"تزعج" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahatsız
        
    • zahmet
        
    • kızdırma
        
    • üzüyorsun
        
    • uğraşma
        
    • uğraşıyorsun
        
    • kızdırıyorsun
        
    • yorma
        
    Onu rahatsız etmemelisin. O kadar da aç değilim zaten. Open Subtitles كان يجب الا تزعج نفسك.ليس عندي تلك الكيفيه من الشهيه
    Bu program bazı izleyicileri rahatsız edebilecek konular ve sert bir dil içermektedir. Open Subtitles الحلقة تحتوي علي بعض المواد والالفاظ التي من المحتمل أن تزعج بعض المشاهدين
    Buraya gelip yakınlarımı rahatsız etmeni istemedim senden. Open Subtitles لم أطلب منك أن تأتي إلى هنا و تزعج أقاربي.
    Ya yarın gel ya da bir daha gelmeye hiç zahmet etme. Open Subtitles لذا ، أما أن تاتي غداً أو لا تزعج نفسك بالمجيء مجددً
    Diyorum ki... Havalanlarındaki o kaltakları kızdırma. Open Subtitles إنما أقول "إيّاك أن تزعج هؤلاء العاهرات بالمطار"
    Yıllar önce olan birşey için neden kendini üzüyorsun bebeğim? Open Subtitles لماذا تزعج نفسك بأشياء حدثت منذ سنوات يا حبيبي؟
    Zavallı kadını rahatsız etmeyin. Zaten bitkin durumda. Avutmaya çalışın. Open Subtitles لا تزعج تلك المرأة الشقية, حسبها ماهي فيه, واشدد من ازرها
    İsteyen istediği için ölsün, niye rahatsız olasın ki? Open Subtitles أيجب أن يموت من أجل شخص ما إذن دعه.لماذا تزعج نفسك؟
    Bütün restoranı benim için kapattı. bizi rahatsız ediyorsun. Çok kabasın. Open Subtitles ،نحن نحاول التمتع بالعشاء لاثنان فقط .انت تزعج وجبة طعامنا، أنها وقاحة منك
    Bir şövalyeye zahmet veren bu küçük şeylerle rahatsız edilen soylu bir adamdı. Open Subtitles النبيل، يتظايق من تلك :الأشياء الصغيرة التي تزعج الفارس
    Bu kızı bir daha rahatsız etmeyeceksin. Anladın mı? Open Subtitles إياك أن تزعج هذه الفتاة مجدداً أتفهمني ؟
    Düşündüm ve dikkatini toplayıp, ...kimsenin seni rahatsız edemeyeceği yeni bir oda ayarladım. Open Subtitles أعتقد أنك تحتاج لمكان حيث تستطيع التركيز فيه ولا تزعج بالناس المزعجين
    Şimdi, bir anda böyle ortaya çıkamazsın, herkesi bir anda rahatsız ederek böyle fantastik nedenler ortaya sürerek. Open Subtitles لا يمكنك الظهور هكذا تزعج الجميع بشكل مروع بظهورك الغريب هذا
    O bile ünlüleri kullanarak rahatsız etmedi. Open Subtitles ذاهبة انها حتى لا تزعج نفسها بإستخدام حروف العلّه
    Lütfen müşterilerinizi rahatsız etmemeleri konusunda dikkatli olun. Open Subtitles لذا . رجاء ً . كن حذرا من ان تزعج الضيوف
    Lütfen ailemden kimseyi rahatsız etme çünkü seni hayatımızda istemiyoruz. Open Subtitles لا تتصل أو تزعج أي شخص من عائلتي لأننا لا نريدك في حياتنا
    zahmet etme, ben uğrar alırım. Open Subtitles لا تزعج نفسك , يمكننى المرور وأخذها بنفسى
    - zahmet etmeseydin. Burada Dr. Freudstein diye biri yok. Open Subtitles حسنا؛ كان يجب أن لا تزعج نفسك لا يوجد قبر للدكتور فرودشتاين هنا
    Havaalanlarındaki kaltakları kızdırma. Open Subtitles لا تزعج هؤلاء العاهرات بالمطار
    Hatırı sayılır adamlarımdan birinin dul eşini üzüyorsun. Open Subtitles أنت تزعج أرملة لإحدى رجالي الموقرين
    Tabii, bize bir tane almaya uğraşma. Open Subtitles نعم ,لا تزعج نفسك بالحصول على واحدٍ لنا.
    Bu pinponcuyla neden uğraşıyorsun bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف لمَ تزعج نفسك برجل "كرة الطاولة" هذا
    Anladığım kadarıyla yılanın başını koparınca, diğer yılanları kızdırıyorsun. Open Subtitles حسناً,أعتقد أنك قطعت ... رأس الأفعي أنت تزعج الأفاعي الأخري
    yorma kendini. Çenene darbe aldın. Bir süre hareket etmekte zorluk çekeceksin. Open Subtitles لا تزعج نفسكَ، فقد ضربتكَ في الفك، لذا سيشقّ عليكَ التحرّك لوهلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more