Senin, onun sana desteğine olan minnettarlığını göstermek isteyeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقد بأنك تريد أن تريه مدى تقديرك لتأييده عبر سنوات |
Yeni bir bilgisayarım var. Gerçek bir bilgisayar. görmek ister misin? | Open Subtitles | انا لدي كمبيوتر جديد ، انه حقيقي اتريدين ان تريه ؟ |
Onu hastane dışında hiç görmedin. Onu tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لم تريه خارج هذه المستشفى أنتِ لا تعرفينه |
Şartları değiştirmeden önce, görmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن نغير الشروط ، هناك شيء تحتاجين أن تريه |
Belki tekrar görmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | انا بالفعل رأيت مسدسط ربما عليك انت تريه مجدداً |
Evet, haklısın. Ama nasıl oynadığını görmelisin Karen. | Open Subtitles | حسنا , هذا عادل و لكن يجب عليك أن تريه يلعب يا كارين |
O sırada birsey sıcradi ve kahve üzerime döküldü, bu yüzden daha önce görmediğin bu gömleği giyiyorum. Yemek neredeyse hazır. | Open Subtitles | والذي افسد قميصي بحبيبات القهوة المقذوفة منه لهذا ارتدي هذا القميص الذي لم تريه من قبل قارب تجهيز العشاء على الانتهاء |
Tolliver gibi adamlar ona göstermek istemediğin şeyleri görebileceklerini düşünürler. | Open Subtitles | رجل مثله يظن نفسه يرى ما لا تريد أن تريه |
Sana arkadaşından önce başka bir şey göstermek istiyorum. Lütfen içeri gir. | Open Subtitles | انا اريدك ان تري شيئا قبل ان تريه الرجاء تفضلي لداخل |
Şu ana kadar sadece görmek istediklerini gördün çünki yaşamak istiyorsun. | Open Subtitles | لقد رأيتِ فقط ما أردتِ أن تريه لأنكِ اردتِ أن تعيشي |
Sana önemli bir şey göstereceğim. görmek istemiyor musun? | Open Subtitles | لدي شيءٌ مهم أريدكِ أن تريه هل تريدين أم لا؟ |
Yani, gördüğünü düşündüğün şeyi görmedin. | Open Subtitles | هذا يعني أن ما تضنين انكِ رايته، فلم تريه |
Hayır. Mantar alesini içtiğin zaman rüyanda görmedin mi? | Open Subtitles | كلا، لم تريه بأحلامك حينما شربت جعة الفطر؟ |
Onu, etrafta dans edip çıkarmaya çalışırken görmen lazımdı. | Open Subtitles | يجب ان تريه و هو يرقص في الأنحاء، يحاول ان يبعده. |
görmen gerekeni görene kadar incitmeyeceğim. | Open Subtitles | ليس قبل أن تري ما تريدين أن تريه |
Bayan Armacost, bende görmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | سيدة أرماكوست لدي شيء مهم أن تريه |
Formda olmaktan da bahsedeceksek onu gömleksiz görmelisin. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن تناسبه يجب أن تريه و هو خالع قميصه |
Hiç görmediğin bir şeye inanacak kadar aptalsın. | Open Subtitles | انتِ حمقاء لانكِ ذاهبة الى شيئ لم تريه من قبل |
Elbette hayır. Senin bende bir canavar görmeni istedim. | Open Subtitles | بالطبع لا، إنّ هيئة الوحش هي ما أردتك أن تريه |
Tabloda benim gördüklerimi görebilmiş, bu yüzden Courbet'e tabloyu ona vermesini söyledim. | Open Subtitles | رأت فيها ما كنت أأمل أن تريه قلت له أن يمنحها لها |
Bunu o da hissetti, biliyorum. Bizi birlikteyken görmeliydin. | Open Subtitles | لقد شعر بهذا أيضاً, أعلم هذا أنتِ لم تريه |
Çocuğunu alacaklar ve onu bir daha göremeyeceksin. | Open Subtitles | سيقوموا بأخذ ذلك الطفل بعيداً عنكِ ولن تريه مجدداً |
Okulda geçen tüm zaman boyunca onu herhangi bir yerde gördüğün zaman seninle birlikte olmadığı sürece nefes alamıyor gibi oluyorsun. | Open Subtitles | حين تريه يقف في مؤخرة القاعة ، وأنتِ لايمكنك التنفس حتى تكوني معه |
- Yani, Mafya'nın savunmasını görüyorsun, yaptıkların bütün savunma, var olduklarını inkar ediyorlar. | Open Subtitles | حسنا ما تريه, دفاعات المافيا دفاعهم كله هو أن هم ينكرون أن وجدت |
Her neyse, bence Sarge onu gerçekten tanıyabilse severdi, bu yüzden de bekarlığa veda partisinde ona gerçek Adrian'ı göstermelisin. | Open Subtitles | على اي حال, اظن ان الرقيب سيحبه اذا عرفه حقا في حفل وداع العزوبية اريد منك ان تريه ادريان الحقيقي |
-Hadi Alex. -Neden onlara biraz göstermiyorsun? | Open Subtitles | هيا يا أليكس، لماذا لا تريه بعض التثاؤب؟ |