"تزوّج" - Translation from Arabic to Turkish

• evlendi
• evlen
• evli
• evlenen
• evlenmiş
• evlenirse
• evlenmiştir

Dünyanın en yalnız adamı olduğunu düşündüğüm biri evlendi ve iki çocuğu oldu biliyor musun?
لقد عرفت شخصا كان وحيدا في العالم فجأة, لقد تزوّج وأصبح لديه بنتان

Sonunda annesinin uzak bir akrabasıyla evlendi.
،بنهاية الأمر .تزوّج قريبة له من جهة أمه

Oraya yolladığım biri, tatlı bir Kanadalı kızla evlendi bile.
لديّ رجل هناك، تزوّج لتوّه من فتاة محليّة لطيفة

Bir kıza düzgün davranmak istiyorsan git evlen.
أعني، إذا كنت تريد معاملة النساء بشكلٍ طيّب، تزوّج

Hiçbirimiz evli olduğunu bilmiyorduk.
لا منّا حتى عرفوا ذلك هو تزوّج.

Peki, Julie Cooperla evlenen adamın yanından geliyorum. Bu da bir şeydir.
حسنا، هذا كلام من الرجل الذي تزوّج جولي كوبير، لابد أن هذ له معنى.

Yeni evlenmiş ve penisi iş görmeyen bir adamım tamam mı?
أنا رجل تزوّج للتوّ، وقضيبه لا يعمل, حسنُ؟

O sürtükle evlenirse ben nasıl görüneceğim?
إذا تزوّج تلك الفاسقة، كيف سيجعلني ذلك أبدو؟

Şimdi, hikâyenin bu bölümünde Robin Hood, Leydi Marian'la henüz yeni evlenmiştir.
في هذا الجزء من القصة روبن هود تزوّج لتوه العروس ماريان

Bakın, bu adam 19 yaşında lise aşkıyla evlendi.
اسمع، تزوّج هذا الرجل محبوبته بالثانويّة بسنّ الـ19

Babam dadımla evlendi. O yüzden mahkeme annemi de evlendittirdi.
لقد تزوّج أبي من مربيتي، لذا المحكمة جعلت أمي تتزوّج كذلك

O Miss Utah'la evlendi, ben de tıp fakültesine girdim.
تزوّج ملكة جمال ولاية يوتا، والتحقت أنا بكلّية الطب.

- Beden öğretmeniyle evlendi. - Ankça?
لقـد تزوّج مُعلّمـة الجمنازيوم - أنكيتشـا"؟" -

- Köpek - Boşanmadan altı ay sonra evlendi.
أبى تزوّج مرة أخرى بعد الطلاق بـ 6 أشهر

Bu onu son görüşüm oldu. evlendi tabii. Milyonlar ona miras kaldı.
"تلكَ كانت آخر مرّة رأيته، لقد تزوّج بالطبع، وورث ملايين والده"

Bachchan bir daha mı evlendi?
هل تزوّج اميتاب باتشتشان ثانية؟

Git ve harika bir hayat yaşa. evlen, birkaç çocuk yap.
انطلق وعِش حياةً مذهلة، تزوّج وأنجب بضعة أطفال.

Yeni Zelanda'daki filmi kabul edeceğini söylediğin gece, kumların üzerine "evlen benimle" yazmıştım, ama sonra sana söylemedim, çünkü gideceğini söylemiştin.
الليلة التي أخبرتني فيها أنك ستصوّر فلما في "زيلندا الجديدة". لقد كتبت "تزوّج بي" على الرّمال، ثم لم أخبرك بذلك

O zaman evlen benimle mankafa.
إذاً، تزوّج بي، أيّها الأخرق.

Ben de onu bazen özlüyorum evli olduğumuz günleri
أفتقدهُ أحياناً إفتقدتهُ عندما تزوّج

Mesela Tom Price, kendisinden daha uzun otomobil mirasçısı Linda Ray Harmon'la evlenen Wall Street dâhisi.
(مثل (توم برايس)، عبقري (وول ستريت، الذي تزوّج بالأطول كثيرًا، وريثة السيارات (ليندا راي هامون).

Rich Mayfield kızın annesiyle iki yıl önce evlenmiş.
(ريتش مايفيلد) تزوّج والدتها قبل عامين.

Shershaw eğer evlenirse düğünün kadınlar hapishanesinde olacağını düşünürdüm ben.
لطالما اعتقدتُ أنّه لو تزوّج (شيرشو)، فسيكون ذلك في سجن النساء.

Hikâyenin bu bölümünde Robin Hood, Leydi Marian'la henüz yeni evlenmiştir.
تزوّج لتوه العروس ماريان