Benim için altın kural bu. Aksi halde konsantrasyonumu kaybederim! | Open Subtitles | إنها القاعدة الذهبية بالنسبة لي خلاف ذلك، أفقد تركيزي |
Mahkemede bu parfümü kullanma. konsantrasyonumu mahvediyor. | Open Subtitles | ممنوع وضع هذا العطر في المحكمة إنه يفسد تركيزي |
Geçen sefer Dikkatimi dağıttığın şeyin maçla hiç bir alakası yoktu. | Open Subtitles | في المرة الاخيرة شغلتي تركيزي باشياء ليست لها علاقة بالمباراة . |
- dikkatim dağıldı efendim, bir daha böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | سيدي، لقد فقدت تركيزي لن يحدث مرة أخرى لا لن يحدث |
hayır. hayır yok. merhaba çocuklar bakın, odaklandım, hazırlandım 7/24 müzikle yaşamaya hazırım yani. | Open Subtitles | لا, لم أقابل أحدا. يارفاق, انظروا تركيزي جيد، وأشعر بالإلهام، |
Çok üzgünüm ama popoma bir salata bıçağı saplanmışken konsantre olmam pek mümkün olmuyor. | Open Subtitles | آسف، لأني أفقد تركيزي عندما تنحشر شوكة طعام في مؤخرتي |
Çünkü bu işi yapmak için odaklanmam ve taktiksel düşünmem gerek. | Open Subtitles | وأحكمت إغلاقها. ولأقوم بمهمتي يجب أن يكون تركيزي قوياً وتكتيكياً. |
Hazır, odaklanmış, formda kaldım. Siyah ve gri şeyler giydim. | Open Subtitles | حافظت على بنيتي الجسمانية و على تركيزي و تأهبي و ارتديتُ الملابس السوداء و الرمادية |
Böyle şeyler duyduğum zaman... konsantrasyonumu kaybetmeye başlıyorum. | Open Subtitles | عندما أسمع أشياء كهذه . . أبدأ خسران تركيزي. |
İkinci olarak, hiçbir şey konsantrasyonumu bozamaz. | Open Subtitles | وثانيا, لا شيء يستطيع أن يفقدني تركيزي ماهذا ؟ |
konsantrasyonumu sürdürmeme yardım ediyor. | Open Subtitles | حسناً، ، انها تساعدني في المحافظة على تركيزي. |
Alınma ama Dedektif, benim rakibim masaya biraz daha fazlasını katandır ve sen benim konsantrasyonumu bozuyorsun. | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة أيّها المُحقق، لكن خصمي هو شخص يجلب المزيد إلى طاولة النقاش، وأنت تجعلني أفقد تركيزي. |
Seninle birlikte çalışırken Dikkatimi tamamen toplayamam. | Open Subtitles | عندما نعمل معاً لن يكون تركيزي جيد أنا أسفة ياتيم |
Şu anda benim Dikkatimi dağıtmanız için size ne kötülük yaptığımı anlamaya çalışıyorum, özellikle de A planımı yapacağım şu günümde. | Open Subtitles | أتساءل ما الذي أفسدته لأسمح لكما بتشتيت تركيزي تحديداً باليوم حيث يجب أن أبرز كفائتي |
Onunlayken kafam karışıyor Şaşıyorum, dikkatim dağılıyor | Open Subtitles | عندما أكون معها اكون مشوشة خارجة عن تركيزي و مرتبكة |
Evet, benim de dikkatim dağıldı ve arabayı çarptım. | Open Subtitles | نعم, لذا فقد تشتّت تركيزي واصطدمت بالسيارة |
Kızın falcılığına çok fazla odaklandım. bu kız ayrıca vücut parçaları topluyor. | Open Subtitles | شغلتُ تركيزي بقرائتها للطالع ولم أنتبه لسبب مجيئها. وفقًا للموقع الإلتكرونيّ، فإنّ الفتاة تجمع الرفات البشريّة. |
- Yapabilirdim. Sana odaklandım. Buketi yakalayabilecek misin? | Open Subtitles | وانا كذلك، حصلتِ على تركيزي انتِ، ستلتقطين بوكيه الورد؟ |
Bak, okula konsantre oluyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انظر، كل تركيزي حاليًا على الدراسة، اتفقنا؟ |
Çünkü bu işi yapmak için odaklanmam ve taktiksel düşünmem gerek. | Open Subtitles | ولأقوم بمهمتي يجب أن يكون تركيزي قوياً وتكتيكياً. |
Seni düşünmek istemedim. odaklanmış kalmayı istedim. | Open Subtitles | لم أرد التفكير بأمرك، بل أردت أن أبقي تركيزي على المهمة |
Bu arada benim için odak noktası, Ruslara elimden geldiğince yardım etmek. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، تركيزي ينصب على كيفية مساعدة الروس بأي طريقة أستطيع |
Her zaman işteyimdir, aklım da hep iştedir. | Open Subtitles | أنا دائما في العمل تركيزي منصب دائما على عملي |
Şimdi olmalı. Konsantremi artırmak için az önce mastürbasyon yaptım. | Open Subtitles | يجب أن أبحث الآن، لقد استمنيت للتو لأعلّي تركيزي. |
Ama konsantrasyon çalışmaları yaptım. | Open Subtitles | ولكن لقد كنت أتمرن علي تركيزي. |
Gerek yok. Sadece kuşağa odaklanıyorum. | Open Subtitles | أنا بالغالب جاعلاً تركيزي على الحزام هنا |
Ve bu gece tamamen sana yoğunlaşacağım. | Open Subtitles | والليله , تملكين جميع تركيزي |