"تحبين" - Translation from Arabic to Turkish

• seviyorsun
• sever
• sevdiğini
• seviyor
• seversin
• sevdiğin
• hoşlanıyorsun
• ister
• hoşuna
• seviyorsan
• sevdin
• sevmez
• sevmiyorsun
• aşık
• aşıksın

Ne söylersem söyleyeyim, hiçbir şey değişmeyecek çünkü sen başkasını seviyorsun.
لا شيء اقوله سوف يغير اي شيء لانك تحبين شخص آخر

Cha Dae Woong denen insanı bu kadar çok mu seviyorsun?
لكن أنتٍ تحبين ذلك الانسان تشا داي وونغ لهذا الحد ؟

Yüzmeyi sever misiniz? - Vence'da ki şapelini ziyaret ettik.
هل تحبين السباحة ؟ لقد ذهبنا لرؤية كنيستك في فينس

Hayır ama senin sahili sevdiğini biliyorum ve gününü mahvetmek istememiştim.
لا، لكنني أعلم بأنكِ تحبين الشاطيء، ولم أرغب بإفساد هذا عليكِ

- Üç içkide yapabileceğime bahse girerim. - Kumarı seviyor musun?
اراهنك اني استطيع ان افعلها في ثلاثة كؤوس تحبين المقامرة ؟

Umarım sarımsak seversin çünkü aperatif olarak ıspanaklı börek yaptım.
حسنا اتمني انك تحبين الثوم لانني صنعت هذه مقبلات سباناكوبيتا

Bunu, insanlara kendini göstermek için mi yoksa yüzmeyi sevdiğin için mi yapıyorsun?
هل تفعلين هذا لأن الناس يشاهدونكِ أو لأنكِ تحبين السباحة ؟ .. أنا

Demek yeni okulunu çok seviyorsun, ve çocuklar geciksin istiyorsun.
إذاً تحبين المدرسة الجديدة لدرجة أن تجعلي الأطفال يتأخرون ؟

- Evet, demek kıyak olmayı seviyorsun. - Elbette. Kıyak dolanmak için doğmuşum.
ـ أجل، لا بد إنّكِ تحبين النشاط ـ أجل، أعني ولدتُ لأجل النشاط

Marian, böyle konuşma! Burasını benden çok seviyorsun.
لا تقولي ذلك يا ماريان ، هذه ليست الحقيقة تحبين هذا المكان أكثر مني

Doğa yürüyüşü sever misin? Burdan 1 saat kuzeyde çok güzel bir patika var. Önümüzdeki cumartesi günü seni oraya götürebilirim.
هل تحبين التنزُه ، لانه كنت أعتقد أنني سأخذك السبت المقبل بجولة جميلة ، إنها على بعد ساعة شمالاً من هنا

- Kızarmış piliç sever misin? - Kızarmış piliç mi? Hem de çok.
هل تحبين الفراخ المقلية فراخ مقلية جيداً

Sorun değil. Herneyse, benim daha iyi bir fikrim var. Çölü sever misin?
لا بأس، لدي فكرة أفضل، هل تحبين الصحراء؟

O da seni seviyor ama birine onu sevdiğini söylemen yetmez.
وهو يُحِبُكِ أيضاً ولكن هذا لا يكفي لتقولي أنكِ تحبين أحدهم

Sadece bir şeyi sevdiğini söylerken bu kadar rahat olmana sevindim.
لا شيء، أنا سعيد لأنكِ مرتاحة لقولكِ أنكِ تحبين شيئا ما

Dezenfektanların kokusunu, ışıkların bütün gece açık kalmasını seviyor musun?
هل تحبين رائحة المطهر الكريهة و الأضواء طوال الليل ؟

- Şimdi yapamayız. - Bu kadını nasıl seversin?
لانستطيع القيام بهذا الآن كيف تحبين هذه السيدة ؟

Dünyada hiçbir şeyi, ilk göz ağrını sevdiğin kadar sevmezsin.
لا تحبين أي شيء في العالم بقدر حبك لابنك البكر

Sen tiyatrodan hoşlanıyorsun, sen de kızartmanın içine sahte parmak atıyorsun.
انتِ تحبين المسرحيات و انتِ وضعتي للتو ابهام مزيف في البطاطا

- Çok üzgünüm. - Saklambaç oynamak ister misin?
أنا آسفة حقاً هل تحبين لعبة الاختفاء والبحث

Oh, evet. hoşuna gitti değil mi? Seni küçük fahişe.
اوه , نـــعـــم , تحبين ذلك , اليس كذلك ؟

Babnı seviyorsan iyi bir kız ol. Ve şu dolabın içine saklan.
إذا كنت تحبين والدك كوني فتاة مطيعة و اختبئ في هذا الدولاب

Şimdi o küçük fahişeyi döndür bakalım. Bunu sevdin, değil mi?
والآن ضع هذه العاهرة الصغيرة على جانبها انتِ تحبين هذا ، أليس كذلك؟

Motorbisikletli birini sevmez misin?
ألا تحبين الرجال الذين يقودون الدراجات النارية ؟

ÜItimatomları sevmiyorsun diye onun uzaklara gitmesine izin mi vereceksin?
أنتِ علي وشك جعله يذهب بعيداً لانك لا تحبين الإنذارات

Çok naziksiniz. İşinize aşık olduğunuzda o işte iyi olmak çok kolay.
أنتِ لطيفة جداً , من السهل أن تكون جيدةً عندما تحبين عملك

Pes et, kabul et. Söyle bize, aşıksın. Hayır, faydası yok.
ـ إستسلمي ولكن سلميه ـ إختبري الإبتسامة أنت تحبين