"تختبئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklanıyorsun
        
    • saklanıyor
        
    • saklandığını
        
    • saklanıyordun
        
    • saklanmak
        
    • saklanan
        
    • saklanma
        
    • saklanamazsın
        
    • saklanır
        
    • saklanıp
        
    • saklıyorsun
        
    • saklandın
        
    • saklanırken
        
    • saklanıyordu
        
    • saklan
        
    Hey, ucube! Hâlâ küçük kardeşinin arkasına mı saklanıyorsun? Open Subtitles أيها المسخ هل مازلت تختبئ وراء أخيك الصغير؟
    Ne yaptığını biliyorum. Esprilerinin arkasına saklanıyorsun. Open Subtitles أعرف ما تفعله، أنت تختبئ خلف كل هذه النكت.
    Bugün Mars'ın yüzeyde hayat barındırması imkansız ama, belki de yeraltında saklanıyor olabilir. TED ليس هناك إمكانية للحياة على سطح المريخ حاليًا، ولكن ربما لا زالت تختبئ أسفل السطح.
    Avrupa Birliği görevlilerini rehine almış, ağır silahlarla donanmış bir grup terk edilmiş bir kilisede saklanıyor. Open Subtitles ،لدينا مجموعة مسلحة تختبئ في كنيسة مهجورة و تحتجز موظـَّفين مهمـِّين في الإتحاد الأوروبي
    Kadının nerede olduğunu bilsek çok iyi olurdu. Nerede saklandığını. Open Subtitles سيكون من الجيد أن نعرف من أين أتت وأين تختبئ
    O zaman da şimdi de yaptığın gibi sorunlarından saklanıyordun. Open Subtitles كنت تختبئ من مشاكلك في الماضي تماما كما تفعل الآن
    Polislerin geldiğini duyunca, saklanmak zorunda kaldın. Open Subtitles لقد كان عليك ان تختبئ عندما سمعت صفارات الشرطه
    Yatağın altında saklanan rezil bir adam, dürüst olan değil. Open Subtitles اطباق القذارة هي من تختبئ تحت السرير وليس الرجال الابرياء
    Sen yine incinmemek için şu siyah meselesinin ardına saklanıyorsun. Open Subtitles أنت فقط تختبئ وراء تقليدك للرجل الأسود حتى لا تتعرض للأذى
    Sadece bu kelimelerin arkasına saklanıyorsun. Open Subtitles .. ايها المدرب هذا انت فقط تختبئ خلف هولاء الكلمات
    Biliyorum, aileni arkanda bırakmanı söyledim seyahat etmeni, hayatını yaşamanı ama burada dünyadan saklanıyorsun, adamım. Open Subtitles أعرف أنني قلت لك ابتعد عن عائلتك ، لكي تسافر ، وتعيش حياتك ، ولكنك هنا تختبئ من العالم ، والرجال.
    saklanıyor. Kaçıyor. Rio de Janerio'daki, Ronald Biggs gibi. Open Subtitles تختبئ, في مطاردة كرونالد بيغز في فلم ريو دي جانيرو
    Belki de ruhu hiç ayrılmadı ve kendisi de bu duvarın arkasında saklanıyor. Open Subtitles ربما روحه لم تغادر المكان وهي تختبئ خلف هذا الحائط
    O zaman kayıp değil, saklanıyor. Open Subtitles حسناً، في هذه الحالة، فهي ليست تائهة، وإنّما تختبئ
    Annem dinlemediğini söylerdi ama koridorun sonundaki koca saatin arkasına saklandığını bilirdim. Open Subtitles أمي كانت تقول أنها لاتستمع أعلم أنها تختبئ وراء الساعه في الممر
    Sen ıslak pantolununu çekerek, arabanın arkasında saklanıyordun. Open Subtitles كنت تختبئ خلف السيارة لخلع ثيابك المبتلة
    Ve şimdi benimle burada saklanmak, ve sadece çocuğun teyzeler bulmak için nasıl bilmiyorum umuyoruz. Open Subtitles و الآن تريد أن تختبئ في الأسفل هنا معي و تتمنى فقط أن خالات الصبي لا تعلمن كيف يجدنك
    Sonra banyoya gitti ve bebeği ile saklanan anneyi vurdu. Open Subtitles ثم ذهب وأطلق على الأم التي كانت تختبئ في الحمام مع طفلها
    Çünkü suçlu sensin, zekice soruların ardına saklanma. Open Subtitles فإن كنت تتّهمني لا تختبئ وراء أحجياتك الذكية
    Burada bizimle saklanamazsın. Bizi öldürmek isteyen şu çılgınlar yüzünden dışarıda saklanmalısın. Open Subtitles لن تختبئ هنا معنا أنت اختبئ مع المجانين الذي يريدون أن يقتلونا
    Şeytanı gördü. Ateş şeytandır, dumanın arkasında korkak gibi saklanır. Open Subtitles قابل الشيطان، النار هي الشيطان، تختبئ بجبن داخل الدخان
    Etraf sakinleşene kadar arka sokakta saklanıp kapılar açılınca içeri dalarız. Open Subtitles تختبئ في مؤخرة الشارع حتى يفرغ الممر، وعندما تفتح الباب، نقتحمها؟
    Ya kendine yalan söylüyorsun ya da saklıyorsun. Open Subtitles فأنت إمّا تكذب على نفسك، وأنّك تختبئ منه.
    Sırf beni korkutmak için erkenden kalkıp yatağın altına mı saklandın? Open Subtitles هل استيقظت مبكراً خصيصاً لكى تختبئ تحت السرير لكى تخيفنى؟
    "saklanırken aksırma, yalan söylerken gülme ve asla ve asla gelinliği, arabası veya köpeği çalınmış bayanların parasını alma." Open Subtitles لا تعطس عندما تختبئ ولا تبتسم عندما تكذب وتحت اى ظرف لا تاخذ مال من امراة فقدت كلبها او فستان زفافها او عربتها
    İsis, kardeşi Set'ten saklanıyordu, Set, eşini öldürmüştü ve oğu Horus'u da öldürmek istiyordu. TED كانت آيزيس تختبئ من أخيها سات، الذي قتل زوجها ويسعى لقتل ابنها الرضيع، هورس.
    saklan ve ben seni bulana kadar ortaya çıkma, tamam mı? Open Subtitles أريد منك أن تختبئ وأن لا تظهر حتى أجدك،اتفقنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more