| - Bana borçlu olduğun para için geldim. | Open Subtitles | جئت للمال الذي تدينه ليي كلانا نعمل لنفس الرجل |
| Sen ona borçlu değilsin; o sana borçlu. | Open Subtitles | أنت لا تدينه بأي شيء إنه هو الذي يدينك |
| Kendisine 575 dolar borçlu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنك تدينه 575دولار من آخر مرة. |
| Bana olan borcunu kapatmak için ailenden para almakla kalmaz tüm hesaplarını önüme serersin, | Open Subtitles | لن أدعك تعطيني وحسب ما تدينه لي من عائلتك |
| Onlara olan borcunu düşünürsek seni tutukladığımıza şükretmelisin. | Open Subtitles | بقدر المال الكبير الذي تدينه لهم لابد أن تشكرنا على حجزنا لك |
| Yani bana olan bütün borcunun hesabını ona vereceksin. Bunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | لذا كل شيء تدينه لي تدينه له - كيف حسبت ذلك ؟ |
| "Roma onu mahkum etti. | Open Subtitles | روما تدينه |
| Tehlikeli biri. Ona borcun var. | Open Subtitles | إنّك تدينه بالمال. |
| Ona çok şey borçlu. | Open Subtitles | في الحقيقه، إنها تدينه بالكثير |
| O ve bir de bana borçlu olduğun para. | Open Subtitles | حسنا، ذلك والمال الذي تدينه لي |
| Ben, Tüm hayatını borçlu olduğun kişi. | Open Subtitles | انا,الذي تدينه له بحياتك |
| Ben, Tüm hayatını borçlu olduğun kişi. | Open Subtitles | انا,الذي تدينه له بحياتك |
| Vergi Dairesi'ne borçlu olduğu para karşılığında Kraliçe Sophie Anne evlilik teklifimi kabul etti. | Open Subtitles | مقابل المال الذي تدينه لمصلحة الضرائب، الملكة (صوفي آن)، تكرّمت بقبول طلبي للزواج |
| Bana olan borcunu kapatmak için ailenden para almakla kalmaz tüm hesaplarini önüme serersin, | Open Subtitles | لن أدعك تعطيني وحسب ما تدينه لي من عائلتك |
| Öte yandan, senin bana olan borcunu anladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | . انت , بالصّف الاخر . اعتّقد انك تتفّهمين الدّين الذي تدينه ليّ |
| Bana olan borcunu kapatmak için ailenden para almakla kalmaz tüm hesaplarını önüme serersin, | Open Subtitles | لن أدعك تعطيني وحسب ما تدينه لي من عائلتك |
| Bana olan borcunu kapatmak için ailenden para almakla kalmaz tüm hesaplarını önüme serersin, | Open Subtitles | لن أدعك تعطيني وحسب ما تدينه لي من عائلتك |
| borcunu da ödersen harika olur. | Open Subtitles | أراك لاحقاً، يا صاح، إن كان بوسعك أن تعطيني المال الذي تدينه إليّ، |
| Jessica'nın borcunun iki katından fazla. | Open Subtitles | حسناً هذا أكثر مما تدينه " جيسيكا " مرتين |
| Bu onu mahkum ettirir. | Open Subtitles | قد تدينه. |
| Tehlikeli biri. Ona borcun var. | Open Subtitles | إنّك تدينه بالمال. |