"تصدقون" - Translation from Arabic to Turkish

• inanabiliyor
• inanıyor
• inanır
• inanmayın
• inanıyorsanız
• inanmıyorsunuz

Benim yerime gidip o köpeği seçmesine inanabiliyor musunuz? Bence bunu ben cevaplamayayım.
هل تصدقون أنها قامت باختياره بدلًا مني ? لا تدعني أجيب على هذا.

Özür dilerim. Söylemek zorundayım, bir yıla kadar burada olmayacağıma inanabiliyor musunuz?
آسفة، لكن مضطرة أن أقول هل تصدقون أنه بعد سنة من الآن

Buna inanabiliyor musunuz? Ben bu durumu şok edici ve bir bakıma da dehşet verici buluyorum.
هل تصدقون ذلك؟ أعتقد بأنه أمر فظيع, ويمكن القول بأنه مُرعب الى حد ما.

Size sormak istiyorum: Buna inanıyor musunuz?
و أريد أن أطرح عليكم سؤالا: هل تصدقون هذا؟

O saatin hâlâ çalıştığına inanır mısınız?
هل تصدقون بأن تلك الساعة مازالت تعمل

İnanabiliyor musun?
هل تصدقون ذلك ، لا يمكنك شربه ولا تدخينه

İnanabiliyor musun? Bir plak yapımcısı sizinle tanışmak için onca yolu tepmiş.
هل تصدقون هذا , واحدا من مسئولين التسجيل جاء الى هنا لمقابلتكنم يارجال

"100 milyon dolarlık Tangiers'in gerçek patronu olduğunu söylüyor." - Buna inanabiliyor musunuz?
ال 100 مليون دولار في كازينو طنجة,هل تصدقون هذا؟

Harika! Bunu ikinci katta bulduğuma inanabiliyor musunuz?
هذا رائع هل تصدقون وجدتها في الطابق الثاني

Bir şişe şarabı bitirdiğimize inanabiliyor musunuz?
تصدقون اننا شربنا كل بطل الواين ثلاثتنا بس

Bu sersemdeki güce inanabiliyor musun?
هل تصدقون الرقبة النحاسية على ذلك الأحمق؟

Kısa pantolon giymem için para verdiklerine inanabiliyor musunuz?
هل تصدقون انهم يدفعون لي لأرتدي سراويل قصيرة

Her neyse, kulübün batıyor olmasının tek sebebinin korkutucu bir muhitte yer alması olduğuna inanabiliyor musunuz?
بأيه حال, هل تصدقون السبب الوحيد لبيعه الملهى لأنه في حي مرعب؟

Ve hiçbir maçı kaçırmayan Başkan Hensen bugünkü maçta bulunmuyor. Buna inanabiliyor musunuz? Bu doğru Dave.
و الذي لم يفوت مباراة واحدة طوال الموسم غير موجود هنا اليوم هل تصدقون هذا ؟

Bunun gerçek bir tartışma olduğuna inanabiliyor musunuz?
هل تصدقون أنهما يتجادلان على أتفه من هذا

İlk kez bir suç mahalline gideceğime inanabiliyor musunuz?
هل تصدقون أني على وشك الذهاب لأول موقع جريمة؟

- Oraya gitmekten nefret ederim. - Buna inanabiliyor musun?
و انا اكره الذهاب الى هناك - هل تصدقون ذلك؟

Bu kızın ramen şefi olmak için eğtim aldığına inanabiliyor musunuz?
هل تصدقون أن هذه الفتاة تتدرب لتصبح طاهية رامن؟

Bu aptal hayalet hikâyesine inanıyor musunuz, değil mi?
هل تصدقون تلك القصة السخيفة عن الأشباح ؟

Ailelerinizin parasının sizi ne olduğunuzdan veya boktan durumdan kurtaracağına gerçekten inanıyor musunuz?
هل حقاً تصدقون بأن أموال أهلكم ستغير ما أنتم عليه و القذارة التي تفعلونها؟ انظروا لهذا:

Uzun bir numaranın sonunun bu olduğuna inanır mısınız?
تا-دا! هل تصدقون بأنها نهاية خدعة طويلة جداً؟

İster inanın ister inanmayın, çokçası sizin ihtiyacınız var.
و تصدقون بهذا أو لا، فإنكما بحاجة إليه تماماً.

Eğer inanıyorsanız, hayaletlerin diğer hayaletlerden bahsetmesine inanıyor musunuz?
و إذا كنتم تفعلون ذلك هل تصدقون ما تقوله تلك الأشباح عن الأشباح الأخرى ؟

Bana inanmıyorsunuz öyle mi?
إنكم لا تصدقون أنه غش ليجتاز الاختبار