Asla, asla hiç bir zaman hata yapma, fakat detaylara, onun nasıl olabileceğine dair kafa yor. | TED | لا ترتكب نهائياً, ابداً, ابداً أي خطأً, ولكنك تقلق من التفاصيل, عن كيفما سيحدث ذلك. |
Son suçundan beri başka bir suç işlemediğin için sinirli misin? | Open Subtitles | أنت غـاضب لأنك لم ترتكب أيّ جرائم منذ جريمتك الأخيرة ؟ |
Makine öğrenimi mükemmel değil, hâlâ pek çok hata yapıyor. | TED | آلة التعلم ليست مثالية، ولا تزال ترتكب الكثير من الأخطاء. |
Senin merhametine kaldık ve kendimizi koruyamıyoruz, ama cinayet işleme. | Open Subtitles | نحن تحت رحمتك ولا يمكننا حماية أنفسنا لا ترتكب جرماً |
Hayatının en büyük hatasını yaptığını görmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف تعلم أنك لست ترتكب أكبر غلطة في حياتك الآن؟ |
Pazartesi günü bir cinayet işlemek çok ciddi bir hata. | Open Subtitles | لكى ترتكب جريمة فى يوم الأثنين هذه غلطة رهيبة جدا |
Sen yanlış bir şey yapmadın. Sen bir polistin. Para da almamıştın. | Open Subtitles | لم ترتكب خطأ، كنت شرطياً شريفاً ولم تتقاضَ رشاوى |
Suçu işlemediğini söylemen için bir fırsat veriyorum kullanmayacak mısın? | Open Subtitles | أقدّم لكَ فرصة لتقول أنّكَ لم ترتكب جريمة ألا تودّ قبول الفرصة؟ |
Almanları küçümsemek gibi bir hata yapma sakın sevgili Nilssen. | Open Subtitles | لا ترتكب خطاءآ بالتقليل من شأن الألمان ابدآ |
- kanıtlayabilecek bir şey var mı? - Benim yaptığım hataları yapma. | Open Subtitles | انصت إليّ، لا ترتكب نفس الأخطاء التي ارتكبتها في حياتي |
Aptallığıyla suç işleyen beyin takımı McReynolds and Roper ile tanıştın mı? | Open Subtitles | هل تلبية الثقة الدماغ التي ترتكب مثل هذه الحماقة، ماك رينولدز وروبر؟ |
Bence o bodrum yangınında çok büyük bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | استمع لي هذا توقيت جيد أعتقد أنك ترتكب خطئاً فادحاً |
Hapsi göze alamıyorsan suçu işleme. | Open Subtitles | لا ترتكب جريمة إذا لم تستطع تحمّل عواقبها |
Onlarla uğraşarak hata yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | هل يعتقد انك ترتكب خطأ بتركك لهؤلاء الناس يفعلون ما يريدون |
Ben bir avukatım ve sen çok ciddi bir suç işlemek üzeresin. | Open Subtitles | أَنا محامي، و أنا أستطيع أَنْ أُخبرَك بأنك أَوْشَكْتَ أَنْ ترتكب جريمة جدّية |
Belki işi sen yapmadın ama elin kanına bulaştı. | Open Subtitles | لا، لعلك لم ترتكب الجرم ولكن دمها على يديك |
Tamam, işlem yapmamış olabilirsin ama yine de Federallere ağır suç işlemediğini anlatmakta zorlanırsın. | Open Subtitles | ربمالنتتاجربهذاولكن عليك أنتخبرالشرطة .. -أنك لم ترتكب جريمة |
Annen yanlış bir şey yapmadı, ...doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | أمكِ لم ترتكب أي جُرم لقد قامت بالفعل الصائب |
Eğer bir cinayet işleyip de bundan paçayı sıyırmak istiyorsan bir ceza avukatı ile konuşmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ,لو أردت أنت ترتكب جريمة وتنجو بفعلتك .ربما بأن تتحدث إلى ممارس جرائم |
- Oysa ki, mesdames et messieurs (bayanlar ve baylar), biliyoruz ki cinayeti bir eşekarısı işlemedi. | Open Subtitles | على أي حال فنحن نعرف أن الجريمة لم ترتكب بواسطة الزنبور |
İşlenen suç bana karşı işlenmedi. Karıma karşı da işlenmedi. | Open Subtitles | الإهانةُ المرتكبه, لم ترتكب في حقي ولم ترتكب في حق زوجتي |
suç işlemedin ama sende çocuk kaçıran tipi var ben de seni sorgulamak için karakola götüreceğim. | Open Subtitles | أنت لم ترتكب جريمه لكنك تطايق موافات خاطف الطفل وأنا أخذك للاستجواب |
Bir dakika, Kaptan. Bence burada büyük bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | إنتظر قليلاً أيها الكابتن أعتقد أنك ترتكب خطأ بذلك |
Benim ve diğerlerinin düştüğü hataya düşme, karşıtlığını alenen belli etme. | Open Subtitles | لا ترتكب خطئى أنا و الآخرين وتجعلوهم ينشرون معارضتك |