İstediğin zaman ona sahip olmak için ödemen gereken bedel bu. | Open Subtitles | ذلك هو الثمن لو أنك تريد المكان الذي يمكنك تدفعه بمرفقك في الليل |
Beni zorlama, yoksa sana öyle bir savaş açarım ki doğduğuna pişman olursun. | Open Subtitles | لا تدفعه أو سأريك حرباً لن تصدقها |
Bayan Danzard eminim size ödediği paranın karşılığını almak için canınıza okuyordur. | Open Subtitles | مدام دانزارد تجعلكم تعملون بشدة كما أتصور من أجل المال الذى تدفعه لكم |
- Larry, itme! - Kendisi hareket ediyor. | Open Subtitles | لاري"، لا تدفعه" - لست أفعل، انه يدفع نفسه - |
Korkarım ki ödediğin bedel az gelmeye başladı. | Open Subtitles | أخشى أنه السعر الذي يجب أن تدفعه لبقاءه رخيص |
Pit ekibine ne ödüyorsun oreo ve jelibon mu? | Open Subtitles | مالذي تدفعه حلبة جماعتك مع دببة أوريوس وجامي؟ |
Canımı sıkan nokta hayallerle yaşamanın bedeli hakkında bir hikâye uydurmanız ve bunun dikkatinizi, dünyalar arasındaki geçişte kaybolan şeylere çekmesine izin vermeniz. | Open Subtitles | ان الجزء الذي يقلقنى هو انك قمت ببناء قصة عن ما تدفعه لتعيش مع الأوهام وسمحت لها بأن ترشدك عن كل ما ضاع |
Asıl önemlisi onlara ne kadar ödüyorsunuz? | Open Subtitles | الأكثر أهمية , ما الذي تدفعه إليهم ؟ |
Ama Porco kazanırsa, onun borcunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | ولكن اذا فاز بوركو، تدفعه فواتيره. |
Ne için kaç mangır istiyorum Evil? | Open Subtitles | كم حجم المبلغ الذي تدفعه لهذا "إيفل"؟ |
Yargıcı, jüriyi ve celladı oynadığında ödemen gereken bedel sanırım kaçak yaşamak. | Open Subtitles | نعم، حسنا ً، أحسب أن المنفى هو السعر الذي تدفعه عندما تصبح قاضيا ًو هيئة محلفين ومنفذ. |
– Ben çok daha güçlü bir adamım! – Ve ödemen gereken bedel. | Open Subtitles | ـ انا الأقوى حتى الآن ـ والثمن الذي يجب أن تدفعه |
Hayır, gündüz risk olduğunu biliyorum, ama risk fırsat için ödemen gereken bir bedel dostum. | Open Subtitles | أعلم خطورة البدء بالعملية نهاراً ولكن المخاطرة هي السعر الذي تدفعه مقابل الفرصة |
Carl, onu zorlama. | Open Subtitles | كــارل ، لا تدفعه لهذا |
Dinsmoor'un bana ödediği para.. ....boya ve fırçaya gidiyordu.. | Open Subtitles | المال الذي كانت تدفعه دينزمور كان يبقيني أرسم |
New York'a gittiğinizde, Otto, onu fazla hızlı itme. | Open Subtitles | عندما تصل إلى (نيويورك) (أوتو) لا تدفعه بسرعة |
Geçirdim işte. Bu ödediğin bedeldir, evlat. | Open Subtitles | حسنا انا لا أريد , لكن هذا هو الثمن اللذي تدفعه يابني |
Bu kadar inanılmaz bir zekâya sahip olmanın bedelini ödüyorsun. | Open Subtitles | هذا هو الثمن الذي تدفعه نظير إمتلاكك عقل خارق |
Her dileğin bir bedeli var. | Open Subtitles | يجب أن نحذرك مقابل كل امنية تحصل عليها ثمناً تدفعه |
Ona ne kadar ödüyorsunuz, Şerif? | Open Subtitles | -ما المبلغ الذي تدفعه لها أيها المأمور؟ |
Bana yaptıklarını ödeyeceksin. | Open Subtitles | تدفعه مقابل ما فعلت بالنسبة لي. |
Ne için kaç mangır istiyorum Evil? | Open Subtitles | كم حجم المبلغ الذي تدفعه لهذا "إيفل"؟ |
Onu itiyor ama o yerinden bile kımıldamıyor! | Open Subtitles | انها تدفعه بعيدا ً و هو لا يتزحزح |
Kapan kapanır. Her zaman ödenecek bir bedel vardır. | Open Subtitles | ثم ، طراخ ، تغلق عليك المصيدة دائما هناك ثمن يجب أن تدفعه |
Ve çıldırmış gibi gözükmek için ödediğimiz bedel, hükümette mantıklı muhalif parti olmaması sebebiyle ülkenin ödeyeceği bedele kıyasla hiçbir şey değildir. | Open Subtitles | ونحن ندفع الثمن على الصعيد الشخصي لكي لانتظاهر بأننا مجانين هو لاشيء. مقارنة بالسعر الذي يتوجب على الدولة أن تدفعه |
Buraya ödediğinin iki katı, ama harika bir bina. | Open Subtitles | ضعف ما تدفعه هنا، لكنها في مبنى رائع. |