsin. Open Subtitles لكن لا تتوقعي أن يعودوا لأنهم مازالوا يحتاجون إلى من يمسك أيديهم
    Endişelenme tatlım, dün bir çatı tamircisi buldum, nerede bulduğumu ise tahmin bile edemezsin. Open Subtitles لا تقلقي يا حبيبتي وجدت متخصصاً في الأسقف ليلة أمس ولن تتوقعي أبداً أين
    Eğer benimle poker oynayacaksanız, iyi bir adam olmamı beklemeyin. Open Subtitles إذا اردت لعب البوكر معي لا تتوقعي مني ان اكون لطيفا
    Bilerek bize çakıl taşı bıraktığına inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles هل تتوقعي مني أن أصدق أنك تركت كسرة خبز كدليل عن عمد ؟
    Ağzım kulaklarımda mı gezmemi bekliyordun? Open Subtitles هل كنتِ تتوقعي مني ان ابدو سعيده ولامعه؟
    Dürüstçe, bu ruslar hikayesine inanmamı beklemiyorsun herhalde. Open Subtitles و بالتأكيد لا تتوقعي مني أن أصدق قصة عن الروس.
    Ama hemen onun kadar iyi olmayı beklememelisin. Open Subtitles لكن لا تتوقعي أن تصبحي جيدةً بقدره في الحال
    Sadece tetiği de size çektireceklerini beklemiyordunuz. Open Subtitles أنت لم تتوقعي قط أن يجعلوكي تسحبي الزناد
    Beni bir daha görmeyi beklemediğini biliyorum ama şartlar böyle gerektirdi. Open Subtitles أعلم أنك لم تتوقعي رؤيتي مجدداً، ولكنها الظروف
    Umarım J.D.'nin de buraya taşınacağını beklemiyorsundur. Open Subtitles آمل أنّكِ لم تتوقعي أنّ جي دي سينتقل للعيش معنا هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more