Başarılı bir web geliştirme şirketi işletiyor ve birkaç kişi çalıştırıyor. | TED | فهي تدير شركة تطوير مواقع إليكترونية ناجحة وتوظّف العديد من الأِشخاص. |
Enerji gelişimi Bakanı, kendini iş haftasına hazırlıyor o kadar. | Open Subtitles | أنه فقط وزير تطوير الطاقة يحصن نفسه من أجل الوظيفة |
Bu yüzden bu tam öğretmen geribildirim ve gelişim sistemini geliştirmek kolay olmayacak. | TED | لدى فبناء نظام تقييم ذاتي متكامل ونظام تطوير للمدرس لن يكون بالأمر اليسير. |
Durumu iyileştirmek için ne yapabilirim diye düşünürken bir fikir geliştirmeye başladım. | TED | بدأت في تطوير فكرة حول ما أستطيع فعله لتحسين الوضع. |
Ama siz yolsuzlukların ortaya çıkardığı problemlerle ilgilenmezseniz, bunu kim yapacak. Siz, kalkınma ve gelişme için | TED | لكن لو انكم لم تا خذوا مشا كل ا لفساد بعين الاعتبار خلال تفكيركم ، من سيفعل ؟ ابقوا بعيدين عن تطوير |
New York'ta, Robin Hood adı verilen kar amacı gütmeyen bir kuruluşun geliştirme bölümünün başındayım. | TED | في نيويورك انا رئيس تطوير لمجموعة غير ربحية تدعى روبن هون |
BP petrol sızıntısı olduğunda, MIT de çalışıyordum ve petrol sızıntısını temizleyecek bir teknoloji geliştirme konusunda görevlendirilmiştim. | TED | حين حدث تسرب نفط بريتيش بتروليوم، كنت أعمل في إم آي تي، وقد كنت مسؤولا عن تطوير تقنية لتنظيف بقعة النفط. |
Yeni Enerji gelişimi Bakanı ve oldukça hamile karısına söyle hemen geliyorum. | Open Subtitles | حسنا , أخبري وزير تطوير الطاقة وزوجته الحامل بأنني سأكون هناك حالا |
.. ve iki rakibimin de şehir merkezinin gelişimi için önerdikleri şeylerin masrafları, şehrimizin vatandaşlarına yüklüyor. | Open Subtitles | ولم يشر أيٌ من خصومي أن تطوير وسط المدينة يأتي على حساب باقي أحياء مدينتنا |
İşte Bahamalar'da böyle bir arayüz geliştirmek istiyoruz, fakat daha doğal bir düzenlemeyle. | TED | لذلك أردنا تطوير واجهةٍ مثل هذه التي في الباهاما، لكن بطريقةٍ أكثر طبيعية. |
Şirketim 10 yıldır o radar sistemini geliştirmek için çalışıyor. | Open Subtitles | شركتي قضت آخر عشر سنوات في تطوير ذلك نظام الرادار. |
İnsanlara erkekler için bir doğum kontrol hapı geliştirmeye çalıştığımı söylediğimde cevaplar cinsiyete göre değişiyor. | TED | عندما أخبر الناس أني أحاول تطوير حبوب منع حمل للرجال، تختلف ردة الفعل حسب النوع الجنسي. |
DR: Yunuslar için etkileşimli dokunmatik ekran geliştirmeye çalışıyoruz. | TED | ديانا ريس: نحن نحاول تطوير شاشة لمس تفاعلية للدلافين. |
Bugüne kadar gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor, ve hiç böyle bir gelişme hızı ya da biçimi görmedim. | Open Subtitles | انه حقا ليس مشابه لاي من ماشاهته حتى الآن، و لم ارى تطوير أسرع أو ترتيب مثل هذا. |
Ya da en azından benim önsezi güç bir gelişme , bilmiyorum. | Open Subtitles | أو على الأقل تطوير لقوة الرؤى عندى لا أعلم |
Bir hafta sonrasında kişisel gelişim kursuna gidip inançlarımı değiştirdim. | Open Subtitles | بعد أسبوع من ذلك خضعتُ لمقرر تطوير الذات وغيّرتُ معتقداتي. |
Ne yapabileceğimizi görmeniz adına, üzerinde çalıştığımız şey, sistemi geliştiyor, reçineyi geliştiriyor, kullandığımız malzeme üzerinde bir solucan yakalıyoruz ya da artık neyse işte. | TED | إن ما نفعله وما نعمل عليه هو تطوير النظام، وتطوير الراتنجات، المواد التي نستخدمها لاصطياد دودة أو شيء آخر. |
Herhalde en önemli üçüncü kişi geliştirmesi Virginia'daki Summize adlı şirketten geldi. | TED | ربما أهم تطوير من طرف ثالث جاء من شركة صغيرة بفرجينيا تدعى سوميز |
Kuzey Kore'deki nükleer gelişimin bel kemiğiydi. | Open Subtitles | وكان العامل الأساسى فى تطوير البرنامج النووى بكوريا الشمالية |
Ayrıca müşteri hizmetleri problemlerinin yerinde çözebilmesi için çalışanlarının yetenek gelişimine yatırım yaptılar. | TED | واستثمروا أيضاً في تطوير المهارات، ليتمكن موظفيهم من حل مشاكل الزبائن على الفور. |
Son unsur, bu şeylerin gerçekten gelişmesine yardım eden, ortaklıklardı. | TED | والعنصر الأخير الذي ساعدنا في تطوير هذه الأشياء كان الشراكة. |
Tüneller Manhattan Proje'sinin gelişiminde kullanılmış oldukları için ünlüler. | TED | الأنفاق مشهورة لاستخدامها خلال تطوير مشروع منهاتن. |
Bak. Postalarını almak ve antika film koleksiyonunu geliştirmenin kötü olduğunu söylemiyorum ancak, işin doğrusu bundan fazlasını yapabilirim, dostum. | Open Subtitles | لستُ أقول أن حصولكَ على بريدكَ الخاص، و تطوير أسلوب تصويرك العتيق ليس بمثابة إنفجار. |
Bu tür hedef odaklı çalışmalar, çocukların dikkat ve konsantrasyon becerilerinin geliştirmesine de yardımcı olur. Bundan dolayı çok yararlı. | TED | هذا النوع من الممارسة القائمة على هدف أيضا يساعد الأطفال على تطوير قدراتهم على الانتباه والتركيز و هذا أمر عظيم |