Eğer kontrolünü kaybetmek istemiyorsan. | Open Subtitles | حسناً , تعلمين إذا لم تكوني تريدين أن تخسري قواك |
Çocuğunu kaybetmek hayattaki en zor şeydir. | Open Subtitles | إنه الشيء الأكثر صعوبة . في العالم هو أن تخسري طفل |
Bir de şu yönden bak. En azından kulağını kaybetmedin. | Open Subtitles | إنظري إليه بهذه الطريقة أنت على الأقل لم تخسري أذناً |
- Nette fazla para kaybetme. - Jörgen, dün 235 dolar kazandım. | Open Subtitles | لا تخسري الكثير على الإنترنت ربحت 235 دولاراً البارحة |
Parmağını kaybedebilirsin. | Open Subtitles | إنها نغمات رجل متآلفة ، يمكنك أن تخسري أحد أصابعك |
kaybetmeden önce oyunu oynaman lazım değil mi ama? | Open Subtitles | يجب عليكِ اولاً ان تدخلي في اللعبة .. قبل ان تخسري فيها ، لذا |
Ya kazanırsın, ya kaybedersin. Ucu ucuna diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | انت اما ان تفوزي او تخسري لايوجد فوز بصعوبة |
Hayır, bunu yapamazsın. İşini kaybedemezsin. | Open Subtitles | لا، ينبغي ألا تفعلي هذا لا يبنغي أن تخسري عملك |
Lucas ve Haley'i, annen ve Ellie gibi kaybetmeyeceksin. | Open Subtitles | انتي لن تخسري لوكاس و هايلي مثل تلك الطريقة التي خسرتي بها ايلي وامك |
Bunu kaybetmek istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لا تريدين أن تخسري هذه التجارة، أليس كذلك؟ |
Hızlı bir şekilde kaybetmek istiyorsan çok iyi bir hamle yaptın. | Open Subtitles | حسنٌ, إنْ كانتْ خطتكِ تقتضي أن تخسري بأسرع ما يمكن فقدْ كانت تلكَ خطوة ممتازة |
Eğer bu valinin takdimini kaybetmek anlamına geliyorsa, evet. Finn benim için riske girdi. | Open Subtitles | أعتقد أنه إذا عنى هذا أن تخسري تقديم الحاكم, فنعم |
Jasjeet'i sadece sen kaybetmedin ya da siz sadece arkadaşınızı kaybetmediniz. | Open Subtitles | انكٍ لم تخسري جاسيت فقط او انك خسرت صديق |
Bak, bir dostunu kaybettin. Çocuğunu kaybetmedin. | Open Subtitles | أســـمـــعـــي لقد خسرتٍ صديقًا، لم تخسري طفلك، ولم تخسري زوجك. |
Dişlerini fırçala ve daha fazla müvekkil kaybetme bakim. | Open Subtitles | إغسلي أسنانك و لا تخسري المزيد من العملاء |
Bronzlaşma, bir uzvunu kaybetme de. | Open Subtitles | تأكدي من أن لا تلفحكِ الشمس أو أن تخسري طرفاً |
Biri anlarsa lisansını kaybedebilirsin. | Open Subtitles | إذا أي أحد إكتشف ذلك , يمكن أن تخسري رخصتكِ |
Ciddiyim, yeni kız parıltını kaybetmeden ilk adımı sen at. | Open Subtitles | يسحسن أن تخطي للامام، بجدية قبل أن تخسري -انوثتك كفتاة يافعه |
Ama bunu yaparsan, kesinlikle işini kaybedersin. | Open Subtitles | لكنني بالطبع لن أسمح لك أن تخسري وظيفتك أنت أيضا |
" Başka her şeyini yitirebilirsin ama yeteneğini kaybedemezsin | Open Subtitles | "يمكنك أن تخسري كل شيء ، ولكنليسموهبتك." |
İşini kaybetmeyeceksin. Ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | لن تخسري عملك سأرى ذلك |
Ve biliyorum ki-- en iyi dostunu kaybetmenin ne kardar zor olduğunu... ve vücudunun senin istediğinden daha farklı olmasını. | Open Subtitles | وأعرف كم هو صعب أن تخسري أعز صديقاتك وأن يصبح جسمك مختلفاً عما يجب أن يكون |
Ama şansını denemelisin. Kaybedecek birşey yok. | Open Subtitles | عليك ان تحاولين لن تخسري شيء |
Yani daha az para kaybetmen için benden filmimin içini boşaltmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | اذاً أنتِ تريدي أن تحطمي فلمي كي تخسري مبلغاً أقل ؟ |
Kendini kaybetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنت مهووسة أنا لا أريدك أن تخسري نفسك |
Anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. | Open Subtitles | أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر |
Eğer o çantanın peşini bıraksaydın sadece üç dolar kaybedecektin. | Open Subtitles | لو أنكي تركتي الحقيبه لن تخسري سوى 3د |
Kibirlisin, burnun havalarda... asla kaybetmeyeceğini düşünüyorsun, çok zor durumlarda... | Open Subtitles | -أتعلمين ما هذا؟ ، هذا تعجرف، أنتي مغرورة تعتقدين أنه لا يمكن أن تخسري أنتي تُدمرين نفسكي |