"تركيز" - Translation from Arabic to Turkish

    • konsantre
        
    • odaklanma
        
    • odak
        
    • yoğun
        
    • odaklan
        
    • odağı
        
    • yoğunluğu
        
    • konsantrasyon
        
    • odaklanmış
        
    • odaklanmasını
        
    • yoğunluğunu
        
    • Odaklanın
        
    • yoğunlukta
        
    • dikkatinin
        
    • oranda
        
    Fakat bu sefer, Nancy konsantre olduğunu belirtebilir. TED لكن هذه المرة، نانسي تضع علامة أنها في حالة تركيز.
    Sırf konsantre olarak camı parçalayan o adamı izledim. Open Subtitles لقد رأيت رجل يحطم الزجاج . فقط عن طريق تركيز أفكاره
    Her geçen gün, tamamen yeniden odaklanmayana dek gözlerimizin odaklanma yeteneğinin birazını kaybediyoruz. TED كل يوم نخسر جميعاً القليل من قدرتنا على إعادة تركيز أعيننا حتى لا نتمكن من ذلك على الإطلاق.
    Bugün bir odak grubu yönetecekti ama şimdi onun yerine bakmam gerekecek. Open Subtitles كان يُفترض بها إدارة مجموعة تركيز اليوم، لكن علي الحلول محلها الآن.
    Muhtemelen, aciliyet hissi... biraz korku; fakat yoğun bir konsantrasyon... gerçekten zor bir problemi çözmek için derinlemesine bir odaklanma duygusu görüyorsunuz. TED قد ترى ملامح العجلة، القليل من الخوف، ولكن تركيز شديد، تركيز عميق جداً على معالجة مشكلة صعبة جداً.
    Gözlerinde o ateş var. odaklan. Open Subtitles أنت بهذهِ الحماسه في تركيز النظر
    Hep ilgi odağı olmak istedin. Şimdi oldun işte. Şansın açık olsun. Open Subtitles لطالما أردتِ تركيز الأضواء نحوكِ و قد حصلتِ على ذلك
    Demir yoğunluğu ve sıcaklık profilleri, hepsi tutarlı. Open Subtitles تركيز الحديد, مقياس الكثافة والحرارة ثابتة كلها.
    Aksine, sulfur bilesiginin votka gibi kokmasinda bir konsantrasyon yoktur. TED و بالعكس لا يوجد تركيز يمكن عنده ان تفوح رائحة الفودكا من مركب الكبريت.
    Rocky'nin yüzü: tamamen taş gibi, konsantre olmuşa, ve yuhalayan kalabalık onu rahatsız etmiyor görünüyor. Open Subtitles يستمع الى هذاالحشد والى صوت كراهية الجمهور بكل تأكيد وجه روكى يشبه الصخر وفى حالة تركيز كاملة
    konsantre meditasyon. Doktorun daima söylediği şey bu. Open Subtitles .قوة تركيز وتأمل .هذا ما يقوله الدكتور دائما
    Sohbet etmek isterdim, ama koşarken Gerta ne kadar konsantre olur biliyorsun. Open Subtitles اود البقاء للتحدث لكن انت تعلم تركيز جيرتا اثناء الجري
    Resmi ortadan delecekmiş gibi gözlerini bulanık yaparak dikkatlice bakacaksın ve oraya tam odaklanma. Open Subtitles تشوّش رؤياك بالنظر مباشرة إلى قلب الصورة، وأبقِ عينيك بدون تركيز.
    Güvenlik hayatınızın odak noktası olursa, başınıza gelecekler şunlardır. TED أعتقد أنه عندما يكون هذا تركيز حياتك ستحدث هذه الأشياء.
    Kuzey Atlantik'te denizaltılarını en yoğun şekilde... konuşlandırdıkları bölgeye doğru ilerlediğini ve... o lanet olası denizaltıların nerede olduğunu... Open Subtitles يتجه الآن نحو أكبر تركيز للغواصات.. وضعه الألمان فى شمال المحيط الأطلسي.. وأنت لا تعلم أين توجد تلك الغواصات اللعينة؟
    İlk olarak merkeze odaklan. Open Subtitles اول تركيز على الوسط
    Tam dalış teknolojisinin insan vücudu üzerindeki etkisi şu anda araştırmaların odağı durumunda. Open Subtitles إن آثار المحرك الكامل على جسم الإنسان هي أكبر تركيز الأبحاث في الوقت الراهن
    Buzda hapsolmuş doğal sera gazlarının yoğunluğu kaçan ısının, gezegeni iki asır süren Buz Çağına sürüklediğini gösteriyor. Open Subtitles تركيز هذه الغازات على الثلوج مؤشر على أن الكوكب في مرحلة سخونه ويعيدنا الى عصر الجليد الذي استمر قرنين
    İkincisi de, her ne kadar rap'çi iPhone'a odaklanmış olsa da, robot ona döner dönmez, o da dönüyor. TED و الثاني , على الرغم من تركيز مغني الراب على ههازه الاي فون فانه يقوم بالاستدارة فور استدارة الروبوت له
    Kalp atışlarımı yavaşlatmak için Ninja odaklanmasını kullandım. Open Subtitles لقد إستخدمت تركيز النينجا لكي أبطئ نبضات قلبي.
    ve bu gerçekten önemli bir ilerlemeydi çünkü motorların güç yoğunluğunu çok yukarılara çekti. Artık daha küçük alandan çok daha büyük güç elde edebilirdiniz TED وقد كان إنجازا هائلا لأنه رفع تركيز الطاقة للمحرك فالآن يمكنك الحصول على طاقة أكثر من حجم أصغر
    "Sermayenize yeniden Odaklanın." "Piyasaya hamle yapın." Open Subtitles " أعد تركيز رأس مالك " "هاجم البورصه حقا"
    Burun deliklerinde ve elbisesinin önünde yüksek yoğunlukta... metalik kalıntı var. Open Subtitles تركيز عال من بقايا معدنية في أنفه وعلى الجبهة من الملابس.
    Ama dikkatinin burada olduğuna emin olmam gerekiyor %100 olarak! Open Subtitles ولكن عليّ أن أتأكد من أن %تركيز هنا، بنسبة 100
    İlk testlere göre, maktulun beyin sapında yüksek oranda serotonin bulundu. Open Subtitles الإختبارات الأوليه تشير إلى أن الضحية كان لديه تركيز مرتفع من السيروتونين في منشأ المخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more