Benim için küçük bir hatırlatma, Hastings: Hiçbir davayı hafife alma. | Open Subtitles | انه تذكير صغيرة لي لا يجب أن نحقر الشئ الشائع |
Ayrıca dualarımıza ihtiyacı olan başka bir kayıp çocuk için de bir hatırlatma. | Open Subtitles | و هو ذلك تذكير ان هناك صبي اخر بالخارج هو في خطر و بحاجة لصلواتنا |
Türklere, bana yaşattıkları çocukluğu hatırlatmak için hiçbir fırsatı kaçırmam. | Open Subtitles | لا أفوت أي فرصة في تذكير الأتراك بالطفولة التي قدموها. |
ve muhtemelen şu anda çok fazla seks yapmıyor, ama neden prezervatif kullanmak isteyebileceğinizin nüfus içindeki bir hatırlatıcısı. | TED | وهو لايمارس الجنس الان بكثرة على ما يبدو ولكنه تذكير لعامة الشعب لماذا يتوجب عليه ان يستخدم الواقيات الذكرية |
Bacağımdaki kas zayıflığı yavaşça yok olan eski hayatımın kalıntılarını hatırlatıyor. | Open Subtitles | الضرر في ساقي سيكون تذكير دائم البقايا البطيئة السيئة لحياتي السابقة. |
hatırlatayım doktor. Makine çalışır durumdayken kımıldamayınız. | Open Subtitles | مجرد تذكير يا دكتور لا تتحرك طيلة فترة الفحص |
Onlar gelecek nesiller tarafından yeniden keşfedilmeyi beklerken İnsanoğlunun neler yapabileceğine dair küçük bir hatırlatma. | Open Subtitles | مُنتظراً أن يُكتشف مرة ثانية بالأجيال القادمة رسالة تذكير لما يقدر على فعله البشر |
"İUH ile ilgili sizlere hatırlatma yapmak isterim" falan, | Open Subtitles | لقد أردت تذكير الجميع بقوانين الشركة فيما يخص إ.ع.ع |
Haftada bir yapılan nazik ve kibar bir hatırlatma kötü bir şey değil. | Open Subtitles | تذكير لطيف و مهذب مرة بالأسبوع ليس هوساً |
Ayrıca dualarımıza ihtiyacı olan başka bir kayıp çocuk için de bir hatırlatma. | Open Subtitles | و هو ذلك تذكير ان هناك صبي اخر بالخارج هو في خطر و بحاجة لصلواتنا |
Mesela insanlara iş birliğinin faydalarını ve toplumun avantajlarını hatırlatmak, varlıklı bireylerin tıpkı yoksul insanlar gibi eşitlikçi olmasını sağlayabilir. | TED | على سبيل المثال تذكير الناس بفوائد التعاون أو مزايا المجتمع، تسبب في أن يكون الأفراد الأثرياء متساوون مثل الناس الفقراء |
Bugünün Buffalo yolculuk günü olduğunu kimseye hatırlatmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لاأريد تذكير أي شخص أن اليوم رحلتنا إلى بفالو |
İnsanlara tehlikeyi hatırlatmak istiyorsak eğer, ...neden tüm Boeingleri kafatası ve çapraz kemikler ...ile donatmıyoruz, ...Senatör Lothridge? | Open Subtitles | حسناً، إذا نريد تذكير الناس بالخطر الذي لا نضع الجمجمة والعظمتان على كل طائرات البوينغ، |
Bu da Haiti'den ve belki de neden seks yapmak isteyebileceğinizin bir hatırlatıcısı. | TED | وهذا ايضا في هايتي وهو تذكير للشعب لماذا يتوجب على الناس ممارسة الجنس |
Ve onun ismi Kararlı, gerekli olan karakterin gücünü hatırlatıyor, sadece bir ülkeye yol gösteren biri değil, aynı zamanda amaçlı bir hayat yaşayan biri olmalı. | TED | وأسمه، الحازم، هو تذكير بقوة الشخصية المطلوبة ليس فقط لقيادة البلاد، لكن لتعيش حياة بهدف، أيضاً. |
Bugün birçok tanığımız olacağını hatırlatayım ve basın da odada bulunacaktır. | Open Subtitles | مجرد تذكير بأن لدينا العديد من الشهود اليوم والصحافة ستكون حاضرة بالغرفة |
Belki de işlerin bir düzen içinde olma durumu için bir hatırlatıcı. | Open Subtitles | ربما رسالة تذكير حالة الأشياء قد تكون أمر |
Ortak insanlık anlayışımızın değişmediğini bize hatırlatan güçlü unsurlar bunlar. | TED | فهي تعتبر رسائل تذكير قوية بأن إنسانيتنا المشتركة لم تتغير. |
Buradan kurtulduğumuz için ne kadar mutlu ve şanslı olduğumuzu hatırlattı. | Open Subtitles | أنه تذكير آخر لمدى سعادتنا و حظنا لخروجنا من هنا |
Bazen birilerinin insanlara basit şeyleri hatırlatması gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً على أحدهم تذكير العاملين بالأمور الصغير |
Fotoğraflar ve hatırlanası şeyleri hatıra albümlerine anlamlı yazılarla birlikte koyma geleneğidir. | Open Subtitles | تقليد لوضع الصور والأشياء التذكيرية لعائلة تضع ألبوم تذكير عائلية مع صحيفة لذو القرابة |
Mr.Cannon'un nazikçe tavırlarını Silver da hatırlatır? | Open Subtitles | هل تستطيعين تذكير سيلفر إلى أي حد كان السيد كانون حقيرا |
Özgür olduğumuzu ve özgürce dolaşmamız gerektiğini hatırlatacak bir hediye. | Open Subtitles | . تلك الهدية رسالة تذكير لحريتنا و نحن يجب أن نكون فى حرية |
Sürekli hayatının en kötü dönemini hatırlatıyorum. Bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أنا تذكير دائم لأسوأ أوقات حياتها، وهي لا تستحقّ ذلك. |
Kızımızın ölü, senin ise ölü olmadığının daimi bir hatırası olarak seni ağırlamak kolay mı? | Open Subtitles | جود لك بمثابة تذكير مستمر أن ابنتنا قد ماتت وأنت لا ؟ |
oh sozumu unttunmu zekı bırı degılım oyle seylerı hatırlamak zor | Open Subtitles | هل نسيت أن أذكر أمرها؟ حسنا، ليس لدي دماغ، لذا من الصعب تذكير الأشياء |