"تحاول أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışıyorsun
        
    • çalışıyor
        
    • istiyorsun
        
    • çalışma
        
    • Beni
        
    • istiyor
        
    • çalıştığını
        
    • çalışıyordun
        
    • çalışıyordu
        
    • çalışıyorsunuz
        
    • çalış
        
    • çalışıyorsan
        
    • çalışmak
        
    • anlamaya
        
    Ne zaman bir soruya cevap vermek istemezsen eğlenceli olmaya çalışıyorsun. Open Subtitles تحاول أن تكون مضحكاً عندما لا تريد أن تجيب على سؤال
    Yapmaya çalıştığın... verdiğimiz onca çabadan sonra, kariyerini çöpe atmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles . . هل تحاول أن , بعد كل العمل الذي كلفت به
    Ondan para mı almaya çalışıyorsun, yoksa yatmaya mı çalışıyorsun ? Open Subtitles ماذا، أتحاول الحصول على النقود منها هل تحاول أن تنام معها؟
    Hastaneye kapatılmanız için Beni ikna etmeye çalışıyor. Bugün yatış belgelerini hazırladı. Open Subtitles أنها تحاول أن تقنعنى بإيداعك هنا لقد وقعت اليوم على أوراق الإيداع
    Görüyorum ki çocuklarımla senin aranda seçim yapmamı istiyorsun. Open Subtitles أرى أنك تحاول أن تجعلنى أختار بينك و بين الطفلان
    Kendini benim yerime koymaya çalışma ben de kendimi senin yerine koymaya çalışmayayım. Open Subtitles إذاً لا تحاول أن تضع نفسك مكاني ولن أحاول أن أضع نفسي مكانك
    Gerçekten çöpe atmaya mı çalışıyorsun yoksa sadece yerlere mi atıyorsun? Open Subtitles هل أنت تحاول أن تدخلاها في سلة الزبالة أم ترميه حولها؟
    Önce arabanla çarpıyorsun, sonra da et vererek zehirlemeye çalışıyorsun. Open Subtitles في البداية تصدمني بسيارتك، والآن تحاول أن تسمّمني بشريحة لحم؟
    Onu benden çalmaya çalışıyorsun, Frankie ama buna izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنت تحاول أن تسرقها مني يا فرانك وانا لن أدعك
    Şimdi de kendini üniversite birinci sınıf öğrencisi gibi mi göstermeye çalışıyorsun? Open Subtitles تحاول أن تروج لنفسك على أنك طالب جامعى فى السنه الأولى الأن
    Yardım etmeye çalışıyorsun, kalbini açıyorsun. Sen bilirsin. İyi günler. Open Subtitles تحاول أن تساعدهم تقدمها لهم من قلبك حسناً إستمتع بيومك
    Sen bana, onun gemideki aynı pirzola olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاول أن تقول لى انها ليست فتاة السفينة
    - Schultz, bu sefer Beni nasıl bir işe sokmaya çalışıyorsun? Open Subtitles شولتز , ما الذي تحاول أن تقحمني فيه الآن ؟
    Ne yapmaya çalışıyorsun, hanımefendinin bavulunu mahvedeceksin. Hani nerede? Open Subtitles ماذا تحاول أن تفعل, تخرب حقيبة السيدة , أين هي؟
    Anne, birkaç yetişkinin de yardımıyla buzağıyı sürünün emniyetine geri götürmeye çalışıyor. Open Subtitles الأمّ، بمساعدة عدّة بالغين آخرين، تحاول أن تُرجع العجل إلى أمان القطيع.
    Tekrar arkadaş olduğumuzu biliyor sizinle daha samimi olmaya çalışıyor. Open Subtitles انها تعلم أننا أصدقاء مجددا انها تحاول أن تتواصل معكن
    Bir şey denemek istiyorsun ve artık yaşlanıyorsun. Aynaya baksana. Open Subtitles تحاول أن تتفادى ذلك, سينتهى بك الحال أن تكون رجل كبير يشرب نخب نفسه فى الكريسماس
    Şuna inanıyorum ki, onun da diyeceği gibi kontrol etmeye çalışma. Open Subtitles في رأيي كما كانت ستقول هي لا تحاول أن تفعل ذلك
    Seni görmemi engellemek istiyor sen de ona yardım ediyorsun. Open Subtitles إنها تحاول أن تمنعني من رؤيتك وأنتَ تساعدها في ذلك
    Oturup senin ailemi elimden çalmaya çalıştığını izlediğim adım olmasın o? Open Subtitles أن أجلس و أشاهدك و أنت تحاول أن تسرق أسرتي مني؟
    Natalie'nin yanına gittiğinde bu krize bir çare bulmaya çalışıyordun. Open Subtitles بذهابك إلى ناتالي كنت تحاول أن تجعل الأزمة في ذروتها
    Gangsterler para için eşeleniyorlar polislerse onları yavaş yavaş hapse tıkmaya çalışıyordu. Open Subtitles العصابات تجني أرباح صغيرة و الشرطة تحاول أن تقضي عليهم شارعاً بشارع
    Sanıyorum, bayım, Bayan Dodd'u zor duruma sokarak taşı gediğine koymaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles أظنك يا سيدي تحاول أن تثبت حجتك عن طريق إحراج الآنسة داد
    Pedala basma, ben iteceğim. Sadece dengeni sağlamaya çalış. Open Subtitles لا تحاول أن تدوس الان سأدفعك وبعدها حافظ على توازنك
    Eğer saklanmaya çalışıyorsan ona cevap vereceği adresi de yazmalısın! Open Subtitles لو أنك تحاول أن تختبيء يجب ألا تكتب أليها بعنوانك
    Bir yerde, gençliğinde yanında olmasını dilediğin kişi olmaya çalışmak gerektiğini okumuştum. TED قرأت في مكان ما أنك يجب أن تحاول أن تكون الشخص الذي أردت أن تكونه عندما كنت صغيرًا.
    Ve, çevre bilimleri genelde, dünyayı gördüklerimizle anlamaya çalıştılar. Çok daha derin bir anlayış işittiklerimizden edinilebilir. TED وحيث العلوم البيئية بطبيعتها تحاول أن تفهم العالم من خلال ما نشاهده، فإننا نستطيع فهم العالم أكثر من خلال ما نسمعه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more