"تخيّلوا" - Translation from Arabic to Turkish

• hayal edin
• düşünün

Ama her şeyin bir uygulamaya dönüştüğü bir dünya hayal edin.
ولكن تخيّلوا العالم بحيث يكون لكل شيء تطبيق.

Saydığımız tüm bu sorunlar hakkında gerçek zamanlı bir bilgi akışı olduğunu hayal edin.
تخيّلوا الحصول على بيانات فوريّة لكلّ من هذه المشكلات.

Konuşmamın başında söylediğim gibi, 1989 sonbaharında, Berlin sokaklarındaki bu insanların ceplerinde, mobil telefonlarının olduğunu hayal edin.
وكما قلت في البداية ، تخيّلوا لو أن جميع هؤلاء الناس في شوارع برلين في خريف سنة 1989 كان لديهم هواتف نقالةٍ في جيوبهم.

Bir de beni düşünün. Sutyenin bu kadar işe yaradığını hiç bilmezdim.
تخيّلوا شعوري أنا، لم أكن أعرف أنّ صدرية المرأة تشدّ بحزم هكذا

Bugünün dünyasında bile durumları gerçekten korkunçtu Fakat bir düşünün ne kadar daha kötü olabilirdi.
حتي لو حدث ذلك في يومنا هذا، لسيكون موقفهم خطير أيضًا. تخيّلوا إذًا كم كان الأمر سيئًا في ذلك الزمان

Şimdi, bütün bu topluluklardan hücre örnekleri aldığımızı ve bunları çiplere yerleştirdiğimizi hayal edin. "Çip üstünde toplum" yaptığımızı düşünün.
تخيّلوا لو استطعنا أخذ خلايا من مختلف الشعوب وضعها في رقاقات و إحداث شعوب في الرقاقات.

Hayal edin: Harflerin kelimeleri nasıl oluşturduğunu anlamanın tehlikesi, kelimenin kendisinin tehlikesi, ümmi insanların ve hikâyelerinin tehlikesi.
تخيّلوا ذلك: خطورة فهم كيف تشكل الحروف الكلمات، خطورة الكلمات نفسها، خطورة شعب أُمي وقصصهم.

Karadeliğin ne kadar ağır ve yoğun olduğu hakkında bir fikir edinebilmek için dünyayı hayal edin.
لتكوين فكرة عن مدى ثقل وكثافة الثقب الأسود تخيّلوا كوكب الأرض

Evrenin kayıp gittiğini ve bir perde misali açıldığını hayal edin.
تخيّلوا هذا العالم الذي ينسلّ، ينفتح كستارة.

Balonun bir yıldız olduğunu hayal edin.
تخيّلوا أنّ هذا البالون نجم ويبقى النجم حيّا عبر حرق الوقود النووي

- Dünyanın ayaklarınızın altından kaydığını hayal edin. - Özür dilerim Bay Bishop.
تخيّلوا أنّ هذا العالم يبتعد عنّا في صمت

Göremediğiniz, sadece hissedebildiğiniz bir dünya hayal edin.
تخيّلوا عالماً حيث لا يُمكنكم أن تروا، بل أن تشعروا فقط.

Harika kaslarınız olduğunu hayal edin ama boynunuzda!
تخيّلوا أن يكون لديكم رزمة عضلات معدة رائعة، لكن على أعناقكم.

Başka birinin sesini dokuz yıl taşıdıktan sonra sonunda kendi sesinizi bulduğunuzu düşünün.
تخيّلوا أن تحملوا صوت شخص آخر لتسعة أعوام وفي النهاية تعثرون على صوتكم الخاص.

Ama bir sürü patlamanın ve otomatik silahların olduğu büyük bir Hollywood filmi düşünün.
لكن تخيّلوا فيلمًا سينمائيًّا ضخمًا، مليئًا بأصوات الانفجارات والأسلحة الرشّاشة.

Hepimiz aşıkken daha az pasif olsaydık nasıl olurdu düşünün.
لذلك، تخيّلوا لو كنا جميعًا أقل سلبيّة في الحب.

Cesur şövalyemizin geride bıraktığı ailesini bir düşünün.
تخيّلوا الآن العائلة التي تركها الفارس الشجاع

Kentin gecesi tatsızlaşmaya başladığındaki dehşetimi bir düşünün.
تخيّلوا عندما تصبح الليلة سيئة في المدينة

Şehirde bir gece işler çirkinleşince kapıldığım dehşeti bir düşünün.
تخيّلوا رعبي عندما تتحول ليلة في المدينة إلى البشاعة

Şöyle düşünün. Karadeliği bir şelale olarak düşünün.
فكّروا في الأمر بالشكل التالي تخيّلوا ثقباً أسود كشلال مائيّ